#tüm nes başlıkları

juno astrology'nin sivri, hınzır, cüretkar yazı dizisi.

KOÇ: Onun en büyük hayali erişilmez olan yerleri komşu kapısı yapmaktır… ”Bıraksalar bir gün Klimanjaro’nun karları, öbür gün Meksika’nın barları, haftaya Kızıldeniz’in mercan kayaları… Gezer dururum!” der, der de… Değil bıraksalar, kovsalar gitmez :))) Yaw Koç kadar evinin rahatına, anasının yemeğine düşkün insan var mıdır acaba? Çaktırmaz ama biraz da mızmızdır… Parmağına iğne batsa tetanos olcam kolumu kescekler sanır :))) Üstelik onu bekleyen bir sürü iş de vardır! Şimdi iki gün ortadan yok olsa döndüğünde kimbilir her şey nasıl birbirine girer… Ama bi bıraksalar :)))

BOĞA: Onun en büyük hayali – sıkı durun – herkesi kendi kafasına göre hizaya sokmaktır! İyi kurgulanmamış, düzgün işletilmeyen, verimsiz ve aksak bir yer gördü mü hemen başlar ”Ben olsam şunu şöyle bunu böyle yapardım…” diye eleştirmeye. Ama ”buyrun siz düzeltin” deseler, Boğa buna yanaşır mı? İşte orası meçhul… Boğa tasarlamaktan ve yapılmış bir şeyi yargılamaktan hoşlanır. Ama kendi yöntemleriyle çekip çevirdiği krallığından çıkıp başkasının imparatorluğunu kurtarmaya soyunmak, onun için biraz huzursuzluk verici bir meydan okumadır. Ay aman öff ne gerek onun bunun derdiyle uğraşmaya zaten! Onun derdi ona yeter :))))

İKİZLER: Valla öyle çılgın hayalleri vardır ki… Ne siz sorun ne o söylesin :))) Bıraksalar o en akla gelmiycek, en yaratıcı, en cüretkar projelerin peşinde koşar… Dergilerde geleceğin şirketleri, geleceğin okulları, geleceğin aile yapısı filan türü ne görse okuyup sonra da herkese anlatır: ”Aslında ben şöyle böyle olması gerektiğini düşünüyorum! Şuna buna ne gerek var… Vazgeçmek lazım!” Ama hadi gel biz öyle bir şey yapalım deyin… Bakın size kendi hayatında neden bazı şeylerin vazgeçilmez olduğu, bir taşı yerinden oynatsa ne binalar yıkılacağına dair kaç tane bahane sıralar…

YENGEÇ: Valla Yengeç’i bıraksalar, o hiiiiç birşey yapmaz :))))) Bütün hayali ömrünü tatil olarak geçirmek ve kafasına göre tatlı tatlı takılmaktır… Yani hayal bilem kurmaz, yorucu gelir… ”Spontan davrancam!” der :))) Ama ona ”seni bıraktık hadi git kafana göre takıl” deseler, hayatındaki hassas dengelerin bozulması fikri onu çok rahatsız eder. Yengeç’in yaşamı biraz dağınık ve kurduğu düzen biraz gevşek görünse de, vazgeçemeyeceği bazı zevkleri, rahatlık unsurları ve özellikle de geride bırakmaya katlanamayacağı bazı insanlar vardır. Zaten yalnız başına takılmanın ne tadı olabilir!

ASLAN: Nerede hayali aksiyon orada Aslan! Ay o kafası hiç durmaz :))) Habire bir şeyler yapmanın tatlı düşlerini kurar. O anda gözüne afilli bir meslek ilişir… Hemen kendini o işin başına koyar. Bir film seyreder… Hemen hayalinde onun başrolünü, hem de oyuncudan daha iyi oynar. Ne var ki; herşeyin en güzelini o yapar, herşeyin en iyisini o bilir gibi görünse de sanıldığı kadar cüretkar değildir. Yeterli olamamak korkusu çok yüksektir. O yüzden Aslan kendini her şeyi yaparken hayal eder ama daima en iyi bildiği işi yapar ve boşa düşmemek için daima elinin altında bulacağına inandığı kaynakları kullanır.

BAŞAK: Yaw neyin hayalini kuracak… Elbette çok zengin olmanın ve lüks içinde yaşamanın hayalini kurar :))) Boğazda yalılar, ipekten halılar… Ama dünyanın zenginliğini ayaklarının altına serdin diyelim… Başağın yapacağı nedir? Elbette yatırım! özellikle de emlak yatırımı. Ve işini geliştirmeye yönelik teknolojik sistemler ya da araştırma faaliyetleri… Gel gör ki bizim Başak yine her şeyin fiyatına bakıp, hepsi için kılına kadar pazarlıkta :))) Paracıklarına kıyıp da harcadığı tek şey, sağlık kürleri, bir de dünya battığında uzaya gidecek ilk araç için rezerve edilmiş bir mekik bileti… :)))

TERAZİ: Sıkılamayacağı kadar hareket halinde ve ilginin asla üzerinden eksilmeyeceği kadar popüler olduğu bir hayatın hayalini kurar… Her gün başka bir tat, her gün yeni bir sayfa… Farklı yüzler… Ay işte öyle neşeli, nasıl akıp gittiği anlaşılmayan bir hayat :))) Ama haydi yürü deyin… o kadar koşturmacaya o kadar hay huya gelir mi bizim ki … bir yere kadar! Bir yerden sonra Terazi bunalımda :))) Hem zaten o planlayamadığı bir hayata da fazla katlanabilecek, olmayacak insanlarla içli dışlı yaşayabilecek biri değildir, olmamıştır, olmayacaktır :))))

AKREP: Huzur ve mutluluk hayalleri kurar… Ay işte böööle boy boy çocukları, soy soy torunları olsuuun… Yenilsin içilsin, sofralar açılsın felan :) Ama bırakmazlar! Kim mi bırakmaz? Bi kere yani onun özel hayatında hep böyle accayip karmaşık bişeyler bişeyler olur… Ne biliyim ya birini bulur hayırsız çıkar… Ya bulduğu iyidir kendisi sıkılır… Zaten Akrep sıradanlığa, ne biliim böyle mız mız muhabbetlere gelemez… Ayrıca Akrep’in aklına birşey takıldı mı, Akrep onu yapmalıdır. Bağlasalar durmaz… Yaw şu dünyada Akrep gibi mutluluğu arayan insanlara huzur yok be :))))

