#tüm murat-sahin entry'leri

winston slender'ın 15 TL olmasıyla başladığım eylemdir. Küba tütünü alarak hayatımda ilk kez denedim. Kilosu 120 liraymış, 100 gram aldım 4. günüm hala kullanıyorum ancak sarma olayını başaramadım ve 200lü makaron ve makine alarak dolduruyorum. Bir dal sigara bana çok geliyor ve genelde yarısında atıyorum. Günde 1 paket slender içen ben şuan 10 dal tütün kullanıyorum. Tütün iyi mi kötü mü bilmiyorum ama maddi olarak şimdiden çok rahatlattı beni, keşke zam daha önce gelseymiş.

İyi tütün önerisi olan varsa alırım bi dal..
hocam hiç mi sıradan yazar yok şu sitede? kim ne yazmış bakıyorum, aktif olanların alayı ya admin ya moderatör. nerde bu millet, nerde bu interrailciler?
allahınızı severseniz ne gerekiyorsa yapalım canlandıralım şu siteyi.

not: moderatör değilim.
elbet bir gün, fersah, dört duvar ve uyan adlı parçalarla piyasaya yüksek tirajda girmiş gangsta rapçiler. tarzını rap'e yakıştırmayanlar var. adamlar autotune kullanıyor mu? hayır. çıplak sesle şarkı yapıyolar türü umrumda mı değil? hoşuma gidiyor mu? evet. youtube'da totalde 4 şarkı 100 milyon dinlenmiş mi? evet. demek ki seviyoruz bu çocukları.
vergilerle ayakta kalan ve kalmak zorunda olan bir ülkeyiz. asgari ücretliden henüz eline maaş geçmeden alınan 1100 tl'lik vergi bunun en büyük göstergesi. iphone'u bulup üreten adamdan,firmadan, çıktığı ülkeden koyduğunuz vergi sayesinde daha fazla kazanıyorsunuz. üreten'den daha fazla kazanan başka hangi ülke var, bilen varsa yeşillendirsin.

sadece son 1 ayda alınan yurtdışı telefon kayıt parası zammı (1500 tl), yurtdışına çıkış harçpulu zammı (50 tl) bile gitgide daha da zorlaşacak ekonominin göstergesi.

kötü günler geride kaldı, artık her şey çok daha kötü olacak.
23 yaşında bir erkeğim, 23 yıldır istanbul'da ailemle yaşıyorum. okan üniversitesi çocuk gelişimi mezunuyum. artık istanbul'da yaşamak istemiyorum ve uşak'a yerleşmeye karar verdim. bu hafta iş görüşmesine gittim bir rehabilitasyon merkeziyle anlaştım. bu sene yks'ye tekrar girmiştim uşak üniversitesi'nde uçak teknolojisi yazdım, hobi olarak okuyacağım ve öğretmen olabilmek için bu yıl kpss'ye hazırlanacağım.

planlarımı bu şekilde yaptım fakat sıkıntı annem. baştan söyliyim hanım evladı değilim. üniversite boyunca 9 ülke 70 üzeri şehir gezdim ancak annemi ayrı yaşama konusuna asla ikna edemedim. şehir değiştirmeyi asla ve asla. uşak meselesini açtığımdan beri ağlıyor. ama ne ağlamak öyle böyle değil, oluk gibi su akıtıyor. benden büyük 2 ablam var ve birini henüz 3 ay önce evlendirdik. evde babamla kalacakları için yalnızlık da onu çok üzüyor olmalı. ama gitmeme çok büyük tepki gösteriyor. gidersen cenazeme de gelme, bir evin bir oğlu ailesini bırakır gider mi diyor. ben onları çok seviyorum ancak artık aileyle yaşamak cidden çok zor geliyor. arkadaş, sigara, o bu şu onları rahatsız edecek şeyleri hep gizli yapmak zorundayım ve artık bu beni yoruyor. kendi ayaklarım üstünde durmak istiyorum. istanbul'u da hiç sevmiyorum. sözün gelimi onları kırmadan bu şehirden ayrılmak zorundayım. tekrar gelicemi, haftasonları burda olucamı vs yazları beraber olucamızı sürekli tekrar ediyorum ancak ikna edemiyorum.

buraya kadar okuyanların akıllarında bişey canlanırsa yardım please..
autotune tayfanın bu kadar lüks yaşaması çok zoruma gidiyor.
piç ve playbacksiz bir hiç.
zamansız ölüm fazlaca korkutucudur. aslında zamansız ölüm diye bir şey yok, her şey planlanmış ancak biz de ortalama bir insan ömrünü yaşıycaz gibi hissediyoruz ve ona göre yaşamaya çalışıyoruz. aslında çok yanlış. her günü son günümüz gibi yaşamalıyız.
en yakınındır. kardeşim dediğin kişidir. her insanın profilinde mutlaka 2-3 adet bulunur, bulunmalıdır. genelde storyler'e saçma cevaplar verirler. bunlar genellikle 'ahahahahahaha' ya da 'sımayl sımayl sımayl' olan sürdürülebilir nitelikte olmayan cevaplardır. ara sıra 'vaayy bizi hiç çağırmıyon, hep başkalarıyla gez' gibi tripli cevaplar da gelir. aldırış etmeyin maksat can sıkıntısıdır. çok da şeyyapmamak lazım. bu insanları sevin, bağrınıza basın, öpün, koklayın..