#tüm nes entry'leri

uzuuuun zamandır okumadığım ve hatırladığım için mutlu olduğum güzelim şiir.
arabeski de arabesk kültürünü de pek sevmiyorum. belki 1-2 şarkısını ortam gereği dinleyebilirim ama yine de fazla köpürtüldüğünü düşünüyorum.
(bkz: melih gökçek) ekolünün en severek yaptığı şeydir. (bkz: ankara)'nın dört bir yanına gerçek ucubeler dikmiştir. (bkz: mansur yavaş)nasıl temizler bunları bilmiyorum.
çiçeği alan sevgiliysen güzel bir şeydir. çiçek her zaman harika bir hediyedir. hep alınmalı*
patates, patlıcan, kabak ve biber kızartmasının üzerine sarımsaklı domates sos dökülerek yapılan muhteşem yemek. dünyada en sevdiğim yiyecek bu olabilir. ama domates sosunun lezzeti çok önemli. evde yapılan gibisi yok.
iskoç yazar john buchan’ın 1915’te yayınladığı, orijinal adı the 39 steps olan romanının tiyatro uyarlaması. roman ilk kez 1935 yılında (bkz: alfred hitchcock) tarafından sinemaya uyarlanmış ve 1999’da ingiliz film enstitüsü tarafından seçilen “20. Yüzyılın En İyi 100 Filmi” listesinde yer almış. 2005 yılında ingiltere'de tiyatroya uyarlanmış ve 9 yıl boyunca sergilenmiş. bizde yaklaşık 3 yıldır demet evgar, engin hepileri, bülent şakrak ve okan yalabık'tan oluşan 4 kişilik bir kadroyla sergileniyor. dün izleme şansı buldum ve gerçekten çok keyfli bir oyundu. engin hepileri dışında tüm karakterlerin farklı rolleri var. hele bir karmaşa anının betimlemesinde okan yalabık'ın birkaç çeşit şapkayla farklı karakterlere büründüğü bir bölüm var ki gerçekten harika* bir süredir tiyatro oyununa gitmemiştim. güzel bir açılış oldu. keyifli bir gün geçirmek isteyenlere öneririm. yakın zamanda (bkz: zengin mutfağı) ile ilgili yorumlarımı da paylaşacağım.
bugün mercedes benz fashion week'te defilesini izlediğim modacı.
geçtiğimiz gün izlediğim (bkz: serra yılmaz)'ın yönettiği "cebimdeki yabancı" ile konusunun aynı olduğunu görünce içimde "çalıntı mıymış?" hissi uyandıran başlık. ben bir araştırayım bunu.