YAY: Bütün hayalleri hayatla sınırsız bir AŞK yaşamaktır :))) Sıkılmak, bıkmak, tükenmek diye bir şey olmasın. Enerji, coşku, mutluluk hep tavanda olsun… Bitişler, tükenişler değil, başlangıçlar ve zirveler olsun. Ve elbette herkes onu sevsin, bütün gönüllerin tahtında YAY otursun. Ama sonuçta her şeye sahip olmak için, her şeye hakim olmak ve sahip olduklarına ait de olmak gerekir… Yay mutluluğunda hiç bir şey eksik kalmasın diye onu şunu ve hatta bunu da yapar… Sonra bir bakar ki, ona ait olanlar, onu sıkan şeylere dönüşmeye başlamış… Aşk bitmiş… Hayat onun enerjisini tüketen bir şeye dönüşmüş. Ve Yay haykırır; ”LANET OLSUN İÇİMDEKİ İNSAN SEVGİSİNE :)))”

OĞLAK: Biraz sıkıcı görünebilir ama Oğlak’ın hayali MÜKEMMEL olmaktır :)))) Kendi mükemmelliğine inanmak için de dünyayı kusursuz hale getirmeye çalışır. Bıraksalar o herkesi ve her şeyi düzeltir :))) Ama anda oluşan denge bir sonraki anda bozulur ve Oğlak ”kusursuz” olamayan her şey için kendi içinde huzursuz olmaya devam eder. Bir de işte, bir şeyler düzelip toparlanmaya başladı mı, Oğlak yine mutlu olmaz :))) Hemen gözüne başka bişey çarpar… ilgisini oraya çevirip, başını derde sokar… Yani bakmayın siz ağırbaşlı ve oturaklı muhabbetler yaptıklarına… Aslında dünyanın en maceracı en bela arayan ruhları Oğlaklardır :)))

KOVA: En büyük hayali dünyayı tüm insanlığın barış içinde kardeşçe yaşadığı ŞAANE bir yere dönüştürmektir! Kovayı bıraksalar, o cenneti dünyaya getirir :) Ama işte bu kadar ileri görüşlü olunca, insanlarla birlikte iş yapmak çok zordur. Hep tek tabanca mücadele etmek gerekir! Sonra zaten kimsenin ipiyle kuyuya inilmez ki… O yüzden Kova her şeyi kendisi bilmek, kendisi kontrol etmek zorundadır! Aksi gibi de o uğraşır yapar… Ama kimse memnun olmaz! Ya ne demek onlara sormuş da mı, öyle yapmış canım Alla Allaaaa en iyisini yapmış işte… Naapsın Kovacık… ”Ya yok bu insanların alayı bozguncu! Bunlara iyilik yaramaz… ” der oturur :)))

BALIK: Onun en büyük hayali gizemli ve karizmatik olmaktır :))) Dünyanın tepesinde oturup, bütün gün her şeyi gözlemek, hayatın gözeneklerine sızmak ve bilinmeyeni bilip, söylenmeyeni çözmek ister… Bir de üstünüze afiyet kurguları vardır bunların :))) Kendileri kurar kendileri inanır ve tedirgin olurlar… Sezgi ve çözümemelerini bir de amaç odaklı kullanabilseler, aslında dünyayı Balıklar yönetirler! Ama nerdeee Balık’ta o şevk :))) Ayıptır söylemesi, bu Balıkcımlar biraz rahatlarına düşkündür. Ver bi güzel yemek önüne, koy bi kadeh rakı yanına… Bir de şarkı patlat derinden inceden… Dünya derdi yalan olur :)))

burçların hayallerinin sınırı neresidir
juno astrology'nin sivri, hınzır, cüretkar yazı dizisi.

KOÇ: Koç yüzleşmeleri sevmez. Konunun kapandığını muhatap olmayarak belli eder. Karşı taraf üstelerse de ulaşılmaz olur. Eh tabi bu durumda taş olsa çatlar. Normal insan-evladı ise çıldırır :))

BOĞA: Azametini kaybetmeden son imzasını çakar… İzini bırakır… Yani boşluğunu hissedin diye elinden geleni yapar :))

İKİZLER: Sorun çıkartır… Şikayet eder… Mızır… Vızır… Sonunda kurban olayım bu konuyu kapatalım diye siz yalvarırsınız :)

YENGEÇ: Olabildiğince ılımlı, olumlu, herkes açısından kabul edilebilir bir yere noktayı koymaya çalışır. Hakkaten de çok çalışır ammaaa bunun neresi olduğuna karar vermekte zorlanır :)))

ASLAN: Beklentisini karşılamayan muhabbetleri, işleri ve ilişkileri hemen bitirir. Bir şeyin tadı kaçtıysa Aslan’ı orada tutmak mümkün değildir.

BAŞAK: Habire eksik birşey kalıp kalmadığını kontrol etmekten ve minik düzeltmeler yapmaktan dolayı bir türlü noktayı koyamaz… Lafı bitse, içindeki alıp vermeler bitmez… Hatta başa dönüp acaba öyle değil böyle mi yapsaydık diye düşünmeden edemez… Yaw zor bişey bu Başak olmak :)

TERAZİ: Onun kafası bitirmek değil, gidebildiği yere kadar gitmek üzerine çalışır. Bu nedenle ara duraklar belirler, gelinen noktanın adını koymak için ilgili herkesi netleşmeye zorlar ve kendine uygun olan duruşu saptar.

AKREP: Valla öyle aklınıza gelmeyecek bir yerde, öyle çarpıcı bir nokta koyar ki, uzun süre hafızalardan çıkmaz :)))

YAY: Yay için başlangıçlar bitiş, bitişler başlangıçtır… Yani bugün sırtını döndüğü bir şey için yarın ”nerde kalmıştık” deyip, kulvar değiştirebilir. Onun için sınırlar yoktur, sadece ilham vardır :)))

OĞLAK: Çok net ve tartışılmaz bir nokta koyar. Üstüne bir şey daha söylenir ya da ek bir şey istenirse de accayip sinir olur :)))

KOVA: Nokta koymaz… Ama gidişatı keyfine göre belirler! Yemiyor sa noktayı bir yerde sen koyarsın :)))

BALIK: Konuyu havada bırakır… Herkes ne anlıyorsa onu anlar :)))) Gel zaman git zaman aklına estiğinde yine olayın bir ucundan tutabilir.

burçlar hakkında sivri, hınzır, cüretkar yorumlar
juno astrology'nin sivri, hınzır, cüretkar yazı dizisi.

