#tüm nes başlıkları
- sapaklarda sağdan kaynamaya çalışanlar ve bu kaynakçılara rahat rahat yol verenler ( şeridin sağını sıfırlayın. siz sola kaydıkça bunlara alan bırakıyorsunuz ve kaynakçılar trafiği daha da felç ediyor!)
- emniyet şeridini boş şerit niyetine kullananlar
- diğer şeritler boşken sol şeriti kapatıp yol vermeyenler
- sol kolunu camdan sarkıtıp tarlada gider gibi sallana sallana gidenler
hepinize ağır küfür ediyorum, sefam olsun. bitin inşallah...
- emniyet şeridini boş şerit niyetine kullananlar
- diğer şeritler boşken sol şeriti kapatıp yol vermeyenler
- sol kolunu camdan sarkıtıp tarlada gider gibi sallana sallana gidenler
hepinize ağır küfür ediyorum, sefam olsun. bitin inşallah...
boşnakça yaban mersini anlamına geliyor. boşnak mutfağı lokantalarında da borovnica adıyla suyu içecek olarak ikram ediliyor.
gaza getiren cümlelerdir. aslansın kaplansın gibi...
kasaplık hayvanlardan sağlanan besin maddesi. insanların sınırsız tüketimi ve vicdansızlığı nedeniyle olması gerekenin çok üzerinde hayvan kesiliyor. bu nedenle bir gün bırakmayı umuyorum. zaten çok az tüketiyorum ve eğer kendimi disipline etmeyi başarırsam yakın zamanda bırakma denemelerine başlayacağım.
gezginlerin çantalarına taktıkları, gezdikleri şehir ya da ülkeleri hatırlatan aksesuar. rozet.
juno astrology'nin sivri, hınzır, cüretkar yazı dizisi.
KOÇ: Onun en büyük hayali erişilmez olan yerleri komşu kapısı yapmaktır… ”Bıraksalar bir gün Klimanjaro’nun karları, öbür gün Meksika’nın barları, haftaya Kızıldeniz’in mercan kayaları… Gezer dururum!” der, der de… Değil bıraksalar, kovsalar gitmez :))) Yaw Koç kadar evinin rahatına, anasının yemeğine düşkün insan var mıdır acaba? Çaktırmaz ama biraz da mızmızdır… Parmağına iğne batsa tetanos olcam kolumu kescekler sanır :))) Üstelik onu bekleyen bir sürü iş de vardır! Şimdi iki gün ortadan yok olsa döndüğünde kimbilir her şey nasıl birbirine girer… Ama bi bıraksalar :)))
BOĞA: Onun en büyük hayali – sıkı durun – herkesi kendi kafasına göre hizaya sokmaktır! İyi kurgulanmamış, düzgün işletilmeyen, verimsiz ve aksak bir yer gördü mü hemen başlar ”Ben olsam şunu şöyle bunu böyle yapardım…” diye eleştirmeye. Ama ”buyrun siz düzeltin” deseler, Boğa buna yanaşır mı? İşte orası meçhul… Boğa tasarlamaktan ve yapılmış bir şeyi yargılamaktan hoşlanır. Ama kendi yöntemleriyle çekip çevirdiği krallığından çıkıp başkasının imparatorluğunu kurtarmaya soyunmak, onun için biraz huzursuzluk verici bir meydan okumadır. Ay aman öff ne gerek onun bunun derdiyle uğraşmaya zaten! Onun derdi ona yeter :))))
İKİZLER: Valla öyle çılgın hayalleri vardır ki… Ne siz sorun ne o söylesin :))) Bıraksalar o en akla gelmiycek, en yaratıcı, en cüretkar projelerin peşinde koşar… Dergilerde geleceğin şirketleri, geleceğin okulları, geleceğin aile yapısı filan türü ne görse okuyup sonra da herkese anlatır: ”Aslında ben şöyle böyle olması gerektiğini düşünüyorum! Şuna buna ne gerek var… Vazgeçmek lazım!” Ama hadi gel biz öyle bir şey yapalım deyin… Bakın size kendi hayatında neden bazı şeylerin vazgeçilmez olduğu, bir taşı yerinden oynatsa ne binalar yıkılacağına dair kaç tane bahane sıralar…
YENGEÇ: Valla Yengeç’i bıraksalar, o hiiiiç birşey yapmaz :))))) Bütün hayali ömrünü tatil olarak geçirmek ve kafasına göre tatlı tatlı takılmaktır… Yani hayal bilem kurmaz, yorucu gelir… ”Spontan davrancam!” der :))) Ama ona ”seni bıraktık hadi git kafana göre takıl” deseler, hayatındaki hassas dengelerin bozulması fikri onu çok rahatsız eder. Yengeç’in yaşamı biraz dağınık ve kurduğu düzen biraz gevşek görünse de, vazgeçemeyeceği bazı zevkleri, rahatlık unsurları ve özellikle de geride bırakmaya katlanamayacağı bazı insanlar vardır. Zaten yalnız başına takılmanın ne tadı olabilir!
