#tüm murat-sahin entry'leri

seven sisters.
son zamanlarda izlediğim en sıradışı film diyebilirim. filmde bilimkurgu ve drama içiçe diyelim. dünya'nın herhangi bir ülkesinde (bilmiyorum) tek çocuktan fazlası yasak. eğer ikiz, üçüz, beşiz'iniz varsa diğer çocuklar öldürülüp yalnız birisi sağ bırakılıyor. ve konu odur ki adamın birinin yediz çocuğu oluyor. adam çocuklarının ismini pazartesiden pazar'a haftanın günlerini koyuyor ve hepsi tek bir kişiymiş gibi haftanın bir günü sokağa çıkıyor. işte film burda başlıyor. tek bir ilişki, tek bir hayat, tek bir beden, aynı arkadaşlarla yakınlık kurmak ve olan biteni her gün birbirlerine anlatmak zorundalar. ciğer yakan sahnelerden biri çocuklardan birinin parmağını koparmasıyla babaları diğer 6 çocuğun da parmağını koparıyor, daha fazla spoiler vermiyorum, izleyin teşekkür'ü sonra şeyyaparız :)
evet bu bir operasyon değil muharebedir. karşımızda da pkk kostümü giymiş abd'li askerler bulunmakta. bu savaş pkk ve abd'nin son 30 yıllık tüm emeğine zayi vermekte, hatta pkk terör örgütünün sonlarına yaklaştığımızı göstermekte.
tespit gibi tespittir. ilk başlarda hanım olmadan gelemem'le başlayan cümleler zamanla yerini çoluk çocuk'la nasıl olucak oralarda'ya bırakır. haklılar da ne diyceksiniz. kaybettiğiniz arkadaşınız için bir sigara yakabilirsiniz. onlar artık tüm planlarını çocuğa göre şekillendiricek. otel'in çocuk havuzu da olsun. eğlencesi de olsun. ordan oraya gidemeyiz çocuk'la. çocuk için de mi uçak parası vericez gibi cümleler hep kulağa mantıklı gelicek ama reel baktığınızda hep evde olucaklar. evlenmeyin demiyorum, az bekleyin, önce gezin.
anadolu yakasının efsane otostop noktası. ankara yönüne otostop çekicekler için en ideal noktadır. 1,5 gün süren mardin seyahatimde ilk atışı yine bu noktadan yapmıştım. eğer doğru saati seçer ve şansı yanınıza alırsanız başka otostopseverlerle karşılaşma olasılığınız da çok yüksek. kız için erkek, erkek için kız yoldaş bulmak büyük şans. biri güven diğeri hız açısından. ayrıca defalarca otostop denediğim bu noktada en fazla 10 dk bekledim bugüne kadar ve hiç yolda kalmadım. sevgili istanbullular çamlıca gişeleri tarihtir, anıdır, hikayedir. sahip çıkın gişemize ve başka noktalara kaymayın..
ikna edemezsin, görmezden gelmelerini sağlayabilirsin. nasıl mı? otostopta tanıştığın kişilerle olan hikayelerini anlatıcaksın, yağlandıra ballandıra şöyle. o çılgın ruhunuzu onlara geçirmeniz gerek. otostop çektiğin araca bindiğinde plakayı aldığını söyliyceksin. tek çıkıyosan da mutlaka yanında birileri olduğunu söyliyceksin. sonra maddi yönünü anlatıcaksın, seni ne kadar büyük bir yükten kurtardığını. tüm bunlar yeter mi hayır? yine de ikna edemiyceksiniz ama her seferinde tartıştığınız ebeveynleriniz size karşı daha yumuşak davranıcaktır bu kesin.
kendini pisagor zanneden lise hocalarının sınıfta en sık kullandığı 'matematikçiler üstündür' ve 'matematikçiler zekidir' yargısını empoze etmeye çalışan sanki dünyaya allah tarafından integral alıp yedigenin dış açıları toplamının çevresine oranının pi sayısıyla çarpılmasıyla sabah namazının son rekatına geçişinde bir bağlantı varmışçasına size muamele yapması, aynı hocanın dersten çıktığı andan itibaren yemekhanede en öne geçip ben hocayım öğrencilerin arkasında sıra mı bekliycem tribine girmesi, haftasonu sinemaya gidip recep ivedik izlemesi ve aslında hiçbişeyden anlamamasıdır. biliyorum diyen bilmiyordur, net
ağzına vurulası insandır. yav he he bişey yok bi sen biliyon. gitmiş görmüş beğenmemiş zevk alamamış olabilirsin ama bu orda bişey olmadığı anlamına gelmez. her şehrin bir mazisi her sokağın bir anısı vardır. kimisi sokaklarda yürümeyi sever, kimisi ilginç kafelerde çaylar-kahveler içmeyi, kimisi eğlence merkezlerini görmeyi, kimisi tarihi yapıları, müzeleri, kimisi kadın arar, kimisi adam, kimisi muhtaç çocukları arar, kimisi zengin villaları, kimisi karpuz tarlası görmek ister kimisi nasıl kaçakçılık yapıldığını. kimisi yabancı dil arar kimisi içimizden birilerini. kimisi euro kullanılsın der kimisi grivna. kimisi sıcak olsun ister kimisi serin. birinden biri mutlaka vardır o şehirde, sen boş gözlerle baktıysan güzelim şehrin suçu ne?