KOÇ: Bir şeyin onun aklına gelmesi başkalarının başına gelmesi ile eş anlamlıdır! Direk konuya dalar

BOĞA: Önce sizi inceler ve olayı nasıl satacağına karar verir… Sonra da tatlı tatlı işlemeye başlar :) Dört başı mamur bir sunum yapmadan da lafı bitirmez ona göre!

İKİZLER: Ne zaman girip ne zaman çıktığı belli olmaz ki… Siz ilgiyle dinlemeye başladığınızda ise, onun aklı başka bir konuya takılmış olabilir :)))

YENGEÇ: Ayyy ne siz sorun ne ben söyliyim… Bir türlü sadede gelemez, sıkaaar, sıkılıııır… En sonunda lafı ağzından alıp siz deyiverirsiniz :)))

ASLAN: İYİ YAPAR! Yani öyle ki, reddedilme ihtimali kalmaz :)

BAŞAK: Mantıklı – tabi onun mantığına göre – açıklamalarla yapar. Konuyu öyle vahim hale getirir ki önemsemezseniz bir sıkıntıya gireceğinizi sanırsınız :))))

TERAZİ: Size yaptırır! Bunların işi zaten eşşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmektir :)))

AKREP: Tuzak kurar! Can evinizden vurup dikkatinizi istediği yere çekmeye çalışır. Oralı olmazsanız da bir şekilde kan çıkar… Sizi kendinizden şüpheye düşürmek için yazmadığı senaryo kalmaz :)))

YAY: Çıkış yolu bırakmaz… Önün arkan sağın solun sobe yapar :) Üstünüze afiyet ısrarcıdır ısrarcı…

OĞLAK: Planlı ve sistematik bir şekilde… Bitirmek üzere başlar ve konu sizin tahayyülünüzü aşıp onun vardırmak istediği yere gelene kadar durmaz :)

KOVA: En münasebetsizinden bir sataşma ile :))) Verdiğini almak, ondan akıl sormak için yalvarasınız diye sizi darmadağın etmeye çalışır. Ay çok sinirdirler :)))

BALIK: O öylesine ortalarda dolanır… Maksadını merak edip, buyur kardeşim sizin için ne yapabilirim diye siz sorarsınız :)))

burçlar hakkında sivri, hınzır, cüretkar yorumlar
juno astrology'nin sivri, hınzır, cüretkar yazı dizisi.

KOÇ : arzu ettiği herşeyi

BOĞA: eline geçen herşeyi

İKİZLER: o anda dikkatini çeken herşeyi

YENGEÇ: eksikliğini hissettiği herşeyi

ASLAN: kendisini önemli hissettiren herşeyi

BAŞAK: istisnasız herbişeyi

TERAZİ: o ara hoşuna giden herşeyi

AKREP: işine yarayan herşeyi

YAY: alternatif oluşturan herşeyi

OĞLAK: sorumlu olduğu herşeyi

KOVA: tam olarak çözemediği herşeyi

BALIK: belki kendinden başka herşeyi, belki de sadece kendini … aslında hiçbirşeyi … ya da… amaaan işte öyle bir şey!

burçlar hakkında sivri, hınzır, cüretkar yorumlar
juno astrology'nin sivri, hınzır, cüretkar yazı dizisi.

KOÇ: Onu ”biraz fazla” önemsediğini düşünüyor ama bu hoşuna gidiyorsa

BOĞA: Kaybetmekten korkuyorsa

İKİZLER: Her gün mutlaka görmek ve herşeyi ona anlatmak istiyorsa

YENGEÇ: Onu göremediği zaman depresyona giriyor ve kendini susuz kalmış bir çiçek gibi hissediyorsa

ASLAN: Yanında çocuk gibi mutlu hissediyorsa

BAŞAK: Onu düşünmek tuhaf bir acı veriyor ve nezleli hali bile sevimli geliyorsa

TERAZİ: Ona nasıl davranması gerektiğine karar veremiyor ve sonunda hep en istemediği şeyi yapıyorsa

AKREP: Onunla sevişmenin ”bambaşka” birşey olduğunu düşünüyorsa

YAY: Artık macera istemediğinden filan bahsetmeye başladıysa

OĞLAK: Kendiyle ilgili bütün planlarına onu da katmaya başlamışsa

KOVA: Hiç bir mantıklı açıklama onu açıklamaya yetmiyorsa

BALIK: Onunla hiç konuşmadan saatlerce birlikte olmak istiyorsa!

burçlar hakkında sivri, hınzır, cüretkar yorumlar
juno astrology'nin sivri, hınzır, cüretkar yazı dizisi.

KOÇ : Gücünü … tabiri caizse kodu mu her türlü oturtur

BOĞA: Tecrübesini! İyi yaptığı şeyi iyi yapar… hem zaten taş yerinde ağırdır … ayrıca işine karışılmasını da hiiiiç sevmez!

İKİZLER: Çevresini … onlardaki tanıdık kimsede yoktur. B, C, D … Z planlarının hepsi Ahmet olmazsa Mehmet’e, o da olmazsa Zübeydeye başvurmak üzerine kurulmuştur.

YENGEÇ: İçgüdülerini … zaten onları gözardı ettiği her durumda sonradan pişman olur.

ASLAN: Etkisini … Annem Annem! Ahey, Ahey :))) Aaa bi susun canıım Aslan‘ınız konuşuyor!