ASLAN: Nerede hayali aksiyon orada Aslan! Ay o kafası hiç durmaz :))) Habire bir şeyler yapmanın tatlı düşlerini kurar. O anda gözüne afilli bir meslek ilişir… Hemen kendini o işin başına koyar. Bir film seyreder… Hemen hayalinde onun başrolünü, hem de oyuncudan daha iyi oynar. Ne var ki; herşeyin en güzelini o yapar, herşeyin en iyisini o bilir gibi görünse de sanıldığı kadar cüretkar değildir. Yeterli olamamak korkusu çok yüksektir. O yüzden Aslan kendini her şeyi yaparken hayal eder ama daima en iyi bildiği işi yapar ve boşa düşmemek için daima elinin altında bulacağına inandığı kaynakları kullanır.
BAŞAK: Yaw neyin hayalini kuracak… Elbette çok zengin olmanın ve lüks içinde yaşamanın hayalini kurar :))) Boğazda yalılar, ipekten halılar… Ama dünyanın zenginliğini ayaklarının altına serdin diyelim… Başağın yapacağı nedir? Elbette yatırım! özellikle de emlak yatırımı. Ve işini geliştirmeye yönelik teknolojik sistemler ya da araştırma faaliyetleri… Gel gör ki bizim Başak yine her şeyin fiyatına bakıp, hepsi için kılına kadar pazarlıkta :))) Paracıklarına kıyıp da harcadığı tek şey, sağlık kürleri, bir de dünya battığında uzaya gidecek ilk araç için rezerve edilmiş bir mekik bileti… :)))
TERAZİ: Sıkılamayacağı kadar hareket halinde ve ilginin asla üzerinden eksilmeyeceği kadar popüler olduğu bir hayatın hayalini kurar… Her gün başka bir tat, her gün yeni bir sayfa… Farklı yüzler… Ay işte öyle neşeli, nasıl akıp gittiği anlaşılmayan bir hayat :))) Ama haydi yürü deyin… o kadar koşturmacaya o kadar hay huya gelir mi bizim ki … bir yere kadar! Bir yerden sonra Terazi bunalımda :))) Hem zaten o planlayamadığı bir hayata da fazla katlanabilecek, olmayacak insanlarla içli dışlı yaşayabilecek biri değildir, olmamıştır, olmayacaktır :))))
AKREP: Huzur ve mutluluk hayalleri kurar… Ay işte böööle boy boy çocukları, soy soy torunları olsuuun… Yenilsin içilsin, sofralar açılsın felan :) Ama bırakmazlar! Kim mi bırakmaz? Bi kere yani onun özel hayatında hep böyle accayip karmaşık bişeyler bişeyler olur… Ne biliyim ya birini bulur hayırsız çıkar… Ya bulduğu iyidir kendisi sıkılır… Zaten Akrep sıradanlığa, ne biliim böyle mız mız muhabbetlere gelemez… Ayrıca Akrep’in aklına birşey takıldı mı, Akrep onu yapmalıdır. Bağlasalar durmaz… Yaw şu dünyada Akrep gibi mutluluğu arayan insanlara huzur yok be :))))
