#tüm son-ortadogu-bukucu entry'leri

toyota’nın ana sponsoru olduğu 2020 tokyo olimpiyatları’nda meşaleyi taşıyacak kişi olarak seçilmiş türk gezgindir.

Çok takip ettiğim biri değildir kendisi lakin bildiğim kadarıyla kaliteli işler yapan bu sayede bol sponsor alabilen -ki hakkıdır- seyyah kişisi.

Ayrıca instagramına şöyle bir göz gezdirdim de güzel fotoğraflar da çekiyormuş.

kaynak
andrei tarkovsky’nin 1956 yılında öğrenciliği döneminde okuldan arkadaşlarıyla birlikte çektiği ilk filmidir.

Ayrıca tarkovsky, Türkçe çevirisi katiller olan bu filmde kısa da olsa müşteri rolünde oynamış, sahnesi boyunca çaldığı ıslıkla akıllarda kalmıştır.

Yaklaşık 20 dakika uzunluğunda olan film, yine tarkovsky’nin isteğiyle ernest hemingway’in “the killers” öyküsünden uyarlanmıştır.

Kabullenilmiş bir sonun anlatılmaya çalışıldığı film, üniversite öğrencisi bir gence göre teknik anlamda çok iyidir.

Filmde sekanslar arası geçişler, oyuncu yönetimi ve herbir sahne takdir edilesidir. Özellikle giriş ve adam’ın ole ile konuştuğu sahne teknik olarak kusursuzdu diyebilirim.

Kafe içerisindeki sahnelerin yönetmenliğini tarkovsky, ole’nin odasındaki sahneyi ise arkadaşı alexander gordon* yönetmiştir.

Film, okul hocaları ünlü sovyet yönetmen mihail iliç romm tarafından ise büyük takdir görmüştür.
Çok güzel bağladığım ama Hayatımın hiçbir evresinde takmaktan hazzetmediğim, genelde erkeklerin kullandığı aksesuar.
araçların ön ve arkalarında bulunan, herhangi bir kaza durumunda çarpma gücünü emerek karosere en az zarar gelmesini sağlayan, her taşıt türüne göre farklılık gösterse de genellikle plastik ve varyasyonu maddelerden imal edilen parça.
Güftesi vecdi bingöl’e, bestesi sadettin kaynak’a ve icrası münir nureddin selçuk’a ait fevkalade bir eserdir.

münir nureddin selçuk-leyla bir özge candır

“Leyla bir özge candır
Kara gözlü ceylandır
Doyulmaz hüsn-ü andır
Kanılmaz bir içim su
Leyla, Leyla, ah Leyla
Dillerde sözlenen o
Yollarda gözlenen o
Yürekten özlenen o
Her gönülde o arzu
Leyla, Leyla, ah Leyla
Aşıklar levend olsa
Sevdalar kemend olsa
Birbirine bend olsa
Ele geçmez o ahu
Leyla, Leyla, ah Leyla”
Güftesi yahya kemal beyatlı’ya, bestesi ve icrası münir nureddin selçuk’a ait olan hicaz makamındaki eser.

leyla bir özge candır ile birlikte en sevdiğim münir nurettin eseridir.

münir nureddin selçuk-aziz istanbul

“Ah ah Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul
Görmedim gezmediğim sevmediğim hiçbir yer
Ömrüm oldukça gönül tahtıma keyfince kurul
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer

Nice revnaklı şehirler görünür dünyada
Lakin efsunlu güzellikleri sensin yaratan
Yaşamıştır derim en hoş ve uzun rüyada
Sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan
Ah ah Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul”
Bir kadının en estetik bölgesidir.

Omuz arkası kürek kemiğinden başlayarak, bütün o 33 omurunun hepsine ayrı bir isim verilebilir. boynundan, taa kuyruk sokumuna kadar omurilik üzerinde gezdirilen işaret parmağının beyninize gönderdiği sinyallerin tahrik katsayısını ifade bile edemezsiniz.

Peki ya kalçalara doğru indikçe sağda ve solda beliren o iki minik gamze...

Neyse işin hülasası bir kadının en seksi hali, sana sırtını dönüp çıplak halde sigara içtiği andır.
Şu anda çorum dolaylarında bulununan üzüm ve asma yapraklarıyla meşhur bir köyden* gelenini yudumlamakta olduğum içecektir.*

Lezzetini ben çok beğendim, içimi ise çok yumuşak. Alkol oranını bilemediğim için bir yorum yapamayacağım lakin ilk kadehte hafiften çakır keyif oldum diyebilirim.

Not: evde yapılan rakı ve türevlerinin lezzetinin ustasından, kullanılan alet edevata göre değiştiğini belirtmek gerekir diye düşündüm. Hayreti mucip ki genelde düşünmem.
çok şükür ki bugün, dizinin yapımcısı tarafından bahse konu haberlerin gerçeği yansıtmadığı açıklanmıştır.

Hepimize büyük geçmiş olsun!

kaynak