minimal öykü denemeleri

"aaa, bunda şunu mu anlatmak istedin?" dedi ve sabaha kadar konuştuk. 

korktuğum başıma geldi. hani hiç bilmediğin bir kasabaya gitmişsindir. bir şeylerden kaçmışsındır. orada seni tanıyan birine rastlamışsındır. korkmuşsundur, seni yakaladı diye, seni buldu diye... ama hiç bulamayacaktı. bulmaması gerekecekti ve sen hep kaçacaktın. kimsenin olmadığı, kimsenin seni bilmediği yerlere...
ait olmadığın bir dünya da yaşamak sancısı... kendi dünyanı keşfetme inancının kırılma sancısı... refakçısı olmayan bir hastane odası. açık bi' damar yolu. kederin fink attığı dört tüp kan. televizyonda çizgi film kanalı... refakatçı koltuğu kapalı ve boş. henüz ırzına geçilmemiş bi' araziye bakan pencere. bembeyaz çarşaflar. on saniyede bir damlayan serum. derinin içinde bile belli olan kıl kadar bir iğne. erkek traşlı bir hemşire. yunan tanrıçası gibi bir doktor. refakatçi koltuğu mütemadiyen kapalı ve boş. bazen dolu ama hep kapalı. temiz çıkan tahlil sonuçları. taburcu edilen, ameliyata alınan hastalar. sessiz bir gürültü içinde eksi üçe indirilen nefes alan sedyeler. tabuttan bozma bir oda, kefenden bozma bir yorgan, ağıttan bozma bir kuş cıvıltısı. the next station bahçelievler. pardon geçebilir miyim? pardon! sağol- pardon!
25 ocak 1999
İkinci yaş günüm. Bugün babam annemi dövdü, yine. Fakat ben bu anıyı ilerde hatırlamayacağım. Çünkü bunlar sadece bilinçaltımda bir travma olarak iz bırakacak. Bu cümleleri de zaten kağıda değil zihnime yazıyorum çünkü ben hala bir bebek sayılırım.

25 ocak 2000
Bugün ortanca abim öldü. Adı soner. O artık yok ve ben onla olan anılarımı asla hatırlayamayacağım. Annem bayat ekmek için fırına gittiğinde abim sakladığı kibriti çıkarıp oynamaya başlamıştı. Kendi elbisesini tutuşturdu yanlışlıkla. Evde 3 kardeştik. 6, 5 ve 3 yaşındaydık sırasıyla. 1 ay hastanede tedavi gördükten sonra hastanenin bozuk kan vermesi yüzünden vücudu şişti ve benim doğum günümde yıldızların koynuna bir yolculuğa çıktı.

25 ocak 2001
Babam eve geldi. Kumar oynayacak parası bitmiş ve gelip annemden zorla para istedi. Annem vermeyince de döverek aldı.

25 ocak 2015
Ben artık 18 yaşındayım. Evde tek başınayım ve elimde bir defter var. İyileşmek ve kendimi bulmak için bir metamorfozun ilk adımını atıyorum. Kendime inanıyorum. Travmalarımı geride bırakma kararı aldım. İlk sayfayı açıyorum ve içine büyük harflerle “metamorfoz” yazıyorum. Küçük bir kız çocuğu değilim artık. Sayfaya bir damla gözyaşı damlıyor. Elimin tersiyle gözümden akan yaşları kuruluyorum ve tebessüm ediyorum. “Yaşam artık senden korkmuyorum çünkü ben güçlü bir kadın olacağım. İnanıyorum.”