YAY: Bütün hayalleri hayatla sınırsız bir AŞK yaşamaktır :))) Sıkılmak, bıkmak, tükenmek diye bir şey olmasın. Enerji, coşku, mutluluk hep tavanda olsun… Bitişler, tükenişler değil, başlangıçlar ve zirveler olsun. Ve elbette herkes onu sevsin, bütün gönüllerin tahtında YAY otursun. Ama sonuçta her şeye sahip olmak için, her şeye hakim olmak ve sahip olduklarına ait de olmak gerekir… Yay mutluluğunda hiç bir şey eksik kalmasın diye onu şunu ve hatta bunu da yapar… Sonra bir bakar ki, ona ait olanlar, onu sıkan şeylere dönüşmeye başlamış… Aşk bitmiş… Hayat onun enerjisini tüketen bir şeye dönüşmüş. Ve Yay haykırır; ”LANET OLSUN İÇİMDEKİ İNSAN SEVGİSİNE :)))”
OĞLAK: Biraz sıkıcı görünebilir ama Oğlak’ın hayali MÜKEMMEL olmaktır :)))) Kendi mükemmelliğine inanmak için de dünyayı kusursuz hale getirmeye çalışır. Bıraksalar o herkesi ve her şeyi düzeltir :))) Ama anda oluşan denge bir sonraki anda bozulur ve Oğlak ”kusursuz” olamayan her şey için kendi içinde huzursuz olmaya devam eder. Bir de işte, bir şeyler düzelip toparlanmaya başladı mı, Oğlak yine mutlu olmaz :))) Hemen gözüne başka bişey çarpar… ilgisini oraya çevirip, başını derde sokar… Yani bakmayın siz ağırbaşlı ve oturaklı muhabbetler yaptıklarına… Aslında dünyanın en maceracı en bela arayan ruhları Oğlaklardır :)))
KOVA: En büyük hayali dünyayı tüm insanlığın barış içinde kardeşçe yaşadığı ŞAANE bir yere dönüştürmektir! Kovayı bıraksalar, o cenneti dünyaya getirir :) Ama işte bu kadar ileri görüşlü olunca, insanlarla birlikte iş yapmak çok zordur. Hep tek tabanca mücadele etmek gerekir! Sonra zaten kimsenin ipiyle kuyuya inilmez ki… O yüzden Kova her şeyi kendisi bilmek, kendisi kontrol etmek zorundadır! Aksi gibi de o uğraşır yapar… Ama kimse memnun olmaz! Ya ne demek onlara sormuş da mı, öyle yapmış canım Alla Allaaaa en iyisini yapmış işte… Naapsın Kovacık… ”Ya yok bu insanların alayı bozguncu! Bunlara iyilik yaramaz… ” der oturur :)))
BALIK: Onun en büyük hayali gizemli ve karizmatik olmaktır :))) Dünyanın tepesinde oturup, bütün gün her şeyi gözlemek, hayatın gözeneklerine sızmak ve bilinmeyeni bilip, söylenmeyeni çözmek ister… Bir de üstünüze afiyet kurguları vardır bunların :))) Kendileri kurar kendileri inanır ve tedirgin olurlar… Sezgi ve çözümemelerini bir de amaç odaklı kullanabilseler, aslında dünyayı Balıklar yönetirler! Ama nerdeee Balık’ta o şevk :))) Ayıptır söylemesi, bu Balıkcımlar biraz rahatlarına düşkündür. Ver bi güzel yemek önüne, koy bi kadeh rakı yanına… Bir de şarkı patlat derinden inceden… Dünya derdi yalan olur :)))
burçların hayallerinin sınırı neresidir
KOÇ: Onun en büyük hayali erişilmez olan yerleri komşu kapısı yapmaktır… ”Bıraksalar bir gün Klimanjaro’nun karları, öbür gün Meksika’nın barları, haftaya Kızıldeniz’in mercan kayaları… Gezer dururum!” der, der de… Değil bıraksalar, kovsalar gitmez :))) Yaw Koç kadar evinin rahatına, anasının yemeğine düşkün insan var mıdır acaba? Çaktırmaz ama biraz da mızmızdır… Parmağına iğne batsa tetanos olcam kolumu kescekler sanır :))) Üstelik onu bekleyen bir sürü iş de vardır! Şimdi iki gün ortadan yok olsa döndüğünde kimbilir her şey nasıl birbirine girer… Ama bi bıraksalar :)))
