#tüm nes entry'leri
son dakikada festival iptal etmek moda oldu sanırım...
en yakın zamanda izlemeyi umduğum bizet'in muhteşem operası.
sonbahar ve kış aylarında en çok kullandığım siyaha yakın bordo renkte pastel ojesi. harika bir renk. yazın nar çiçeği ve açık kırmızılar favorim ama kışın daha koyu renkleri tercih ediyorum.
dün gece vefat eden, yıllarca çalıştığım, çok şey öğrendiğim, sevdiğim, reklamcı. son ziyaretimde uzun uzun sohbet etmiş, gülmüştük. fikirleri benim için önemliydi ve hiçbir zaman desteğini esirgemedi. çok üzgünüm... mekanı cennet olsun.
yıllardır keyifle kullandığım (bkz: apple)'ın diz üstü bilgisayarı. 13.3 inç, artık air olarak üretilen macbook kullanıyorum. ince ve hafif olması, ekran renklerinin güzelliği, sunum hazırlarken sunduğu seçeneklerin çokluğu gibi pek çok güzel özelliği var. daha önce kullandığım mac'lerde hiç sorunla karşılaşmama rağmen şu an kullandığım modelde çok sıkıntı yaşadım. garantisi bittikten çok kısa süre sonra anakartı yandı. 1 aydan fazla anakart bekledim gelmeyince daha fazla bekleyemeyeceğim için başka bir serviste yaptırdım. klavye problemi oldu apple bu sorunu kabul ettiği halde değişimi ücretsiz gerçekleştirmediler. ben de 2.000 tl daha ödememek için yaptırmadım. size en büyük tavsiyem bir apple ürününüz varsa yetkili servis dışında asla dokundurtmayın. çünkü eğer bunu yaparsanız kendi hataları olduğunu kabul ettikleri ürünlerde bile değişim yapmıyorlar. bu model çok albenili, hafif ve güzel ancak tam da yine bu nedenlerden dolayı çok hassas. yakın zamanda macbook pro'ya geçmeyi planlıyorum. umarım yine bu kadar çok üzülmem.
geçtiğimiz hafta sonu bir dergide şimdiki sahibi osmanlı sanatı uzmanı serdar gülgün'ün röportajındaki fotoğraflar sayesinde tanıdığım köşk.
1800'lü yıllarda Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'na karşı ayaklanan ve ihtilal başarısız olunca Osmanlı'ya sığınan Macar askeri Josef Kohlmann, ihtilalı yaptığı arkadaşlarını toplayıp İstanbul’a gelir. Sultan Abdülmecit İstanbul’da kendilerine sığınma hakkı verir. Fakat Avusturya onları cezalandırmak için geri isteyince İstanbul’da olmaları büyük bir problem haline gelir. Bu nedenle dinlerini ve isimlerini kağıt üstünde değiştirip Müslüman olurlar ve Josef, abartılı Feyzullah ismini alır.
O yıllarda Ruslar’a karşı yapılan Kırım Savaşı devam ediyor. Feyzullah da Osmanlılar’la savaşa katılır. Çok başarılı bir kumandan olduğu için dönüşte Padişah Abdülmecit ona “Paşalık” ünvanı verir ve ömrü boyunca Macar Feyzullah Paşa olarak kalır.
sonra bu arsayı alıyor ve köşkü yaptırıyor. Deniz kıyısında bir yer istemiyor. Macaristan’dan geldiği için yeşillikli ve dağların içindeki bir yer tercih ediyor ve burayı yazları av köşkü olarak kullanıyor.
vefatı sonrasında pek çok mirasçı arasında bakımı yapılmayınca yıllar içinde yıkılmaya yüz tutmuşken gülgün tarafından satın alınıp restore ediliyor. şahane bir köşk. görmek isterdim ancak özel mülk olduğu için ancak bir davet olur da katılırsam görebilirim. kısmet *

1800'lü yıllarda Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'na karşı ayaklanan ve ihtilal başarısız olunca Osmanlı'ya sığınan Macar askeri Josef Kohlmann, ihtilalı yaptığı arkadaşlarını toplayıp İstanbul’a gelir. Sultan Abdülmecit İstanbul’da kendilerine sığınma hakkı verir. Fakat Avusturya onları cezalandırmak için geri isteyince İstanbul’da olmaları büyük bir problem haline gelir. Bu nedenle dinlerini ve isimlerini kağıt üstünde değiştirip Müslüman olurlar ve Josef, abartılı Feyzullah ismini alır.
O yıllarda Ruslar’a karşı yapılan Kırım Savaşı devam ediyor. Feyzullah da Osmanlılar’la savaşa katılır. Çok başarılı bir kumandan olduğu için dönüşte Padişah Abdülmecit ona “Paşalık” ünvanı verir ve ömrü boyunca Macar Feyzullah Paşa olarak kalır.
sonra bu arsayı alıyor ve köşkü yaptırıyor. Deniz kıyısında bir yer istemiyor. Macaristan’dan geldiği için yeşillikli ve dağların içindeki bir yer tercih ediyor ve burayı yazları av köşkü olarak kullanıyor.
vefatı sonrasında pek çok mirasçı arasında bakımı yapılmayınca yıllar içinde yıkılmaya yüz tutmuşken gülgün tarafından satın alınıp restore ediliyor. şahane bir köşk. görmek isterdim ancak özel mülk olduğu için ancak bir davet olur da katılırsam görebilirim. kısmet *


lezzetine bayıldığım, zeytin ağacının meyvesinden elde edilen sağlıklı yağ. küçükken zeytinyağı reklamlarında bir tabaktaki zeytinyağına ekmek batırıp yiyenleri gördüğümde "ıyyyy yağa ekmek batırılıp yenir mi!" derdim. ama yıllar sonra ayvalık'ta tanıştığım sızma zeytinyağları sayesinde en sevdiğim şey bu olabilir. bugünlerde yaptığım bazı araştırma ve toplantılar neticesinde oldukça güzel bilgiler edinmeye başladım. ara ara bunları paylaşacağım.
harvard business review serilerinden biri. belki içinde birkaç cümle çıkar ve bana bir şey katar diyerek aldım ama fiyasko. hatta "en yakınındaki kitabın 95. sayfasından alıntı" başlığına yazayım dediğimde 95. sayfada o kadar yazmaya değer bir şey bulamadım ki alıntı bile yapamadım*
güzel bir şey değil aslında. özellikle belirli bir yaştan sonra insan kendini tanımışsa, ne istediğini ne istemediğini bildiği, olgunlaştığı, gereksiz kapris ve saçma güç oyunlarına kapılmayı bıraktığı bir dönemdeyse seçtiği ve hayatına aldığı kişiyle oldukça keyifli zaman geçirebilir.