#tüm begemos entry'leri

her şey yolla başlar.Yolda olmak kendinde olmaktır. Yolda olmak bir arayıştır. Farkında olmaktır kendinle arandaki uzaklığın.
Yazdığı şeyi alnının ortasına dövme yaptırdıktan sonra çarşı pazarda doğum kontrol yöntemi olarak teşhir edilmesi gereken ayıplı maldır.
ayaklarımı yerden kesip bir hayale sığındırmayı başaran, canlı dinlemenin hâlâ nasip olmadığı harikulade gruptur.
Sevdim mi sevmedim mi tam olarak bilemedigim bir yer. Sanki samimiyetinde bir sorun var. Büyük bir açık hava AVM'si izlenimi uyandırıyor. Samimiyetini kaybedince ruhunu da satılığa çıkarmış gibi. Sadece şarap içilecek bir yer olarak konumlandırıyor kendini. Oysaki mermer parçalı merdivenleri, daracık taş yolları, sevgiliye kavuşma tutkusuyla yakan sokaklarının öne çıkmaması ne kadar da hoş değil.
Şirince deyince aklımda kalacak en önemli şey (bkz: nesin matematik köyü)
Bir de (bkz: kıvırcık şarap evi) ve nev-i şahsına münhasır denilecek kıvırcık amcamız.
Günlük öğünlerimden birine illaki sıkıştıracağım tahinli pideyi bal deryasına yatıran mekân.
Moğolistan ( o bozkırın uçsuz bucaksızlığını tarih eşliğinde koklamak için)
İspanya ( özellikle Endülüs etkisini hissetmek için)
Keşke yemeseydim dediğim kokoreçi yapan mekân. "Ben bir daha böyle bir kokoreçi nerede yiyecem?" diye kara kara düşündürüyor.
Hayat seni öyle noktaya getirir ki; kendini sevdiklerinle savaşırken, nefret ettiklerinle sevişirken bulursun. (bkz: hakan günday - piç)