BOĞA: Onun en büyük hayali – sıkı durun – herkesi kendi kafasına göre hizaya sokmaktır! İyi kurgulanmamış, düzgün işletilmeyen, verimsiz ve aksak bir yer gördü mü hemen başlar ”Ben olsam şunu şöyle bunu böyle yapardım…” diye eleştirmeye. Ama ”buyrun siz düzeltin” deseler, Boğa buna yanaşır mı? İşte orası meçhul… Boğa tasarlamaktan ve yapılmış bir şeyi yargılamaktan hoşlanır. Ama kendi yöntemleriyle çekip çevirdiği krallığından çıkıp başkasının imparatorluğunu kurtarmaya soyunmak, onun için biraz huzursuzluk verici bir meydan okumadır. Ay aman öff ne gerek onun bunun derdiyle uğraşmaya zaten! Onun derdi ona yeter :))))
İKİZLER: Valla öyle çılgın hayalleri vardır ki… Ne siz sorun ne o söylesin :))) Bıraksalar o en akla gelmiycek, en yaratıcı, en cüretkar projelerin peşinde koşar… Dergilerde geleceğin şirketleri, geleceğin okulları, geleceğin aile yapısı filan türü ne görse okuyup sonra da herkese anlatır: ”Aslında ben şöyle böyle olması gerektiğini düşünüyorum! Şuna buna ne gerek var… Vazgeçmek lazım!” Ama hadi gel biz öyle bir şey yapalım deyin… Bakın size kendi hayatında neden bazı şeylerin vazgeçilmez olduğu, bir taşı yerinden oynatsa ne binalar yıkılacağına dair kaç tane bahane sıralar…
YENGEÇ: Valla Yengeç’i bıraksalar, o hiiiiç birşey yapmaz :))))) Bütün hayali ömrünü tatil olarak geçirmek ve kafasına göre tatlı tatlı takılmaktır… Yani hayal bilem kurmaz, yorucu gelir… ”Spontan davrancam!” der :))) Ama ona ”seni bıraktık hadi git kafana göre takıl” deseler, hayatındaki hassas dengelerin bozulması fikri onu çok rahatsız eder. Yengeç’in yaşamı biraz dağınık ve kurduğu düzen biraz gevşek görünse de, vazgeçemeyeceği bazı zevkleri, rahatlık unsurları ve özellikle de geride bırakmaya katlanamayacağı bazı insanlar vardır. Zaten yalnız başına takılmanın ne tadı olabilir!
ASLAN: Nerede hayali aksiyon orada Aslan! Ay o kafası hiç durmaz :))) Habire bir şeyler yapmanın tatlı düşlerini kurar. O anda gözüne afilli bir meslek ilişir… Hemen kendini o işin başına koyar. Bir film seyreder… Hemen hayalinde onun başrolünü, hem de oyuncudan daha iyi oynar. Ne var ki; herşeyin en güzelini o yapar, herşeyin en iyisini o bilir gibi görünse de sanıldığı kadar cüretkar değildir. Yeterli olamamak korkusu çok yüksektir. O yüzden Aslan kendini her şeyi yaparken hayal eder ama daima en iyi bildiği işi yapar ve boşa düşmemek için daima elinin altında bulacağına inandığı kaynakları kullanır.
