#tüm nes entry'leri

french manikür eğer uzun ince yapılı ele uygulandıysa çok şık ve çok güzeldir. bakımlı, temiz, fresh bir görüntüsü vardır. geniş yapılı tırnaklarıda hoş durmaz. bağcılar style değildir. oje sürmeye üşenmek hiç değildir, çünkü tek renk oje sürmekten 3 kat daha zordur. mesela ben french manikür yapmaya fazlasıyla üşendiğimden bütün yazı nar çiçeği kırmızısı harika ojelerimle geçirdim.
güne stronger than me şarkısıyla başladığım harika kadın. istanbul'a geldiğinde bilet bulamadığım için konserine gidememiş ve söylenip durmuştum. "bu kız o kadar çok içki, uyuşturucu kullanıyor ki ölüp gidecek ve ben ayağıma kadar gelmişken dinleyemiyorum" diye. o da zaten çok içtiği için sahneye çıkamamış ve çok kısa süre sonra da ölmüştü. şu kısa hayatında bu kadar güzel işler yapmış biri kim bilir bize daha ne güzellikler sunardı... hem gencecik bir insanın kaybına hem böyle bir yeteneğin yitip gitmesine hala çok üzülüyorum...
ikinci yeni akımı temsilcisi türk şair.

umuş
bütün iyi kitapların sonunda
bütün gündüzlerin, bütün gecelerin sonunda
meltemi senden esen
soluğu sende alan
yeni bir başlangıç vardır
parmağını sürsen elmaya, rengini anlarsın
gözünle görsen elmayı, sesini duyarsın
onu işitsen, yuvarlağı sende kalır
her başlangıçta yeni bir anlam vardır.
nedensiz bir çocuk ağlaması bile
çok sonraki bir gülüşün başlangıcıdır.
(bkz: mevlana celaleddin-i rumi) 'nin gönül dostu, alim. bugün şu dizelere denk geldim. buldukça yazmaya devam edeceğim:

"sonsuza götüren bir denizin kıyısına varmıştım.
o zaman anladım ki, susmak bir cüsse işi... derin denizlerin işi.
sığ suları en hafif rüzgarlar bile coşturabiliyor.
derin denizleri ise ancak derin sevdalar...
anladım ki, derin ve esrarengiz olan her şey susuyor.
anladım ki, derin ve esrarengiz olan her şey susuyor
anladım ki susan her şey derin ve heybetli.
bazen, uzaklaşmak gerekir yakınlaşmak için...
bazen, hatırlamak gerekir hatırlanmak için...
bazen, ağlamak gerekir açılmak için...
bazen, anmak gerekir anılmak için...
bazen de susmak gerekir duymak için..."
filozof (bkz: arthur schopenhauer)'ın yazdığı deneme ve aforizmalarından oluşan Parerga ve Paralipomena'nın aforizma kısmını içeren kitaptır.
başlığı açan yazarla aynı kitabı okuduğuma şaşırdığım başlık. taaa ortaokul zamanlarımda çok sevdiğim öğretmenim Aysema Toy (bkz: yaşam bilgeliği üzerine aforizmalar) kitabını okutmuştu bize. her iki kitabı alıp yeniden okumaya başladım, iyi geldi.
cani bir pislik tarafından çocuğunun yanında katledilen bir anne. haberini okurken o kadar içim parçalandı ki bir de üstüne videolarını yayınlamışlar. umarım bir yerde denk gelmem.
yeni bir gün - hayko cepkin (bkz: barış manço)'nun beni çok hüzünlendiren şarkısı. (bkz: hayko cepkin)'in (bkz: kurtalan ekspress)'le yaptığı yeni yorumu ise bir başka güzel. bugüne hayko ile başladım. barış manço ile devam edeceğim. iyi ki bu memlekette güzel müzik yapan güzel insanlar var....
- sapaklarda sağdan kaynamaya çalışanlar ve bu kaynakçılara rahat rahat yol verenler ( şeridin sağını sıfırlayın. siz sola kaydıkça bunlara alan bırakıyorsunuz ve kaynakçılar trafiği daha da felç ediyor!)
- emniyet şeridini boş şerit niyetine kullananlar
- diğer şeritler boşken sol şeriti kapatıp yol vermeyenler
- sol kolunu camdan sarkıtıp tarlada gider gibi sallana sallana gidenler

hepinize ağır küfür ediyorum, sefam olsun. bitin inşallah...