#tüm nes başlıkları

girişimci fakat maddi imkandan yoksun kişilere destek olma amacı ile yatırım yapan kişi. yatırımcıdan farklılaştırmak için "melek" ön tanımının kullanılması bu güzel amacı vurgulamak için olsa da maalesef bizde sistem öyle işlemiyor. klasik yatırımcıdan hiçbir farkı olmayan bir sistemde neden "melek yatırımcı" tanımı kullanılıyor hiç anlamış değilim. arkadaş adam fırsatı görmüş yatırımını yapmış, karşılığında da cebine giren paraya bakacak. bu tanım gönülden yapılan yatırımlar için kullanılmalı. örneğin geçtiğimiz günlerde birkaç kadın el birliğiyle bir ürün çıkarmış ve bunun için de yavaş yavaş seri üretime geçmişlerdi. "melek yatırımcı" kendi için küçük onlar için büyük bir yatırım ile hayatlarını değiştirebilir. o zaman da bu tanımlamayı sonuna kadar hak eder.
ofiste konuşulmasıyla öğrendiğim bilgi. tamam iyisin hoşsun güzel de söylüyorsun ama 280 TL ne yahu? o parayı verip konsere gidene şaşarım. binlerce sesi güzel kız var bu tarzda şarkı söyleyen. youtube iyidir. *
türk mucit. 1927 yılında tayyare makinist mektebi'nden birinciikle mezun olmuş. kendi kendine havalanan planör, otomatik açılan paraşüt, dikey kalkan helikopter gibi pek çok önemli icat ona ait. 1938 yılında planörle 14 saat 20 dakika havada kalarak dünya rekoru kırmıştır.

1943 yılında otomatik paraşüt açma sistemini buldu. Bu muhteşem buluşla hiçkimse ilgilenmedi. Amerikalılar hariç! Tabii ki icadı çalındı. Kendi ağzından konuyu şöyle anlatmış Emrullah Ali Yıldız:

“İşte bu sıralarda karşıma iki yabancı mühendis çıktı. Keşfimle çok yakından ilgilendi. Tetkik ettirmek üzere benden hesap ve projeler istendi. Hepsini aldı gitti. Aradan tam bir sene geçtikten sonra cevap geldi. Geldi ama, artık bizim keşif, keşif olmaktan, icat olmaktan, ihtira olmaktan çıkmıştı. Tabii tıpkısı değil, fakat benimkine benzer bir alet, şimdi Amerika havacılığında muvaffakiyetle tatbik ediliyor.”

yine uçakların pervane yapımıyla ilgili bir icadını kabul ettiremedi ve 1.000 usd'ye amerikalılara satmak zorunda kaldı.

tüm bunların sonunda tabii ki küserek kendine bir fotoğraf stüdyosu açtı. ama orada da icadı bırakmadı. stüdyoda bir aynanın karşısına geçerek kendi fotoğrafını çekebildiğin bir sistem kurdu ve adını da gör-çek koydu. bugünlerde sunay akın öncülüğünde türk dil kurumu'na selfie yerine özçekim değil gör-çek teriminin kullanılması için kamuoyu oluşturulmaya çalışılıyor. ben de sonuna kadar destekliyorum.
emrullah ali yıldız - nes-UBwMn
(bkz: sunay akın)'ın tek kişilik gösterisi. geçtiğimiz cuma akşamı izleme fırsatı buldum. bilmediğimiz pek çok şeyi güzel bir hikaye dinler gibi öğrenmek oldukça keyifliydi. aynı zamanda hep yaptığımız gibi hak ettiği değeri bulamayıp yok olup gitmiş pek çok şeyi yeniden keşfetmek çok acıydı. bugün oturup (bkz: emrullah ali yıldız) hakkında ne bulursam okuyacağım.
kahve yapan, servis eden kişilere verilen ad. 3. nesil kahveciler sayesinde tanıştığımız italyan kökenli bir meslek. barmenler gibi oldukça havalı kahve sunumları yapıyorlar. kahveye özel bir düşkünlüğüm olmamasına rağmen estetik olan tüm şeyler gibi barista sunumlarına da bayılıyorum.
toplantıdan etkin bir sonuç elde edebilmek için uyulması gereken kurallardır. mümkünse geç kalmamak, karşındakinin sözünü kesmeden dinlemek, konudan tabii ki ara ara sapılır ama bunu abartmamak vs... zaten hepimizin bildikleri. ama 1 ay önceden planlanan bir toplantıyı 3 gün önceden iptal edip, yeni toplantıyı 1 ay sonraya atmak; o toplantının tarihinden 3 gün önce yine iptal edip yeninden 1 ay sonraya randevu vermek nedir ya? saygısızlıktan başka bir tanımını bulamıyorum bunun. ne diyeyim, bitin inşallah!
1924 yılında italya'dan getirilerek (bkz: ankara)'nın çeşitli yerlerinde ve tandoğan meydanı'nda sergilenmiş, cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası'nın ilk konserlerini çevresinde verdiği harika heykel. tabii ki pek çok güzellik gibi dönemin vizyonsuz belediye başkanı (bkz: melih gökçek) tarafından bir depoya kaldırılmış ve yıllarca çürümeye terk edilmiştir. allahtan bazı haberciler yıllar sonra (18 yıl) harap bir halde görüntüledikleri heykeli gündeme taşıyınca o depodan alınıp (bkz: cer modern)'in önüne yerleştirildi ve orada sergileniyor.

su perileri - nes-CmY4G
yaptığından pişman olduğun bir şey için karşındakinden bağışlanmayı istemek. hatayı anlamak, bunun için karşındakinden af dilemek tabii ki bir erdemdir. ama özür dileyen değil üzülen kişi sizseniz yaşanan üzüntüyü sadece hafifletiyor belki ama yok edemiyor.
siyahtan başka bir şey giydiğini görmediğim modacı. kendi markası olan (bkz: yargıcı)'da ise kendi tarzının aksine neredeyse hiç siyah bir şey bulamazsınız. pastel renklerin hakim olduğu oldukça şık ve sade ürünler satar. oldukça beğeniyorum.
(bkz: neslihan yargıcı)'nın sahibi olduğu, tarzını çok beğendiğim giyim ve aksesuar markası. kumaşları kaliteli, sade. aksesuarlar oldukça şık.