BAŞAK: Yaw neyin hayalini kuracak… Elbette çok zengin olmanın ve lüks içinde yaşamanın hayalini kurar :))) Boğazda yalılar, ipekten halılar… Ama dünyanın zenginliğini ayaklarının altına serdin diyelim… Başağın yapacağı nedir? Elbette yatırım! özellikle de emlak yatırımı. Ve işini geliştirmeye yönelik teknolojik sistemler ya da araştırma faaliyetleri… Gel gör ki bizim Başak yine her şeyin fiyatına bakıp, hepsi için kılına kadar pazarlıkta :))) Paracıklarına kıyıp da harcadığı tek şey, sağlık kürleri, bir de dünya battığında uzaya gidecek ilk araç için rezerve edilmiş bir mekik bileti… :)))
TERAZİ: Sıkılamayacağı kadar hareket halinde ve ilginin asla üzerinden eksilmeyeceği kadar popüler olduğu bir hayatın hayalini kurar… Her gün başka bir tat, her gün yeni bir sayfa… Farklı yüzler… Ay işte öyle neşeli, nasıl akıp gittiği anlaşılmayan bir hayat :))) Ama haydi yürü deyin… o kadar koşturmacaya o kadar hay huya gelir mi bizim ki … bir yere kadar! Bir yerden sonra Terazi bunalımda :))) Hem zaten o planlayamadığı bir hayata da fazla katlanabilecek, olmayacak insanlarla içli dışlı yaşayabilecek biri değildir, olmamıştır, olmayacaktır :))))
AKREP: Huzur ve mutluluk hayalleri kurar… Ay işte böööle boy boy çocukları, soy soy torunları olsuuun… Yenilsin içilsin, sofralar açılsın felan :) Ama bırakmazlar! Kim mi bırakmaz? Bi kere yani onun özel hayatında hep böyle accayip karmaşık bişeyler bişeyler olur… Ne biliyim ya birini bulur hayırsız çıkar… Ya bulduğu iyidir kendisi sıkılır… Zaten Akrep sıradanlığa, ne biliim böyle mız mız muhabbetlere gelemez… Ayrıca Akrep’in aklına birşey takıldı mı, Akrep onu yapmalıdır. Bağlasalar durmaz… Yaw şu dünyada Akrep gibi mutluluğu arayan insanlara huzur yok be :))))
YAY: Bütün hayalleri hayatla sınırsız bir AŞK yaşamaktır :))) Sıkılmak, bıkmak, tükenmek diye bir şey olmasın. Enerji, coşku, mutluluk hep tavanda olsun… Bitişler, tükenişler değil, başlangıçlar ve zirveler olsun. Ve elbette herkes onu sevsin, bütün gönüllerin tahtında YAY otursun. Ama sonuçta her şeye sahip olmak için, her şeye hakim olmak ve sahip olduklarına ait de olmak gerekir… Yay mutluluğunda hiç bir şey eksik kalmasın diye onu şunu ve hatta bunu da yapar… Sonra bir bakar ki, ona ait olanlar, onu sıkan şeylere dönüşmeye başlamış… Aşk bitmiş… Hayat onun enerjisini tüketen bir şeye dönüşmüş. Ve Yay haykırır; ”LANET OLSUN İÇİMDEKİ İNSAN SEVGİSİNE :)))”
OĞLAK: Biraz sıkıcı görünebilir ama Oğlak’ın hayali MÜKEMMEL olmaktır :)))) Kendi mükemmelliğine inanmak için de dünyayı kusursuz hale getirmeye çalışır. Bıraksalar o herkesi ve her şeyi düzeltir :))) Ama anda oluşan denge bir sonraki anda bozulur ve Oğlak ”kusursuz” olamayan her şey için kendi içinde huzursuz olmaya devam eder. Bir de işte, bir şeyler düzelip toparlanmaya başladı mı, Oğlak yine mutlu olmaz :))) Hemen gözüne başka bişey çarpar… ilgisini oraya çevirip, başını derde sokar… Yani bakmayın siz ağırbaşlı ve oturaklı muhabbetler yaptıklarına… Aslında dünyanın en maceracı en bela arayan ruhları Oğlaklardır :)))
KOVA: En büyük hayali dünyayı tüm insanlığın barış içinde kardeşçe yaşadığı ŞAANE bir yere dönüştürmektir! Kovayı bıraksalar, o cenneti dünyaya getirir :) Ama işte bu kadar ileri görüşlü olunca, insanlarla birlikte iş yapmak çok zordur. Hep tek tabanca mücadele etmek gerekir! Sonra zaten kimsenin ipiyle kuyuya inilmez ki… O yüzden Kova her şeyi kendisi bilmek, kendisi kontrol etmek zorundadır! Aksi gibi de o uğraşır yapar… Ama kimse memnun olmaz! Ya ne demek onlara sormuş da mı, öyle yapmış canım Alla Allaaaa en iyisini yapmış işte… Naapsın Kovacık… ”Ya yok bu insanların alayı bozguncu! Bunlara iyilik yaramaz… ” der oturur :)))
BALIK: Onun en büyük hayali gizemli ve karizmatik olmaktır :))) Dünyanın tepesinde oturup, bütün gün her şeyi gözlemek, hayatın gözeneklerine sızmak ve bilinmeyeni bilip, söylenmeyeni çözmek ister… Bir de üstünüze afiyet kurguları vardır bunların :))) Kendileri kurar kendileri inanır ve tedirgin olurlar… Sezgi ve çözümemelerini bir de amaç odaklı kullanabilseler, aslında dünyayı Balıklar yönetirler! Ama nerdeee Balık’ta o şevk :))) Ayıptır söylemesi, bu Balıkcımlar biraz rahatlarına düşkündür. Ver bi güzel yemek önüne, koy bi kadeh rakı yanına… Bir de şarkı patlat derinden inceden… Dünya derdi yalan olur :)))
burçların hayallerinin sınırı neresidir
juno astrology'nin sivri, hınzır, cüretkar yazı dizisi.
