(bkz: mavi)

ortaokul zamanlarımda, kendi alışverişimi kendim yapmaya başladığım zamanlar her kıyafet almaya gittiğimde mavi ve tonlarında kıyafet seçiyordum. başta fark edemedim ama dolabım maviyle dolmaya başlamasıyla ve benim çoğunlukla mavi giyinmemle birlikte hem ben hem çevrem fark etti bunu. o zamanlar bana en sevdiğin ne renk diye sorsalar bi on saniye düşünüp bi renk sallardım. farkında bile değildim maviye olan aşkımın.

daha sonraları bulutsuz günlerde gökyüzüne baktıkça bunun ne kadar muhteşem olduğunu düşünüyordum. başımı havaya kaldırdıkça içimde hoş bir şeyler kıpraşıyordu.

mavinin bu kadar karşıma çıkışı tabii ki en sonunda kafamda fikirsel olarak somutlaştı. "evet ben mavi renginden hoşlanıyorum" diyebiliyorum. peki iyi ama bu hoşlanma göz zevkiyle alakalı değil. yani benim maviden hoşlanmamın sebebi asıl olarak gözüme hoş gelmesi değil. çoğu zaman diğer renkler de gözüme hoş geliyor. sarı, turuncu, kırmızı... işte bu yüzden bunun sebebini aramaya başladım.

renklerle psikoloji arasında bir bağlantı var. özellikle pazarlama, reklam gibi sektörlerde bu bağlantıya dikkat ediliyor. mesela fast food şirketlerinde mavi rengi pek kullanılmaz çünkü mavinin açlık hissini azalttığı bilinir. buna karşın mavinin arttırdığı his, yani benim maviye olan düşkünlüğümüm sebebi
(bkz: özgürlük)
iptal edilen oylardan başkan çıkarmaya çalışıp, maddi hatalar sayesinde moral bulan, mal bulmuş mağribi gibi sevinen, binali yıldırım'ın başkanlığı için inanç kazanan akpli yetkililerin sandıkların yüzde 70'inin tekrar gözden geçirilmesine rağmen farkı ancak 3000 civarında eritebildiklerini gördüklerinde açıklamalarını ekrem imamoğlu'nun zaferine göre çevirmeye başlamalarıyla ortaya çıkan durum.

halbuki bu kadarına gerek yoktu, seçim gecesi zaten zat-ı muhterem balkon konuşmasında kaybettiklerini kabul etmişti. başarıyı da başarısızlığı da olgunlukla karşılamak gerekir.

seçim öncesindeki ortamı geren ve kendi seçmeni tarafından cezalandırılan partinin yapması gereken şapkasını önüne koyup nerede hata yaptığını bulması ve yoluna o şekilde devam etmesi. aynı ortamı gerici açıklamalarla devam etmesi değil.

bu bir haftalık süreçte takım tutar gibi parti destekleyen holigan tipler dışında karşılaştığım tüm akpli tanıdıklarımın da söylediği şuna benzer oldu: "kabullenemiyorlar ama yanlış yapıyorlar. imamoğlu kazandı bir de onu görelim."
mayıs ayı itibarı ile hizmete girecek olan karavan kiralama hizmetidir. avis firması, 2-6 kişilik farklı seçeneklerle kiralama hizmeti sunacağı karavanlarını duyurdu. yakın zamanda gerçekleştirilen fuarda örnek araçlarını da sunan avis, günlük 600 tl den başlayan rakamlardan bahsediliyor.
karavan satın alımının epey masraflı olduğu, evrak işlerinin çekilmez olduğu ülkemizde sene içinde 3-5 gün bir yerlere kaçmak isteyenler için uygun olabilir.. rakamlar 600 tl olsa da epey yüksek ancak bugün bir otomobil bile kiraladığında 150 tl üstü gibi.
aşağıda linkini bıraktığım videolarda hem araçlar incelenmiş, hem de detaylar verilmiş.

avis link

youtube link
az önce bir arkadaşımın konya'dan getirdiği ve hayatımda ilk kez yediğim leziz tatlı. tadı aynı raffaello 'ya benziyor, çıtır çıtır, hindistan cevizli, hafif, harika bir şey. pek çok değerimiz gibi bu da markalaşamamış maalesef. konya sarması - nes-JjXwd
Türkiye'nin güneyinde Antalya Kemer ilçesine bağlı bir mahalledir.

