#tüm murat-sahin entry'leri

Bu hikayeyi okumalısın;
Şimdi olay şöyle gelişti efenim hemen giriyorum; Kotor'dan Budva'ya 3 gece önce geldim. Malum burda Euro kullanılıyor ve her şey çok pahalı. Bir Türk restoranına gittim ve hamakla sabahlamak için güvenli bir yer sordum, tabi o zaman şehri tanımıyorum. Restoran sahibi 'ne sabahlaması ya sen gel benim misafirim ol' dedi. Ben çok mutlu oldum falan derken neyse Sedat amcayla eve geldik, muhabbet ediyoruz. O, bu, şu derken konu konuyu açtı. Çocuklarından bahsederken 'benim oğlum da şarkı söylüyor' dedi. 'Aa ne güzel hobi olarak mı?' dedim 'Tabi tabi hobi olarak' dedi. 'Sesi güzelse bir yerlerde çıkabilir aslında' dedim. 'Zaten birkaç yerde çıkıyor' dedi. 'Aa nerde cafe de falan mı dedim?. 'Yok daha çok konserleri oluyor' dedi. 'Konser mi? Oğlun kim acaba tanıyor muyum Sedat amca dedim.'Bilmiyorum belki tanırsın Murat Dalkılıç' dedi. Ben şok. Hiç düsturumu bozmadan babasının evinde 3 gecedir kalıyorum. Konserleri bittiğinde o da gelip burda, benim yattığım yatakta yatıcak.
Yollar ve hikayeler çok güzel,
He bu arada Montenegro da çok güzel

Hikaye

Edit: Olay 12 Ağustos'ta gerçekleşmiş Sedat Dalkılıç sonrasında İnterrail Türkiye'ye dahil olarak birçok gezgin'i Budva'da evinde ağırlamıştır
mostar köprüsü, sadece şehrin iki yakasını değil bosna'yı da türkiye'ye bağlıyor. mimar sinan'ın öğrencisi mimar hayreddin tarafından yapılan köprü hırvatlar tarafından bombalanıp yıkılıyor ve sonra yine bizden birilerinin 'bir türk firmasının' yardımıyla yapılıyor. köprü şehir için o kadar önemli bir simge ki eski köprüden yıkılan parçalar neretva nehrinden dalgıçlar tarafından toplanıp yeni köprünün inşasında kullanılıyor. köprüyle ilgili okuduğum bir yazıda bir gezgin bu köprü için "taşlaşmış hilal" demiş, gerçekten de öyle.
git-gel uçak biletini istanbuldan 45 liraya alıp aniden gittiğimiz şehir. çok geçmeden uçak biletlerinin neden bu kadar ucuz olduğunu anladık, kimse gelmiyor olsa gerek. gidilip görülmesi gereken yerleri çok da fazla değildir. bafra pidesi ve atakum dışında pek de yapılacak bir şey bulamıyosunuz. bir de alaattin tepesi vardı galiba fakat ülkede 10-15 şehir bile gezdiyseniz beklentinizin altında kalacaktır.
içinde kalınmadan ömrün tamamlanmaması gereken muşamba bir odadadır. kimisinde birden çok oda olsa da en makbul olanı 2 kişilik çadırda samimiyet katsayısınca arkadaşınla kalabildiğin olanıdır. quechua freshandblack tek geçerim
araç sahibine ve yolculara hem zaman hem nakit kazandıran uygulamadır, güvenebilirsiniz.
Benim için gezmek görmek demek. Görmek için fırsat yaratmak, çabalamak. Orda olmanın hakkını vermek, yerinde olmak isteyen insanlara haksızlık etmemek, gezmeleri için cesaret vermek. Benim için gezmek demek bazen çay içmek bazense tüm çabalarına rağmen ingilizce bilmeyen yerel esnafın getirdiği domuz etli böreği yemeyip o öğünü aç geçirmek. Benim için gezmek demek bazen bir şehrin altını üstüne getirmek bazense iki
ağaç arasına kurduğum hamaktan ayrılmayıp o şehri terketmek. Benim için gezmek demek bir çok farklı kültür bir çok yeni arayış demek. Benim için gezmek demek Urfada hiç tanımadığın bir ailenin düğününde halay çekip Mardinde daha önce hiç bitiremediğim Türk kahvesini bitirmek. Benim için gezmek demek otostop çektiğim araçtaki adam sırf Travnik'e gidiyor diye Travnik'e gidip şehre aşık olup hiç dönmek istememek. Belgrad'da Karabatak yiyip Makedonya'da Türk çayı içmek, hem de en afilisinden. Benim için gezmek demek 5 euro'luk bir müzeye kaçak girip çıkarken 1 euro bahşiş bırakmak.
Gezmek, içine birçok anlam sığdırabilirsin.
Peki ya senin için gezmek ne demek?
eğer görmek istediğiniz şey, biraz deniz biraz ağaç biraz da tarihse gitmeniz gereken yer kotor, montenegro.
sizi yolculuğa çeken yolun sonu değil, yolun kendi de olabilir. belki sadece gitmeyi seviyorsunuzdur.