BAŞAK: Dikkatini … gözünden hiçbirşey kaçmaz! Bazen olmayanları da vehmeder ama olsun…

TERAZİ: İkna yeteneğini … yılanı deliğinden çıkartır … hatta yılan bir süre sonra o elma armut desin diye beklemeye başlar :)

AKREP: İnsanları… bunu yalnız olumsuz anlamda düşünmeyin; Akrep kimin ne işe yarayacağını bir bakışta gören bir göze sahiptir

YAY: Fırsatları … fırsat gördü mü üstüne atlar :) Gerçi bu iyi kullanmak mıdır orası meçhul…

OĞLAK: İradesini … offf kara tren günlerinden kalma bir sabır ve sebatdır o yaaa…

KOVA: Bilgisini … öyle çok bilir ki herkesi susturur ve karambolden yararlanır. Gerçi yine kimseyi ikna edemez ama olsun :)

BALIK: İzlemede-Kalma Yeteneğini … Sanılandan daha güçlü ve değerli bir vasıftır!

hangi burc neyi iyi kullanır
KOÇ : Alttan alın … Tam saldırmaya hazırlanmışken siz geri çekilir, bir de dünyanın en sevimli insanı olursanız onu tek kelimeyle nakavt edersiniz! Koç kick-box’ta iyidir, ama Aikidoda gümler :) Kendiyle tartışmayan ve herşeyi kolaylaştıran biriyle itişmek zevk vermeyeceği için kavga iştahını kaybedecek ve ”Bak senin istediğini yapalım ama…” diye birkaç koşul koyup, kendini rahatlattıktan sonra, aslında işin nereye vardığıyla fazla ilgilenmeyecektir :)

BOĞA: ”Sanırım sen kendi bakış açının dışına çıkmamakta kararlısın. Ben de bu durumda saygı göstermekten başka birşey yapamam. Naapalım, kısmet…” deyin ve konuyu bir daha asla açmayın. Burada anahtar sözcük ”saygı göstermek”tir. Bir süre sonra gelip: ”Eee şimdi naapıyoruz…? Şunu şöyle mi yapıcaz?” diye bir orta yol bulmaya çalışmazsa, ben astrolojiyi bırakırım :)

İKİZLER: Tartışmaya girince karşısındakini sinirlendirecek şeyleri bulmakta İkizlerin üstüne yoktur. Sakın onunla bir olmayın! Haklıyken haksız çıkarsınız… İşi yokuşa sürüyorsa, konuşmayı kesin ve tam bir sessizliğe bürünün. Kafanıza göre takılın. Merakından çatlayınca, nasıl olsa o sizin peşinize düşer. Hatta sizi sorumsuz ve kaygısız olmakla filan da suçlarsa hiç şaşırmayın :) İşte o kıvam tam tavuğun kafasını kopartacağınız kıvamdır!

YENGEÇ: Mücadele etmeyin, kendi haline bırakın! O üstüne gidildikçe terslenir. ”Peki, ikimiz de yorulduk galiba istersen sonra konuşalım” filan deyip, ortamı rahatlatın. Yengeçin sorunu hep asıl meseleyi örtüp alakasız şeyleri sorun gibi öne sürmesidir! Kendi haline bırakılınca rahatlayıp ve size asıl derdinin ne olduğunu, neyi hallederseniz sorunun çözüleceğini anlamanızı sağlayacak bir takım ipuçları verecektir :))))) Ya biliyorum zor biraz ama işte … iyidir Yengeçler be!

ASLAN: Önce saygılı bir biçimde onun hakkını teslim edin ve kendi payınıza düşen hatalı veya eksik konuları ifade edin. Sonra da, ”Ama keşke sen de şunu yaptığında beni ne kadar üzdüğünü farketseydin” deyin… Telafi yöntemi hayalinizin ötesine geçecektir.

BAŞAK: Ne yaparsanız yapın, ama Başaklarla kişilik mücadelesine girmeyin! Kazansanız da bir ömür onu kaybedersiniz. Ona, farklı bir yönden bakmasını sağlayacak ipuçları verin. Mutlaka araştırır, inceler ve bir bakmışsınız ki size mükemmel bir orta yol önerisi ile gelmiş. Hiç bozmayın! Ve onu sizin aklınıza bile gelmeyen böyle harika bir çözüm bulduğu için yürekten kutlayın :)

TERAZİ: Bir Terazi hiçbirşeyi siz istediğiniz için yapmaz! Yapmayacağı şeyleri geçiştirmeyi pek güzel bilir. Yaptıklarını da, zaten işine geldiği ya da onun sizden istediği birşey olduğu için yapar… Yani siz siz olun, kazandığınızı sandığınız anlarda neyi kaybediyor olduğunuzu bir kontrol edin! Çok erken teslim olduysa, bu yumuşakbaşlılığın ”hediyesinin” ne olduğunu mutlaka sorun :)

AKREP: Samimi olun! Akrep herkesin yalancı ve sahtekar olduğuna ve insanların güç oyunları ile beslendiğine gönülden inanmıştır. Amacınızı ve önerinizi çok net tanımlayın ve üzerinize düşeni peşinen yapın. Eğer sizde leke, yalan, dolan bulamazsa, bu onun hayat felsefesini sarsar! Ve size günah çıkartmasa da, kendine has yöntemlerle hakkınızı teslim eder.

YAY: Ya, boşverin… hiç uğraşmayın :) Şayet aynı fikirde değilseniz, siz kendi bildiğiniz gibi yapın iş bitsin. Aynı fikirdeymişsiniz gibi görünen durumlarda da sık sık onun söylediklerini yapıp yapmadığını kontrol edin. İyi niyetlidir ama yapmaktan ziyade tasarlamakla ilgili olduğu için gündem aksayabilir. Benden söylemesi ;)

OĞLAK: Ona saldırmayın. Tartışma yaparken, konuyu ya da amacı merkezde tutun. Hak verdiğiniz konuları mutlaka belirtin. Böylece tarafsız ve iyi niyetli olduğunuzu anlar ve size güvenir. Sonra da, onun bakış açısında gördüğünüz eksiği somut olarak ortaya koyun! Mutlaka bu eksiği gidermek isteyecek, hatta bundan sonra bir konuda bunalınca sizi arayıp akıl danışacaktır.