Resmi nüfus kayıtlarına göre 2500 kişinin yaşadığı tekirova barındırdığı turistik tesisler sayesinde yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerin akınıyla yüzbinleri ağırlamaktadır.


tekirova - turuncuyolcu-Fb57u
Şeref yoksunlarının Ankara Batıkent bölgesinde toplu halde köpekleri zehirledikleri ve 20 den fazla canın melek olması ile sonuçlanan durum. Görüntüleri paylaşamıyorum çok acı. Zehirleyen aracın plakasını da bulmuşlar. Neye inanıyorlarsa o belalarını versin.

edit: yapanlar bulunmuş, tutuklanmış ve serbest bırakılmıştır.
bugün tüm dünyada eş zamanlı olarak bilim insanları tarafından açıklanacak gizemli bilgi, galaksimizde bulunan kara delik ile ilgili yapılacak olan açıklamadır.


yayınlanacak fotograftan sonrası ve öncesi diye ayrılacak zaman diyorlar, oldukça iddialı demeçler, bakalım bizleri neler bekliyor bu açıklamalar sonrasında.
bu zamana kadar varsayımdı ama kanıtlandı, çapı 100 milyar km.
an itibarı ile canlı yayın aşağıdaki linkten izlenebilir :
canlı yayın
önce tanım: konuyla ilgili gittiğim bir seminerden notları paylaşmak istediğim mevzudur. peşin edit: uzun soluklu bir yazıdır, konuyla ilgili ufkunuzu açacağına inanıyorum.
mitolojide kanatlı atlar, aslan başlı primatlar örnekler insanoğlunun binlerce yıldır organ nakli konusunda var olan merakını ortaya koymuştur.
yine ilk çağlarda bir zenciden bacak transferi dahi denenmiş, biyoloji bilgisi olmadığı için netice alınamamış. hekim "iyi ki de başarısız olunmuş yoksa kendi neslimizi tüketirdik" dedi.
19 yy.’dan sonra organ nakliyle ilgili çalışmalar biyolojin ve tıbbın vs gelişmesiyle gerçek anlamda başlıyor.
organ nakli konusunda hurafelere oldukça fazla inanıyoruz, seminerin pek çoğu mevcutta yaygın olan hurafelerin etrafımızı nasıl sardığına dair geçti.
en önemli ve en bilinen hurafe buz dolu küvette uyanan insan modeli (hekim bu hikayeyi kuzey ülkelerindeki arkadaşımdan da duydum dedi). dünya çapında yapılan adli sicil kayıtları bu çeşit bir vaka ile karşılaşılmadığını ortaya koymuştur. (doktor, ayrıca adamı buz dolu küvete değil organı koyman lazım, hadi onu geçtim o kadar buzu otelde nereden bulacaksın falan dedi.)
ülkemizde organ bağışı kartı diye bir şey var ancak geçerliliği yok. beyin ölümü sonrası yoğun bakımdaki hastanın organlarının bağışlanıp bağışlanmayacağına yakınları karar veriyor.
konunun sevimsizliğini organ bekleyen hasta sayısından görebiliyoruz. 2018 yılı içerisinde 65.000 civarında hasta böbrek nakli bekliyor, ülkemizde organ paylaşımı ise milyonda 7.
böbrek hastası için harcanan diyaliz vb. ücretleri yıllık 25-30.000 tl iken bir böbrek plantasyonu (nakli) 20.000 tl civarında. ekonomiye de önemli hasar veriyor.
karaciğer nakli sonrası olimpiyatlarda bronz madalya kazanmış kayakçı var, organ nakli sonrası eskisi gibi olabiliyorsunuz. muhakkak bir eksiklik oluyor vs denmesi de bir hurafe.
organ nakli listeleri bir çeşit milli piyango gibi, yılda toplam böbrek plantasyon ameliyatı sayısı 450-500 falan. ihtiyaca göre maalesef çok çok az.