KOÇ: Koç yüzleşmeleri sevmez. Konunun kapandığını muhatap olmayarak belli eder. Karşı taraf üstelerse de ulaşılmaz olur. Eh tabi bu durumda taş olsa çatlar. Normal insan-evladı ise çıldırır :))
BOĞA: Azametini kaybetmeden son imzasını çakar… İzini bırakır… Yani boşluğunu hissedin diye elinden geleni yapar :))
İKİZLER: Sorun çıkartır… Şikayet eder… Mızır… Vızır… Sonunda kurban olayım bu konuyu kapatalım diye siz yalvarırsınız :)
YENGEÇ: Olabildiğince ılımlı, olumlu, herkes açısından kabul edilebilir bir yere noktayı koymaya çalışır. Hakkaten de çok çalışır ammaaa bunun neresi olduğuna karar vermekte zorlanır :)))
ASLAN: Beklentisini karşılamayan muhabbetleri, işleri ve ilişkileri hemen bitirir. Bir şeyin tadı kaçtıysa Aslan’ı orada tutmak mümkün değildir.
BAŞAK: Habire eksik birşey kalıp kalmadığını kontrol etmekten ve minik düzeltmeler yapmaktan dolayı bir türlü noktayı koyamaz… Lafı bitse, içindeki alıp vermeler bitmez… Hatta başa dönüp acaba öyle değil böyle mi yapsaydık diye düşünmeden edemez… Yaw zor bişey bu Başak olmak :)
TERAZİ: Onun kafası bitirmek değil, gidebildiği yere kadar gitmek üzerine çalışır. Bu nedenle ara duraklar belirler, gelinen noktanın adını koymak için ilgili herkesi netleşmeye zorlar ve kendine uygun olan duruşu saptar.
AKREP: Valla öyle aklınıza gelmeyecek bir yerde, öyle çarpıcı bir nokta koyar ki, uzun süre hafızalardan çıkmaz :)))
YAY: Yay için başlangıçlar bitiş, bitişler başlangıçtır… Yani bugün sırtını döndüğü bir şey için yarın ”nerde kalmıştık” deyip, kulvar değiştirebilir. Onun için sınırlar yoktur, sadece ilham vardır :)))
OĞLAK: Çok net ve tartışılmaz bir nokta koyar. Üstüne bir şey daha söylenir ya da ek bir şey istenirse de accayip sinir olur :)))
KOVA: Nokta koymaz… Ama gidişatı keyfine göre belirler! Yemiyor sa noktayı bir yerde sen koyarsın :)))
BALIK: Konuyu havada bırakır… Herkes ne anlıyorsa onu anlar :)))) Gel zaman git zaman aklına estiğinde yine olayın bir ucundan tutabilir.
burçlar hakkında sivri, hınzır, cüretkar yorumlar
KOÇ: Koç yüzleşmeleri sevmez. Konunun kapandığını muhatap olmayarak belli eder. Karşı taraf üstelerse de ulaşılmaz olur. Eh tabi bu durumda taş olsa çatlar. Normal insan-evladı ise çıldırır :))
BOĞA: Azametini kaybetmeden son imzasını çakar… İzini bırakır… Yani boşluğunu hissedin diye elinden geleni yapar :))
İKİZLER: Sorun çıkartır… Şikayet eder… Mızır… Vızır… Sonunda kurban olayım bu konuyu kapatalım diye siz yalvarırsınız :)
YENGEÇ: Olabildiğince ılımlı, olumlu, herkes açısından kabul edilebilir bir yere noktayı koymaya çalışır. Hakkaten de çok çalışır ammaaa bunun neresi olduğuna karar vermekte zorlanır :)))
ASLAN: Beklentisini karşılamayan muhabbetleri, işleri ve ilişkileri hemen bitirir. Bir şeyin tadı kaçtıysa Aslan’ı orada tutmak mümkün değildir.
