#tüm nes entry'leri

suyla ve kefir mayasıyla yapılan fermente içecek. aynı (bkz: kombucha) gibi çok sağlıklı. su ve kefir mayası dışında beslenmesi için şeker ve meyveye ihtiyaç duyuyor. incir, dut gibi meyveleri çok seviyor mesela. damak tadınıza göre vişne, limon, portakal gibi meyveler de ekleyebilirsiniz. mayaladıktan 3 gün sonra içmeye hazır oluyor. hafif sirkemsi tat sizi çok rahatsız etmezse sağlığınız için çok faydalı doğal bir gazlı içecek tüketmiş oluyorsunuz. hazırlanırken içine konulan şeker sizi hiç endişelendirmesin çünkü o kefirin gıdası. şekeri tüketerek çoğalıyor dolayısıyla size bir zararı yok.
ilgi duyulan bir nesnenin biriktirilmesi. tablodan arabaya, oyuncaktan fincana, tesbihten kartpostala, plaktan retro ürünlere pek çok şeyin koleksiyonu yapılabiliyor. bir koleksiyoner için aldığı şeyin bedeli genel olarak nadirliğine ve alıcının o şeyi ne kadar çok istediğiyle sınırlı. keyifli bir aktivite. eğer güzel bir sergileme alanı da yaratabilirseniz tadından yenmez.
(bkz: vedat milor)'un oylamasında ne kadar çok seveni olduğunu görüp buna aşırı şaşırdığım menemen türü. menemen dediğin soğansız olur bana göre ama soğanlısı daha fazla oy aldı, inanamadım!
gelinin evlenmeden önce ailesi, arkadaşları ve yakınlarıyla bir araya gelip eğlendiği; evinden, ailesinden ayrıldığı için üzüldüğü bir türk geleneği. gelin kınasında ne kadar ağlarsa evliliğinde o kadar mutlu olur inancı olduğu için kına yakılırken hüzünlü türküler söylenerek kız ağlatılmaya çalışılır.

kınayı getir anne
parmağın batır anne
bu gece misafirim
koynunda yatır anne

ama bu türkü okununca daha çok annesi ağlar.

son zamanlarda bu seremoni de görmemişlik ve görgüsüzlüğe yenik düştü. kızlar önce kocaman kabarık etekli kırmızı elbiselerle kınaya başlıyor. çevresinde ışıklı pelerinli, yelpazeli, davullu kızlar falan dans ediyor. sonra kıyafet değiştiriliyor ve üç eteğin evrimleşmiş bir hali giyiliyor tabii etek yine kocaman kabarık. bir de hint kıyafetleriyle kına yakanları gördüm ki görmez olaydım. bir gelenek ancak bu kadar dejenere edilebilir. tabii ki geliştirilebilir, bazı değişiklikler yapılabilir ama bu kadarına da pes. bana koca bir tiyatro gibi geliyor. kara mizah. önerim: yapmayın böyle şeyler, ne gerek var bu kadar abartıya?
türk edebiyatının en iyi mizah yazarlarından biri. zeki, sivri dilli, sözünü sakınmayan, ince bir mizah anlayışı olan ve her zamanki gibi kıymeti bilinmeyen sanatçılarımızdan biriydi. ateistti. (bkz: pir sultan abdal) şenliklerinde katılımcılar arasında olmasını bahane eden yobaz katiller (bkz: sivas katliamı)'nda aralarında asım bezirci, nesimi çimen, muhlis akarsu, metin altıok ve hasret gültekin'in de bulunduğu 33 aydınımızı ve 2 otel çalışanını katletti. türk tarihinin en kara günlerinden biridir. cimriliği herkes tarafından bilinirdi. bir kağıdın her köşesini yazıyla doldurmadan çöpe atmazdı. ama cimriliğini "başkalarına eli açık, kendime cimriyim" diye açıklamıştı. okuma olanaklarından yoksun ve okumak isteyen çocukların her türlü ihtiyacını karşılamak için kurduğu nesin vakfı bu sözünün en büyük kanıtıdır. tüm malvarlığını vakfa bağışlamış, öldüğünde de vakfın bahçesine herhangi bir yere, mezar olduğu anlaşılmayacak şekilde gömülmek istemiştir.
aklıma (bkz: aziz nesin)'in soyadını alış hikayesini getiren başlık. soyadı kanunu ile aldığı "nesin" soyadı için şunları söylemişti: "dünyanın en cimrileri 'eli açık', dünyanın en korkakları 'yürekli', dünyanın en tembelleri 'çalışkan' gibi soyadları aldılar. her türlü yağmada hep sona kaldığım için, güzel soyadı yağmasında da sona kaldım. bana, ortada böbürlenebileceğim bir soyadı kalmadığından, kendime 'nesin' soyadını aldım. herkes ‘nesin’ diye çağırdıkça ne olduğumu düşünüp kendime geleyim istedim."
az önce nickini görüp çok güldüğüm gezgin sözlük yazarı. yaratıcılık ne güzel şey...
ermeni asıllı udi sanatçı. (bkz: sezen aksu)'nun "vazgeçtim", (bkz: ahmet kaya)'nın "ağladıkça" şarkılarının bestecisi.

ağladıkça - the secret trio