iki tip nakil var: canlıdan canlıya ve ölüden (kadavradan) canlıya. ölü dediğimiz canlı canlı öldürüp alınmasından söz etmiyoruz, beyin ölümü gerçekleşmiş hastadan nakil.
en önemli sorun naklin kime yapılacağının bilinmemesi. insanlar organlarının çalınacağını ve mafyavari olaylara karışacağını düşünüyor.
canlıdan canlıya nakilde hipokrat kuralı net: sağlıklı insana zarar vermeyeceksin. her ne kadar istenmese de tarihte donörlerin hayatını kaybettiği de olmuş. bugün bu oran minimize edilmiş durumdadır.
ilaç tedavisi konusunda kafa açıcı örnekler de söylendi konferansta. tıbbın simgesi yılandır, anlatılmak istenen ilaçtan (bir çeşit zehirden) sizi iyileştirecek sonuç alınmaya çalışılır.
bitkisel hayatta bir kişinin beyin ölümü gerçekleşmiş sayılmaz. beyin ölümünü en iyi anlamak için hastanın “son nefesini vermiş olması” beyin sapının hayati faaliyetini kaybetmiş olmsası gerekmektedir. (kalp durması ölüm demek değildir, gerçek ölüm beyinde olur.)
kafa nakli olduğuna olabileceğine dair spekülasyonlar var, doğru değildir. eğer bu mümkün olsa dahi olan şey vücut nakli olmuş olacaktır.
tarihte organ nakline giden yolda ürpertici hikayeler var, bunlardan biri lavoisier’in kellesi. fransa’da olan olayda fransız ihtilali sonrası idama makum edilen lavoisier arkadaşı matematikçi lagrange’ye “giyotin sonrası kafam sepete düştüğünde gözlerime bak, sana göz kırpacağım” demiştir. hülasa idam sonrasında kellesi göz kırpabilmiştir.
buradan çıkan sonucu kurban bayramında kesilen hayvanın bir süre organlarının vb. canlı halde kalması örnek gösterilebilir. doğru koşullar altında (soğuk hava, buz vb.) organlar saklanabilir.
organ mafyası denen şey organını bağışlamak isteyen kişi özelindedir. adam kaçırıldı organları çalındı hikayeleri adli kayıtta görünmemektedir. (hurafe is loading)
hocam işimiz var gücümüz var çok uzattın derseniz:
ciddi şekilde güvenilmez toplumuz, bunun etkilerini organ bağışında da görüyoruz.
çocuklar kaçırıldı organları satıldı tarzı haberciler yalan söylüyor. iş yargıya intikal ettiğinde haberciler söylediklerini yalanlıyor.
organa ihtiyacı olan adamın bakıma ihtiyacı daha çok. bağış sonrası onu topluma, üretime de kazandırıyoruz.
kanserli hastadan organ falan alınmıyor. alınan organın niteliğinden emin olunmadan bağış yapılmıyor.
bağış işinin entelektüel birikimle ilgisi yok. profesör adam bu işe hayır derken ilkokul mezunu evet bağışlıyorum diyebiliyor.
bugün organ bağışı işi sistematik yapılıyor. sistematik olmasa, kendi çocuğuna organ ihtiyacı olan kişi bile bunu çiğner.
ez cümle: mezara girdiğimizde organlarımızı böcekler yiyecek. gelin organ bağışıyla birine derman olsun.
Gezginler ya da seyahat edenlere keyifli dakikalar yaratan tren rotalarıdır. Norveç'te bulunan the flam railway bu rotaları başında gelmektedir.

Türkiye'de ise doğu ekspresi buna örnektir.
İnterrail yapan gezginlerin kullandığı ve keyif aldığı tren rotalarıdır. İsviçre'de yer alan glacier express ve Norveç'te bergen railway
bunlara örnektir.