KOVA: Eğer sizi anlamaya ve uzlaşmaya yanaşmıyor, sürekli laf kalabalığı yapıyorsa, ”Ay boşver şimdi acıktım, hadi yemek yiyelim!” gibi birşeyler diyin. Böylece onu en sevdiği er meydanı olan ”akıl oyunları”ndan çıkmaya zorlamış olursunuz. ”Yani pes mi ettin?” gibi -marifetin üstüne tüy diken- bir laf etmeden duramayacaktır! O zaman da, ”Sen uzlaşmak istemiyorsun. Sadece kendini dinletmek istiyorsun. Ben de verimsiz bulduğum bir konuşmayı dinlerken istemesem de ilgimi kaybediyorum. İyisi mi seni boşuna konuşturmayayım.” deyiverin. Ve o andan itibaren ne söylerse söylesin sadece gülümsemekle yetinin. Asla kendi fikrinizi tekrar etmeye de yanaşmayın. O zaten sizin temel isteklerinizi anlamıştır. Bir süre sonra orta yola uyan yaratıcı bir fikirle kapınızı çalar!

BALIK: Balıklar için hayat ikna olmak ve ikna etmek üzerine kurulu değildir… Bir kere önce bunu anlayın! Sizinle tartışmaz, sadece kendince bir açılım getirir. Konu başlangıçtaki odağın ötesinde boyutlara varabilir. Rahatsız olmadan ve yargılamadan dinleyin. Daima size katkısı olacak bazı ilginç saptamaları olacaktır. Sonra da zaten herkes kendi yoluna gideceği için, paylaşım yanınıza kar kalacaktır.

hangi burç hangi durumda pes eder
KOÇ: Direksiyonu olan hiçbirşeye… hareket halinde ve mümkünse kendi ayakları dışında birşeyin üzerinde olmak onun için bir tutkudur! Eskaza araba kullanmayı sevmeyen bir Koç ise de, olayların direksiyonuna mutlaka o oturur!

BOĞA: Rehavet veren, ısıtan, sarıp sarmalayan şeylere … Önemli olan hissiyat! Bu hissi veren yorgan da olabilir, içki de, çorba da, tenine uyan bir beden de :)

İKİZLER: Gözünü alan, aklını çelen hiçbirşeye karşı koyamaz ki! Hani çapkın filan derler ya, yalan. O bile sırf şenlik olsun diyedir…

YENGEÇ: Alışkanlıklarına… gezer, gelir, ama rutinine döner Yengeçler

ASLAN: Kaliteye… Daha doğrusu ona ”tam bana layık” dedirten şeylere zinhar karşı koyamaz!

BAŞAK: Yasak zevklere... yaaaa… gördünüz mü siz Başağı! Hadi buyrun burdan yakın…

TERAZİ: Yüce davalara! Çok iman ettiği bir konu getirin önüne… o zerafet timsali, o insan güzeli, gözlerinden alevler saça saça nasıl mücadele eder görün.

AKREP: İktidara… perdenin önünden arkasından arasından mutlaka yönetir! Kontrol manyağının sözlük karşılığıdır :)))

YAY: Komplike görünen durumlara… çalar çalmaz açılan kapı, çakar çakmaz çakan çakmak filan… böyle şeylerle gelmeyin Yay’a. Yorun yorun!

OĞLAK: Derin, duru ve duyarlı olan şeylere… Siz öyle soğuk moğuk göründüklerine bakmayın! Müzik dinlerken, ya da kitap okurken nasıl ağladıklarını görseniz şaşar kalırsınız bi kerem…

KOVA: Onlara meydan okunmasına asla ama asla dayanamazlar! Doğru düğmeye basın ve bırakın :))) Kova kendini kanıtlamaya çalışsın…

BALIK: Güzel seslere… tatlı sözlere… insanın boğazından yağ gibi akan içeceklere … onların vücut iklimini tatlı tatlı ısıtan, kanlarının ritmini yükselten, dünyevi keyifleri usulca hatırlatan şeylere… da-ya-na-maz-laaar :) Başka alemdenmiş gibi görünse de sefahat düşkününün önde-gideni Balıktır!

hangi burç neye karşı koyamaz
juno astrology'nin sivri, hınzır, cüretkar yazı dizisi.

KOÇ – ”Başrol Oyuncusu”: O aşkı kendi ihtişamının altını çizen bir senaryo, onun için yazılmış bir rol gibi görür. Genellikle de o sırada bulunduğu ortamda karşı cinsin en dikkat çekici şahsiyeti kimse, doğrudan ona yönelir. Herkesin tercih ettiği kişinin tek tercihi olmak, mükemmel bir zafer değil midir? Yooo hiç öyle diill filan deseler de, onların kendi sosyal ve kültürel konumları çerçevesinde şekillenmiş bir ”yanıma yakışan”anlayışları vardır. Sizi esas çocuk veya esas kız olarak görüyorsa, kalbinize varan yarışta herkesin önüne geçmek için gayet dramatik jestler yapabilir. Onunla birlikte olmanın sağlayacağı avantaj ve ayrıcalıkları mutlaka sergiler. Yani bir biçimde onu ”diğerlerinden” ayrıştırmanızı ve önemsemenizi sağlar. Yakınlığınızı kazandıktan sonra hem aslında ne kadar özgür biri olduğundan ve sadece ”özel” insanlarla vakit geçirdiğinden dem vurur, hem de size ufaktan nazlanıp tepkilerinizi kontrol eder! Hem üstüne düşülmesini ister… hem de aslında üstüne düşülünce sıkılır ve oyun birden ilginçliğini kaybeder… Ayrıca bir kez başrolü garantiye aldıktan sonra, ”Ne demek, sen beni artık hiç sevmiyorsun. SEVİYORUZ Kİ YANINDAYIZ… ALLAH ALLAHHH”a bağlar, ona göre :) Koç’la başedebilen insanlar ve edemeyenler diye iki grup vardır. Ve bilin ki, başedenler kendi ritimlerini korumayı ve onun yarattığı dalgalanmalara kapılmamayı başaranlardır.