BAŞAK: Habire eksik birşey kalıp kalmadığını kontrol etmekten ve minik düzeltmeler yapmaktan dolayı bir türlü noktayı koyamaz… Lafı bitse, içindeki alıp vermeler bitmez… Hatta başa dönüp acaba öyle değil böyle mi yapsaydık diye düşünmeden edemez… Yaw zor bişey bu Başak olmak :)
TERAZİ: Onun kafası bitirmek değil, gidebildiği yere kadar gitmek üzerine çalışır. Bu nedenle ara duraklar belirler, gelinen noktanın adını koymak için ilgili herkesi netleşmeye zorlar ve kendine uygun olan duruşu saptar.
AKREP: Valla öyle aklınıza gelmeyecek bir yerde, öyle çarpıcı bir nokta koyar ki, uzun süre hafızalardan çıkmaz :)))
YAY: Yay için başlangıçlar bitiş, bitişler başlangıçtır… Yani bugün sırtını döndüğü bir şey için yarın ”nerde kalmıştık” deyip, kulvar değiştirebilir. Onun için sınırlar yoktur, sadece ilham vardır :)))
OĞLAK: Çok net ve tartışılmaz bir nokta koyar. Üstüne bir şey daha söylenir ya da ek bir şey istenirse de accayip sinir olur :)))
KOVA: Nokta koymaz… Ama gidişatı keyfine göre belirler! Yemiyor sa noktayı bir yerde sen koyarsın :)))
BALIK: Konuyu havada bırakır… Herkes ne anlıyorsa onu anlar :)))) Gel zaman git zaman aklına estiğinde yine olayın bir ucundan tutabilir.
burçlar hakkında sivri, hınzır, cüretkar yorumlar
juno astrology'nin sivri, hınzır, cüretkar yazı dizisi.
KOÇ: Bir şeyin onun aklına gelmesi başkalarının başına gelmesi ile eş anlamlıdır! Direk konuya dalar
BOĞA: Önce sizi inceler ve olayı nasıl satacağına karar verir… Sonra da tatlı tatlı işlemeye başlar :) Dört başı mamur bir sunum yapmadan da lafı bitirmez ona göre!
İKİZLER: Ne zaman girip ne zaman çıktığı belli olmaz ki… Siz ilgiyle dinlemeye başladığınızda ise, onun aklı başka bir konuya takılmış olabilir :)))
YENGEÇ: Ayyy ne siz sorun ne ben söyliyim… Bir türlü sadede gelemez, sıkaaar, sıkılıııır… En sonunda lafı ağzından alıp siz deyiverirsiniz :)))
ASLAN: İYİ YAPAR! Yani öyle ki, reddedilme ihtimali kalmaz :)
BAŞAK: Mantıklı – tabi onun mantığına göre – açıklamalarla yapar. Konuyu öyle vahim hale getirir ki önemsemezseniz bir sıkıntıya gireceğinizi sanırsınız :))))
TERAZİ: Size yaptırır! Bunların işi zaten eşşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmektir :)))
AKREP: Tuzak kurar! Can evinizden vurup dikkatinizi istediği yere çekmeye çalışır. Oralı olmazsanız da bir şekilde kan çıkar… Sizi kendinizden şüpheye düşürmek için yazmadığı senaryo kalmaz :)))
YAY: Çıkış yolu bırakmaz… Önün arkan sağın solun sobe yapar :) Üstünüze afiyet ısrarcıdır ısrarcı…
OĞLAK: Planlı ve sistematik bir şekilde… Bitirmek üzere başlar ve konu sizin tahayyülünüzü aşıp onun vardırmak istediği yere gelene kadar durmaz :)
KOVA: En münasebetsizinden bir sataşma ile :))) Verdiğini almak, ondan akıl sormak için yalvarasınız diye sizi darmadağın etmeye çalışır. Ay çok sinirdirler :)))
BALIK: O öylesine ortalarda dolanır… Maksadını merak edip, buyur kardeşim sizin için ne yapabilirim diye siz sorarsınız :)))
burçlar hakkında sivri, hınzır, cüretkar yorumlar
KOÇ: Bir şeyin onun aklına gelmesi başkalarının başına gelmesi ile eş anlamlıdır! Direk konuya dalar
BOĞA: Önce sizi inceler ve olayı nasıl satacağına karar verir… Sonra da tatlı tatlı işlemeye başlar :) Dört başı mamur bir sunum yapmadan da lafı bitirmez ona göre!
