#tüm amerikada-bir-cevelan entry'leri

çöpleri yerlere atmakta sorun görmeyen, tuvalet ihtiyacını sokakta giderdiği evcil hayvanının pisliğini temizlemeyen, geri dönüşüme katkı sağlamayan, elektrik, su, tek kullanımlık plastik/kağıt kullanımını azaltmayan insanları görünce deli oluyorum deli. hele bir de bu saydıklarım sözde eğitim almış insanlarsa hepten afakanlar basıyor! hayır, işin kötüsü bu insanlar ürüyorlar bir de..

bu dünyadan başka evimiz yok arkadaşlar. burası tek yuvamız. okyanusta birer damla olsak da elimizden geleni yapmalıyız, çevremizdekilere de yaptırmak için gayret etmeliyiz. hepimiz birer kişiye çevre bilinci aşılasak, milyonlara ulaşırız zamanla. damlaya damlaya göl oluruz.
yoluna göre değişir. mutlu olmaktır umarım herkes için.

bazen bitmesini istemezsin, bazen dakikalar geçmek bilmez. en son ülkemden ayrılmak için yola çıktığımda babam öyle ağladı öyle ağladı ki.. o yol hiç bitmedi. üç yıl olacak neredeyse, yüzü hiç gitmedi gözümün önünden. çok geceler kızdım kendime. kendimle hesaplaştım. ama hayat işte. şimdi beni bıraktığı o havaalanından kendisi çıkacak yola, yanıma gelecek sayılı gün kaldı. ona biletini aldığım gün, uzun zaman sonra o kadar içten güldüğüm ilk gün olmuştu. yaz hemen gelse, o yol hemencik bitse keşke
bakınız: kıymetini bilemedim..

belki de ben bildim de şartlar izin vermedi.

yukarılarda yeşil pasaportu olup kullanmayanlara gıcık olan arkadaşlar olmuş, onlara naçizane hayatın herkese gül bahçesi vaad etmediğini hatırlatmak isterim.
tüm kötülükler diyeceğim çok ütopik olacak. en azından şu yaşadığımız stresin sonu gelse bari
araplar, pakistanlılar falan bayılıyorlar türkiye’ye. amerikalılarda da genel izlenim turist olarak görenler beğenmiş, tarihini ve politikalarını bilenler üzülüyorlar halimize. şimdi bunlar zaten amerika’nın oyunu diyenler çıkacaktır elbette ama biz eşek olursak semer vuranımız çok olur tabii..

elimizden geleni yapmaya devam, hem sözle hem başarılarımızla

edit: güney amerika’da bile türk dizilerinin popüler olması! ben resmen şok
macera dolu amerika! ey zaman, seni azıcık geriye alıp o günlere dönebilsem çok daha doğru kararlar alırdım. bak yemin ediyorum. old good days
o değil de son zamanlarda çok bozdu.. koltuk arkası televizyonda sadece bir dine ait metinler ve içerik bulundurulmasını, hosteslerin ojesine, rujuna karışılmasını ve daha birçok politikasını doğru bulmuyorum ne yazıkki. sen havayolu şirketisin ya, kendine gel! hem de en iyilerdensin, bu geriye dönüş niye?
kalabalıksanız ve üyelik kartınız varsa bj’s wholesale club, aksi takdirde walmart. birçok dollar store’da (family dollar, dollar tree vb) da market ürünlerinin aynısını çok daha uygun fiyata aynı kalitede alabilirsiniz
“hayal demeyin, plan deyin” diye bir söz okudum dün bir yerde. bucket list hayal değil, plan olmalı kanımca