BOĞA – ”Body Guard”: O sessiz ve ağırlığı olan bir kahramandır. Kendini size siper etmeye hazırmış gibi durur. Herşeyinizle ilgilenir. Ve sizi korumayı ve mutlu etmeyi bir uzmanlık konusu haline getirir. Başlangıçta hayli yumuşak ve anlayışlı bir görüntü ile başlayan ve son derece hoşa giden bu sahiplenicilik, bir süre sonra hayatı senin yerine planlamaya, uygun olan olmayan şeyleri kaşla gözle ihsas ettirmeye filan da varabilir. Bana hükmediyorsun dediğinizde, sizi sizin için endişelendiğine ve bunda da gayet haklı olduğuna inandırır. Onu kendinize bağlamak için fiziksel ihtiyaçlarını ”tam istediği gibi” karşılamanız yeter! Elbette burada anahtar sözcük ”tam istediği gibi” … Size alışınca, bir süre mahrumiyet çekmeye ve ihmal edilmeye de sabreder ama çok fazla değil! Bir Tüyo: Çok dikbaşlı olmayın ama fazla da boyun eğmeyin! Azcık acı çekmeyi, yürek çarpıntısı yaşamayı sever … Nihayetinde Boğa’dır ve sadece kan görünce harekete geçer.

İKİZLER – ”Dans Partneri”: Herşeyin onunla daha hoş olacağını düşündürtecek şekilde davranır. Erkeği maço, kadını da femme-fatale ya da domestik gibi klasik görünümlerden birine bürünmediği için, ağırlaşmış ve kalıplaşmış ilişkilerin ardından biraz hava değişikliği arayan insanlara ilaç gibi gelirler. Onunla aşk yaşamak, dans ederken partnerine uyum sağlamak gibidir. Adım adım uyum… Dansı çaktırmadan yönetir. Bir sonraki adımda sizden ne beklediğini başarıyla hissettirir. Bir sonraki dans içinse, söz vermeden umutlandırır! Ama, ”Hani sen…” diye başlayan cümleler kurmaya başlarsanız, İNKAR EDER! Çok da üstüne giderseniz … kaçar gider. Onunla devam etmeye kararlıysanız, ilişkinin bir yerinde ”herkes keyfine göre davranırsa daha mutlu olunur” kuralının aslında ”benim keyfim yerinde … sen de eğleniyorsun herhalde dimi!” anlamına geldiğini farkedersiniz. Ona ”sadece dans partneri” muamelesi yaparsanız, her açıdan daha rahat eder ve onun aniden artan gayretini görerek siz de çok eğlenebilirsiniz.

YENGEÇ – ”Arzu Şelalesi”: Hayat sizin ayak parmaklarınızın ucundan başlayıp, saç tellerinizin ucunda bitiyormuş gibi davranır! Size zevk veren şeyleri şelale gibi başınızdan aşağı boşaltır. Bunun için ne fedakarlıklar yaptığını da farkettirmeyi ihmal etmezzz. Müptezele yakın görünen bu ihtiraslı tavır bir süre sonra garip bir alışkanlık yaratır. Çünki her santimetrekarenizi sizden daha iyi tanır ve izlerini usulca bırakır. Sizin başınızı döndürmek için göze aldığı herşeyin ardında, aslında sizi tamamen teslim alma arzusu vardır. Kıvamına getirdiğini anlayınca, dizginleri ele alıııırrr. Artık şikayetler, talepler, görev listelerinin devri başlar. Ciddi anlamda alıngan ve kıskançtır. Onu şüpheye düşürmemek için yeterli çabayı göstermemiş olmanızı bile affetmekte zorlanabilir. Eskaza yan masaya gözünüz kayarsa, önümüzdeki 5 yıllık intikam planı içinde bunun da olduğunu hayretle görürsünüz :))) Eğer sizinle başbaşa kaldığında uykum var, yorgunum, ya da başım ağrıyor filan diyorsa da, bilin ki ya size çok bozulmuştur ve burnunuzdan getirmek niyetindedir. Ya da aşkınızın raf ömrü dolmuş, şelalenin musluğu kapanmıştır. Ne yapabilirsiniz; Valla açıkçası hiiiç birşey yapamazsınız… Yengeç’in en önemli özelliği kime tapınacağına kendisinin karar vermesi ve bu konuda üstüne gidildikçe sizi daha beter itmesidir!

ASLAN – ”Kibar Hırsız”: Sizi keşfetmekten ve size yapmayacağınız şeyleri yaptırtacak şekilde başınızı döndürüp, kabuğunuzdan çıkartmaktan son derece hoşlanır! Şövalye-vari ve sıcakkanlıdır. Ruhunuzu iyice bir soyup bakar ki, sizi soyunmaya nasıl ikna edeceğini anlasın! Bu arada sizinle her telden çalan konuşmalar filan yapıp, gençlik anılarını anlatarak güldürecek, ve arada bir hülyalı hülyalı size bakarak ”Şu anda aklımdan geçenleri söylesem, RTÜK beni kapatır!” filan gibi ”derin ve manalı” espriler yapacaktır. Aslan, sizi memnun etmek için Kahire üzerinden uçurup, Londra’dan aktarma yaptırabilir ama sonuçta bütün yollar Roma’ya çıkar! Cinsel olarak reddedilmeye asla tahammülü yoktur ve eğer bu konuda beklentilerini karşılamazsanız, bunu gurur meselesi yapacak … sevişmiyorsak görüşmeyelim deyip kestirip atacaktır! Ona iyi bir oyun arkadaşı olun. Ama kalıcı bir oyun arkadaşı olmak istiyorsanız, kovalanan modunda kalmayı ihmal etmemeniz yerinde olur!

BAŞAK – ”Katilini Kiralayan Kurban”: Kararı başkasının vermesi fikri onu dehşete düşürür! Kararı o vermelidir … bu karar teslimiyet olsa bile :) Onun için herşeyiyle teslim olmak ve kendini açmak çok zordur! Sizin onu incitme ihtimaliniz olmaması için üzerinizde tam bir kontrol kurduğuna inanmaya ihtiyaç duyar. Bu nedenle sizi hırpalayabilir, anlamsız soğukluklar, sonra ani – hani böyle cezveden taşıveren kahve gibi – ilgiler filan gösterip şaşırtabilir. Verdiğiniz tepkileri titizlikle inceleyecek ve sizin de ona benzer bir eğilim duyduğunuza ikna olmadan atağa geçmeyecektir. Bir Başakla ”her yol serbest” moduna geçmeden önce iyi düşünün… kendini aşırı derecede kontrol ettiği için bastırılmış arzuları vardır! Fiziksel olmasa da duygusal ve zihinsel olarak bir sado-mazo döngüye girmeniz çok muhtemeldir. Bu aşamaya geldiğinizde, yuların ve kırbacın sizin elinizde olacağını gösterirseniz, hem büyük bir acı çekecek hem de bu ilişkiyi vazgeçilmezhale getiren eşdeğer bir keyif alacaktır. Ya da sizi ezim ezim ezecek, üzüm üzüm üzecek ama asla gitmenize izin vermeyecektir … Sonuç itibariyle Başakla aşk bir eşitler ilişkisi değil daima bir efendi-köle ilişkisi olacak ve bazen kimin hangi rolde olduğu belli olmayacaktır!