İKİZLER: Ne zaman girip ne zaman çıktığı belli olmaz ki… Siz ilgiyle dinlemeye başladığınızda ise, onun aklı başka bir konuya takılmış olabilir :)))
YENGEÇ: Ayyy ne siz sorun ne ben söyliyim… Bir türlü sadede gelemez, sıkaaar, sıkılıııır… En sonunda lafı ağzından alıp siz deyiverirsiniz :)))
ASLAN: İYİ YAPAR! Yani öyle ki, reddedilme ihtimali kalmaz :)
BAŞAK: Mantıklı – tabi onun mantığına göre – açıklamalarla yapar. Konuyu öyle vahim hale getirir ki önemsemezseniz bir sıkıntıya gireceğinizi sanırsınız :))))
TERAZİ: Size yaptırır! Bunların işi zaten eşşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmektir :)))
AKREP: Tuzak kurar! Can evinizden vurup dikkatinizi istediği yere çekmeye çalışır. Oralı olmazsanız da bir şekilde kan çıkar… Sizi kendinizden şüpheye düşürmek için yazmadığı senaryo kalmaz :)))
YAY: Çıkış yolu bırakmaz… Önün arkan sağın solun sobe yapar :) Üstünüze afiyet ısrarcıdır ısrarcı…
OĞLAK: Planlı ve sistematik bir şekilde… Bitirmek üzere başlar ve konu sizin tahayyülünüzü aşıp onun vardırmak istediği yere gelene kadar durmaz :)
KOVA: En münasebetsizinden bir sataşma ile :))) Verdiğini almak, ondan akıl sormak için yalvarasınız diye sizi darmadağın etmeye çalışır. Ay çok sinirdirler :)))
BALIK: O öylesine ortalarda dolanır… Maksadını merak edip, buyur kardeşim sizin için ne yapabilirim diye siz sorarsınız :)))
burçlar hakkında sivri, hınzır, cüretkar yorumlar
juno astrology'nin sivri, hınzır, cüretkar yazı dizisi.
KOÇ : arzu ettiği herşeyi
BOĞA: eline geçen herşeyi
İKİZLER: o anda dikkatini çeken herşeyi
YENGEÇ: eksikliğini hissettiği herşeyi
ASLAN: kendisini önemli hissettiren herşeyi
BAŞAK: istisnasız herbişeyi
TERAZİ: o ara hoşuna giden herşeyi
AKREP: işine yarayan herşeyi
YAY: alternatif oluşturan herşeyi
OĞLAK: sorumlu olduğu herşeyi
KOVA: tam olarak çözemediği herşeyi
BALIK: belki kendinden başka herşeyi, belki de sadece kendini … aslında hiçbirşeyi … ya da… amaaan işte öyle bir şey!
burçlar hakkında sivri, hınzır, cüretkar yorumlar
KOÇ : arzu ettiği herşeyi
BOĞA: eline geçen herşeyi
İKİZLER: o anda dikkatini çeken herşeyi
YENGEÇ: eksikliğini hissettiği herşeyi
ASLAN: kendisini önemli hissettiren herşeyi
BAŞAK: istisnasız herbişeyi
TERAZİ: o ara hoşuna giden herşeyi
AKREP: işine yarayan herşeyi
YAY: alternatif oluşturan herşeyi
OĞLAK: sorumlu olduğu herşeyi
KOVA: tam olarak çözemediği herşeyi
BALIK: belki kendinden başka herşeyi, belki de sadece kendini … aslında hiçbirşeyi … ya da… amaaan işte öyle bir şey!
burçlar hakkında sivri, hınzır, cüretkar yorumlar