#tüm jackie-brown entry'leri

sempati duyduğum topraklara ve insanlara sahip ülke. yıllardır siyasal islamcı terör çetelerinin saldırıları yüzünden binlerce masum sivilin yaşamını yitirdiği topraklar.

edit: imla
siz elinizde biralarınız patlayan havai fişekleri izlerken, ben ülkeden bir atatürk adının daha kaldırılacağı ana şahit olacağım.
hem çalışıp hem de yüksek lisans yapmış biri olduğum için bu sürede geçmiş 2 yılımı şöyle özetleyebilirim;

- sabah 05:15 kalkış
- 08:00 mesai başlangıcı
- 17:00 işten çıkış
- 3 vesait okula ulaşma
- 23:30 ders bitiş
- 00:30 eve geliş
- 05:15 kalkış

diye gider. vize ve finaller öncesi sabah 10’da açılacak kütüphane için 7’de kütüphane önlerinde sıraya girme, makale incelemeleri, ödevler, dönem projeleri ve nihayetinde tez ile insanlıktan çıktığım için benim tek isteğim vardı o da yatıp uyumak. hem de günlerce kalkmadan deli gibi uyumak.

gezmek bir kaçıştır. kimi sorumluluktan kaçar, kimi insanlardan, kimi düzenden kaçar. ama bir söz vardır; “götüne güvenen borazancı başı olur” diye. götüne güvenemeyip yüksek lisans yaparsan, senin gezmek diye adlandırdığın ama aslında bir kaçış için bahane olan gezmeyi seçersin.

edit: imla
watsons, penti, gratis, english home, madame coco, karaca gibi kadın çalışanların yoğun olduğu mağazalar bu konuda başı çeker. hatta çoğu bizzat mağazanın içine sokarlar. vicdan ve hayvan sevgisinin en güzel örneklerini bu mağazada çalışanlarda görebilirsiniz.
ilk izlediğim porno filmdir. sirkeci’de doğubank’ın bir arka sokağından şekilden şekile girdikten sonra almayı başarmıştım. 5-6 farklı sahneden oluşan bir filmdi. ilk sahnesi bir mutfakta geçiyordu. aceleyle kahvaltı yapan bir adam vardı. karısı/sevgilisi yanına gelip ayartmaya çalışıyordu. adam her ne kadar işe gideceğim vs. dese de olay orada kopuyordu. bir diğer sahnede esmer bir hatuna 3 adam yatta dalıyordu. kadının adı tiffany’li bir şeydi. hafif kızılderelilere benzeyen esmer tenli bir kadındı. aradaki diğer sahneleri unuttum ama son sahne böyle ormanlık, kayalık bir yerde geçiyordu. hava soğuk olmasına rağmen olayı orada çeviriyorlardı. kadının üstünde kırmızı şişme mont vardı hatta. cd’nin etiketi avseq01.dat olduğunu, bir de sahnelerin biri başlarken cheating housewife yazısını biliyorum o kadar. filmi hatırlayan arşivciler yeşillendirise sevinirim.

edit: imla
bir agnostik olarak katıldığım düşüncedir. sabah 8’de başlayacak mesaim için 05:15’te kalkıyorum. kahvaltı, duş, traş, hazırlanma derken 06:55’te evden çıkıyorum. adam sokakta giydiği kıyafeti üzerine geçirip işe geliyor. yetmiyor, gelirken poğaçacıdan aldığı 2 poğaça ile 1 saat masasında bir önceki akşam oynanan maçın geyiğini çeviriyor. günde 3 posta 15’er dakikadan sigara, 3 defa da yarımşar saatten namaza çıkıyorlar. öğlen 1 saat de yemek molası derken 12 saatlik mesai iniyor 7 saate. iş zaten umurlarında değil. ortaokul ve lise mezunu olup ayda 15 gün çalışarak 5 bin lira kazanılan ticaret dışında başka iş de yoktur sanırım türkiye’de.

burada işveren ya da işveren vekilini kafaya almak önemli tabi. bir de aynı kültürden besleniyorsanız değmeyin keyfinize.
1,5 yıl önce sadece ortak bir arkadaşımızın doğum gününde karşılaştık. gayet kaliteli bir sohbetten sonra bir daha görüşmedik. sadece instagram’da toplu fotoğrafta etiketlenince herkes birbirini eklemişti.

bir gece doktora tezimi yazdığım sırada bir mesaj aldım kendisinden. sinema, kitap, edebiyat konularında uzun uzun yazıştık. sonra bir 6-7 ay hiç bir konuşma olmadı aramızda.

1 haftadır tekrar konuşmaya başladık. onu görmeye gittim sadece yarım saat. sarıldık.. kokladım onu ve bizi birbirimize bıraktık.

evli.. biliyorum.. işten çıkıyor ve evine, eşine ve çocuğunun yanına gidiyor. ama birbirimizi deli gibi özlüyoruz.

bu hayatta bunu da tatmak varmış

edit: imla
double tree, hampton ve garden olanlarına fuckbuddy’lerime sevişmeye gittiğimizden mütevellit hilton honors loyalty programına dahil edip bir de silver card yollamışlar eve. ayrıcalıklı müşteri olunca check-in’de sıcak kurabiye veriyorlar o kadar, başka bir esprisi yok yani.

edit: imla
prof.dr.salih güney'e ait akademik kitapların bulunduğu sayfaya oyuncu salih güney'in fotoğrafını koymalarıyla gülümsetmiş e-ticaret sitesidir.

bu prof olanı ikinci sıradaki

idefix

silinirse caps

edit: link düzeltildi