TERAZİ – ”Poker Ustası” Terazi için AŞK ustalık isteyen bir akıl oyunudur! Sizi kafasına koyduysa, aklınızı başınızdan alacak ve hiç hayal edemeyeceğiniz çıkışlar ve manevralarla dikkatinizi kendi üzerinde tutmayı, tansiyonu korumayı başaracaktır. Bunu da, her şeye rağmen yaşananlarla arasına zihinsel bir mesafe koymasına borçludur. Onun kontrolü dışında meydana gelen her beklenmedik durumda da, herşeyi kendi tercih ettiği konuma getirmeyi çok güzel becerir. Oyunu izler, oyuncuların tepkilerini öğrenir, elini kolay kolay açık etmez… Ve bunun için gerekirse çok farklı rollere de soyunabilir. HARİKA BLÖF YAPAR! En büyük blöfü de, kendini ”ya hep ya hiç”çi göstererek yapar. Onun derdi ortadaki parayı almak değil, bir oyuncu olarak şanını korumak ve oyunun çıkmaza sürüklendiği noktalarda, muhteşem çıkışlar veya şaşırtıcı geri adımlarla, masanın kapanmasına engel olmaktır… Aynı Sting’in şarkısındaki gibi ”He doesnt play it for money, he does play it for respect! O kumarı para için değil, kendine yakışan bu olduğu için oynar!”

AKREP – ”Dipsomanik Kullanıcı” : Tamamen size yoğunlaşacak, sözleriyle değilse gözleriyle, ama herşeyin ötesinde yaydığı enerjiyle sizi ”kafaya koyduğunu” hissettirecektir. Aşk oyununda ”etik metik” olmayacağına iman etmiştir. Bu nedenle sizi de kendi gezdiği derinliklere çekmek için her yolu dener. İçinizde uyuyan ”hayvanı” uyandırıncaya kadar dürtükler. Bir kez onunla oynamayı kabul ettiğinizde de, sınırsız ve kuralsız bir alana girmiş olduğunuzu farkedersiniz. Sizinle, bağımlı birinin, bağımlı olduğu maddeyle ilişkisine benzer bir bağ kuracaktır. Sizden aldığı keyif arttıkça daha fazla arzulayacak, ama bu arzu kontrolü dışına çıkmaya başlayınca da sizden kurtulmak isteyecektir. Bir süre sonra ”sensiz yapamadım” diyerek geri gelmesi ve kendini içeri aldırana kadar kapınızda yatması da olasıdır… Şunu aklınızda tutun; Bir maddeyi bağımlı mantığıyla tüketen, asla tükettiği şeyin ne hissettiğiyle ilgilenmez!

YAY – ”Gönüller Fatihi”: Sizi hedefine aldıysa, Eros’un ta kendisi kesilir :) Kalbinizden vurmadan hayyatta bırrakmaz! Bunu yapana kadar da, inanılmaz sabırlı, cüretkar, kuralsız, nazik, alttan alan, tehditkar şekillerde davranabilir… Hedefte olduğunuz sürece kendinizi dünyanın en önemli ŞEYİ zannedersiniz. Kurban olduğunuzu anlamanız biraz uzun sürebilir. Bunu da çoğunlukla onun artık başka hedeflere çalıştığını farkedince algılarsınız. Gelgelelim Yay fethettiği mecraları usulca geride bırakıp, yeni hedeflere yönelse de bir kez kendisinin olanın daima ona ait kalacağını düşünmek ister. ”Beni Kaybettin!” mesajını verdiğiniz anda geri dönüp sizi tekrar elde edene kadar uğraşacaktır. Sanırım Yay’a AŞK NEDİR? diye sorsanız … beni hayatta tutan tek besin diyebilir. Ama o hayatta kalma mücadelesinin içinde arkasında epey bir ceset bırakır.

OĞLAK – ”Hancı”: Oğlak, uzun bir yolun orta yerinde, birden bire karşınıza çıkan iyi inşa edilmiş bir han gibidir. İyi servisi, leziz yemekleri, rahat odaları, adil bir ücret politikası olan ve dönemecin başına bir reklam levhası koymaya gerek duymayan, içeri girince de ”Vay vay vay … kaç tane kaldı böyle usul erkan sahibi mekan!” dedirten bir han. Oğlak kendi mekanının efendisidir. O yüzden herkes ona gider, o içlerinden gönlüne hitap edeni seçer ve gülümseyerek kapıyı aralar… Arzularınızı siz belirlersiniz ama zemini o belirler. Müşteriyi her türlü memnun eder. Yeterli olmayı onur meselesi haline getirir. Ayrıca dolandırıcılardan nefret eder ama sizi sevdiyse ve ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsa, bir süre karşılık almadan da doyurur, barındırır. Adabınızı kaybetmeyen, mekanın hakkını pazarlık etmeden veren ve teşekkür etmeyi bilen bir müşteri olduğunuz sürece, arada gidip geri gelebilir ve sorgulanmadan hoş karşılanabilirsiniz. Yani maceracı ruhlara kapısı kapalı değildir. Ama kıymet bilmez, rezalet çıkartır ya da arkadan iş çevirirseniz, kendinizi bir anda kapının önünde bulursunuz.

