#tüm lezgi-patiizi entry'leri

camel - stationary traveller/ İran konservatuvar öğrencilerinin yapmış olduğu başarılı bir eser.
2100 rakıma sahip olan Çamlıhemşin/pokut yaylasında, bulutların üzerinde gün batımını izlerken şarap içmek muazzam bir duygu.
amsterdam'dan bir kaç arkadaşla trene binip berlin'de indikten sonra dağılıp başka yerlere gittik sonrasında ise yürüyerek brandenburg kapısına gidip oraları gezdim tam dönüp gidiyordum ki bi baktım Çağatay orada sonra dedim ki dünya gerçekten küçükmüş.
sosyal medya hesaplarına gösteriş için bol bol baba temalı fotoğraflar atılıp, sonrasında babasını kaybedenlere nispet yapar gibi önemsemeyip hayatlarına devam eden güruhun yapmış olduğu eylemler bütünü.
yurt dışında wi-fi sömürüsü dışında alışveriş yapmadığım yer.
bu başlık altında doğru bilinen yanlışları ile bölgeyi tanımanıza yardımcı olacağım.
doğu karadeniz'in nadide yerleşkelerinden olan bulutların ülkesinde dağlık alanlara yakın yerlerde ''hemşin'' nüfusu var iken şehirlere yakın kısımlarında "laz"lar yaşamaktadır.( sonradan yerleşmiş olanları tenzih ediyorum) bu iki kültürün kendilerine has dilleri vardır, yani lazlar; lazca (lazuri nena- ლაზური ნენა), hemşinliler; hemşince konuşur fakat geçmişte tarihsel dönemlerden ötürü şuan bu dil aktif olarak kullanılmamakta olup öz türkçe konuşulmaktadır.(artvin/hopa'daki hemşinliler ise homşetsi lizu ("hemşin dili") olarak da bilinen arkaik bir ermenice lehçesi kullanmaktadır) bu da demek oluyor ki burada herkes laz değildir bunda bi anlaşalım, sonrasında ise "uyy" ile başlayıp "daa" ile biten sevimsiz! şive taklidinden lütfen sakınalım. Daha sonrasında ise burada ki yöresel yemeklere gelince; mıhlama değil "muhlama", ( mıhlama derseniz ciddi bir tepki alacağınızdan şüphe olmasın) kara lahana ve hamsili yemek çeşitleri bulunmaktadır. bunun dışında yöre de kendine has "komar" , "kestane" ve "çiçek" balı bulunmaktadır. daha sonrasında ise yöresel enstrüman "tulum"dur. hatta geçmişte burada doğum-ölüm gibi olaylar sırasında bu enstrüman kullanılmaktaydı. şimdilerde ise sadece eğlence durumlarında kullanılır. burada da bir parantez açmak gerekir ki "tepmek" toynaklı hayvanlara mahsustur. horon tepilmez! "vurulur" hatta horon esnasında "vur içeri vur" denilir.
seyahat yerlerine gelecek olursak asıl vadi "fırtına"dır. sonrasında ayder yaylası tarafında olan "hala deresi" pazar kazasında olan ise "hemşin deresi" olarak kayıtlara geçmektedir. burada gerek kamp için gerekse günü birlik geziler için muazzam destinasyonlar bulunmaktadır.( günü birlik gezilere uygun(+) olmayanlara(-) işaretler koyacağım başlıcaları:

fırtına vadisi üzerinde;
1) zir kale - aşağı kale, kale-i zir (farsça), zir kale. herkes tarafından "zilkale" olarak" bilinir aslı "zir kale"dir (restorasyonla eski özelliğinden eser kalmasa da yine görülmeye değer) (+)
2)pokut ve sal yaylaları 2100m. (+)
3)palovit şelalesi- bölgede bulunan en yüksek debiye sahip (+)
4)çat köyü 1800m. (+)
5)gito yaylası 2400m. (-)
6)çermeşk gölü 2795 (-)
7)verçenik yaylası 2675m. çevresinde 10'dan fazla göl bulunmaktadır. 3711m yükseltiyle kaçkar zirveden sonra en yüksek zirveye sahiptir. (-)

hala vadisi üzerinde;
1) ayder yaylası 1350m (+)
2) aşağı kavrun yaylası 2020m (-)
3) yukarı kavrun yaylası 2350m (-)
3) avusor yaylası 2420m (-)
4) huser yaylası 2400m (-)
5) kaçkar dağı 3932m ile türkiye'nin ağrı dağından sonra tırmanılacak en büyük 2. dağı olma özelliği göstermektedir. (-)


edit 1) bu destinasyonlar üzerinde kesinlikle ''yüksek rakımlara" tek çıkmamaya özen gösterin çünkü bölgenin coğrafi konumu ve iklimsel özelliklerinden dolayı "hayatınıza" mal olacak tehlikelerle karşı karşıya kalabilirsiniz. ayrıca elinizde gps olsa dahi sisli havada kesinlikle yola çıkmayın!
edit 2) argümanlarım düzenlemeye açıktır.
edit 3) Elimde bu coğrafyanın ayrıntılı haritası mevcut fakat yükleme esnasında görüntü kaybı yaşandığı için yüklemiyorum, isteyenler iletişime geçerse gönderebilirim.
edit 4) bu ekosistemin bir parçası olduğumuz için "lütfen" gerekli özeni gösteriniz.
ermenistan sınır kapısından İran'a geçerken içimde müthiş bir tereddüt vardı taa ki sınır kapısında 2 kuzenle tanışana kadar.. hiç tanımadıkları halde bizi ısrarla evlerine davet ettiler, evinin anahtarlarını bırakıp gittiler üstüne yemek yedirip Hoy'da Şemsi Tebrizi'nin mezarına götürdüler sonrasında ise otobüs bileti alıp Tebriz' e bile gönderdiler.Yani diyeceğim şu ki: İran rejim açısından katı fakat o kurallara riayet edip uslu çocuk olursanız bunun gibi daha bir sürü güzel şey ile karşılaşa bileceğinizden şüpheniz olmasın efenim.
yazın sabahtan akşam 16:00 ya kadar staj yapıp oradan sonra gece de Otel de çalışıyordum. Bir gün staj yaparken babam ve eski ilçe Milli Eğitim Müdürü ziraat odasına gelirler
ben de laf olsun diye ''yia baba şu pasaportu artık çıkarsak'' dedim o arada sağ olsun Ali Amca babama gaz verince, tabi oğlum yarın çıkarırız dedi bende yok baba hemen çıkartalım deyip staj yaptığım yerden izin alıp yaşımın dolmasına son 8 ay kala Yeşil Pasaportu çıkarttık, sonrasında da otelde çalışmadan ötürü az da olsa ekonomik özgürlüğüme güvenerek hemen uçak biletini alıp Amsterdam yolları taştan çıkardın beni baştan diyerek yola koyuldum.