#tüm freedom entry'leri

bunun için bir kaç yöntem de ben geliştirdim,

öncelikle bu işi profesyonelce yapanlardan edindiğim bilgi şu yönde;

gelirine göre kenara ayırmak istediğin miktarı belirle ve eline para geldiği anda söz konusu miktarı bir kenara ayır.

bu formül işin basit yanı pekala bu kenara ayrılacak miktar nasıl belirlenmeli asıl iş bence burada.

gene kendi geliştirdiğim bir yöntemle devam edeceğim anlatmaya.
öncelikle kendime her zaman kullanacağım bir kredi kartı seçmekle işe başladım bakın buradaki önemli nokta bir kredi kartı. harcamalarımın tamamını bu kredi kartı üzerinden yaparak ekstre vasıtası ile nerelere ne kadar harcama yapmışım yada hangi harcamaları fazladan yapmışım kontrol altında tutabiliyorum bu sayede ayda ne kadar bir miktar ile geçineceğimi daha verimli bir şekilde belirlemiş oluyorum. inanın harcadığınızın çok daha azıyla aynı hayat standartlarında yaşayabilirsiniz.

tanım: kazandığın paranın bir miktarını dolaşıma sokmadan kenarda köşede tutma yöntemi.
sakin kafayla ve gerçekten içinden gelen bir istekse eğer, adeta bölüm sonu canavarını tek seferde alt etmek gibi bir his...

bu eylemi hayatımda bir kere yapmak istedim daha doğrusu içimden geçirdim, o an sanki her şeyden kurtulacakmışım gibi geldi, tabii ki teşebbüs bile etmedim. bence insanın bir pik noktası var ve o nokta aşıldığı anda artık irade baskı altına alınıyor. çok içten bir şey diyebilirim ki intihar etmek çözüm değil. şimdi diyeceksiniz ki önce güzelledin bu eylemi, sonra kendinde yapmak istediğini söyledin ve hatta insanı bu noktaya nasıl gelir onu bile kıt bilginle açıklamaya çalıştın, bravo haklısın, evet bunların hepsini yaptım ve sana diyorum ki ben o yerden geri dönüyorum orada bir bok yok.

karşılığını maddi olarak insanlardan alabileceğiniz şeyler için değil intihar etmeye üzülmeye bile gerek yok, gamsız insan sınırına yakın olmak bence en ideali. iş daha soyut duygusal konulara gelince işte orada biraz durup düşünmek gerekiyor, bu noktada kurtuluş profesyonel olarak düşünmekten geçiyor. yani içine düşülen durumu çok ciddi bir şekilde kafanda analiz etmelisin. şiirler yazmalısın belki geçici olarak bazı kötü alışkanlıklar edinmelisin. ben mesela puroya başlıyorum böyle durumlarda ve saatlerce şiir yazıyorum.

yani sevgili okuyucu intihar etme puro iç, şiir yaz bol bol şiir yaz, insanlarla konuş, sahilde yürü...
özgürlük kavramının türkiye de çok abartıldığını düşünüyorum.

yukarıdaki entrylere istinaden, birçok yazara göre özgürce yaşamak her an istediğini yapmak yada herhangi bir şarta bağlı kalmadan yaşamak gibi algılanmış, bir kısmı da öyle zannediyorum olayı siyesi bir boyutta algılamış. ikinci kısma girenler için bir şey söylemeyeceğim zira siyasete ve siyasetçilere alerjim var.

tekrar birinci kısma gelecek olursak. hiç bir şarta bağlı kalmadan yaşamak bir kere doğaya aykırıdır, her şey belli bir kural ve şarta bağlı olarak dünyadaki varlığını sürdürmek zorundadır. ölüm bile bir şeylere bağlıyken sen yaşamayı nasıl salt yaşamak olarak arzulayabilirsin ki? bir çok gezgin ruhlu insan belki şuan başka çoğrafyalarda yaşamanın hayalini kuruyor ama şunu hiç düşünmüyor orada da aynı ihtiyaçları yerine getirmek zorundasın. dağ başında kamp yapıyorsun mesela en iyi ihtimalle günde bir kere karnını doyurmak zorundasın. özgür olmak adına saçma sapan kararlar almak bence ahmaklık.

özgürlüğü tartışmak yerine şartların nasıl daha makul olabileceğini ve daha kaliteli bir insan olmanın alternatif yollarını tartışmak daha verimli olabilir.

illa özgürce yaşamak için bir şey söylenecekse, özgürce yaşamak eşittir sınırsızca düşünebilmektir.
hayat döngümde bir kaç kere platonik aşka düşsem de bu güne kadar kalbimin tek arkadaşı iç sesim oldu hep.
iyi mi? kötü mü? kıyaslama yapamayacağım, malum karanlık tarafa henüz geçemedim.