KOVA – ”Sihirbaz ”: Seyredildiğinin farkındadır! Zaten onunla ilgilenmeseniz, gelip o koltuğa oturmazsınız ;) Sanki siz orada yokmuşsunuz gibi bir hallerle şovunu sergiler… Sizi hayrete düşürür. Bir numara çevirdiğini bilirsiniz ama nasıl yaptığını anlayamaz ve elinizde olmadan hayran kalırsınız. Sonuçta da kendinizi kuliste bulursunuz ;) İyi bir sihirbaz olabilmek için yer yer bir tiyatrocu kadar iyi bir sahne hakimiyeti, bir mühendis kadar iyi teknik bilgi, bir psikolog kadar insanları çözümleme ve yönlendirme yeteneği, ve bir bilim adamı kadar yenilikçi keşifler peşinde olma gayreti göstermek gerekir. Evet o bu şaşırtıcı bilgi dağarcığına sahiptir. Ama baktığınızda, alt tarafı sihirbazdır yani bir baltaya sap olamadığı da ortadadır. Sebep; o kimseye tabi olmazzzz … Olmamıştır, olmayacaktır , yani size de çok fazla takılıp kalmayacaktır! Aşk maceralarından beklediği, ona hayran kalmanız ama çözmeye kalkmamanız ve kuliste yaşayacağınız tatlı kaçamağın ardından”Bizim sonumuz noolucak’ Mandrakeciim” filan gibi sorular sormamanızdır! Neden mi? ŞOK ŞOK ŞOK; çünki onun zaten sadık, güvenilir ve asla vazgeçmeye niyetli olmadığı bir eşi, ne olursa olsun düzenini temin ettiği bir evi, size asla anlatmayacağı sıradan çook sıradan bir hikayesi vardır! Size hakikaten deli gibi aşık olması için de, bir türlü sırrına eremediği ve etkisini kontrol edemediği gerçek bir büyücü olmanız gerekir!

BALIK -”Operadaki Hayaletle, Primadonnanın Aşk Meyvesi”: Yani şte ööölee bir gariiip, bir mahzuun, ama sanki bir soylu, bir özel, yine de bir yeterince ilgi görmemiş hali vardır. Yetenekli ama beceriksiz halleri seni hem güldürür hem büyüler. Sonuçta böyle bakışa bakışa bir gün bir bakarsın alıp eve getirmişsin! Önce ilişkide çok da fazla birşey istemediğini, sadece keyif ve huzur istediğini söyler. Ama bir süre sonra dudağı sarkık gezmeye başlar … Tam olarak ne istediğini söylemediği için, sen onun kocaman gözlerinin içi gülerek: ”Evveeet işte buuuu … ne tatlısıınn” dediği yere kadar önüne bir sürü şey yığarsın. Yığdıklarından da götürür ama sen sarkan dudağa takık olduğun için, onun aslında keyfinin yerinde olduğunu fark edemezsin. Arada kaybolur! Açıklaması sadece arada kendi ritmini bulmak ihtiyacı duyduğudur. Ama sen gidince döndüğünde öfke krizi geçiren bir çocuk bulabilirsin. Sözüm ona onun şunun bunun yerini bulamamıştır. Aslında alıştığı şeyi yani seni kaybetmekten korkmuştur. Ama Balık böyledir; gerçek duygularını pek nadir ifade eder. Melankolik olduğunda normal, sessiz sessiz bir işler karıştırdığında çok keyifli, çok keyifli ya da hoppa göründüğünde de, mutlaka gizlemeye çalıştığı bir sıkıntı içindedir… Sonuç itibariyle, sen biraz hınzır, biraz ürkek, biraz şaşkın, biraz tembel ama kesinlikle çok talepkar ve çoook anlayış ve çookk sabır isteyen bir çocuğu evlat edindiğini anlayana kadar, epey bir dalgalanırsın.

hangi burç nasıl bir sevgilidir
juno astrology'nin sivri, hınzır, cüretkar yazı dizisi.

KOÇ – O zaten ne istediğini belli etmiştir. Ama hiç birşey yapmayacakmışsınız gibi davranın da azcık sürpriz olsun!

BOĞA – Önden sağlam bir biftek ve şarap, ardından çikolata soslu çilek & şampanya … sonunda da mutlaka yaramazlık olsun .

İKİZLER – Aksiyon içeren ve sürprizli birşeyler… hani o bile şaşırsın!

YENGEÇ – Güzel bir yemek… Kış olduğuna göre onu sıcak tutacak bir hediye … ve illaki AŞK itirafı!

ASLAN – Minik minik bir sürü sürprizli şeyi arka arkaya sıralayın... Şımartılmaya doysun…

BAŞAK – Ellerini tutun, gözlerine bakın ve ”sen olmasan, hayat asla bu kadar güzel olmazdı!” deyin… Sonra da komik, çocuksu, ve şımarıkça olduğunu düşündüğü için parasına kıyıp da kendine almadığını bildiğiniz birşeyi verin.

TERAZİ – Kötü bir hediye almaktan sa, almayın daha iyi! Zevksiz ve özensiz olduğunuzu hele de pinti olduğunuzu düşünürse, sizden buzzz gibi soğur! Hiç birşey bulamazsanız, erkekse çok sevdiği grubun konser biletini hediye edin, kadınsa güzel bir parfüm alın ve şık bir lokantaya yemeğe götürün…

AKREP – Kullanmaktan hoşlanacağı, pratik bir hediye alın… Yani bir ihtiyacını görün… Güzel bir içki ikram edin ve marifetinizi konuşturun.

YAY – Görüntünüze ve daha da önemlisi cesaretinize güveniyorsanız, Strip-Show yapın... Yay-Kızı da olsa farketmez… Yok eğer bunu yüzünüze gözünüze bulaştıracaksanız, o zaman güzel kokulu bir yağ ile masaj yapın…

OĞLAK – Hediyeyi filan boşverin... Onu cesurca baştan çıkartın!

KOVA – Ona başbaşa gideceğiniz bir seyahat bileti hediye edin :) Buna gücünüz yetmiyorsa, daha önce hiç denemediğiniz birşeyi birlikte yapın…

BALIK – Çook tatlı ve beklentisiz davranın. Ona evde yemek pişirin ve sırtına yastıklar yerleştirip, birlikte film seyrederken ayaklarına masaj yapın… Herkesin paldır küldür biryerlere koşturduğu ve rekabetçi bir hediye yarışına giriştiği böyle bir günde, kendisine böyle sade bir konfor sunulması onu çok memnun edecektir…

hangi burca ne hediye edilir