#tüm freedom entry'leri
bütün kitap severlerin, dünya kitap severler günü kutlu olsun.
okumaya yeni başlayacak olanlar ve çeşitli bahanelerle ara vermiş olanlar, okumaya başlamak için bundan daha iyi bir gün olamaz.
okumaya yeni başlayacak olanlar ve çeşitli bahanelerle ara vermiş olanlar, okumaya başlamak için bundan daha iyi bir gün olamaz.
parası ve magnet. anahtarlıkta alıyordum ama artık almayacağım, hem dandik oluyorlar kullandıkça eskiyip kullanılmayacak hale geliyorlar, hemde pahalı bu sebeblerden dolayı artık anahtarlık alımına son verdim.
isviçrenin sınırında, italya'nın içinde şirin bir göl,
bu yaz gittim ve resmen hayran kaldım, doğa ve göl severler için biçilmiş kaftan. manzara harika nasıl ve neyle fotğraf çekerseniz çekin kart postallık oluyor resmen. gölü dillere destan. silvio berlusconi nin de oralarda bir yerlerde evinin olduğu söyleniyor. milanoya plan yapanların kesinlikle uğraması gereken bir yer, eğer yolunuz buraya düşerse mutlaka bir tekne kiralayıp gölde gezintiye çıkın gölün ve muhteşem doğanın karşısında tamamen kendinizden geçin. benim tekne kiraladığım yer "Boat rental with driver - Rent motor boat with driver
Noleggio Barca con conducente - Rent motor boat with driver (prenotazione Telefonica Obbligatoria)" fiyatlar ise 5 kişilik tekne 75€ 7 kişilik tekne 90€ 8-9 kişilik tekne 100€ pek fazla kalabalık olmamasından dolayı galiba çok fazla bilinmiyor ama mutlaka yapılması gereken bir aktivite bu arada tekneyi size kiralarken yanında sürecek kimse olmuyor kiralayan kişi size tarif ediyor ve devam ediyorsunuz. göle girmek isterseniz biz girdik ama kenarlar da değil tekneyi gölün ortasında durdurup yüzebilirisiniz temizlik konusunda bir sıkıntısı yok ancak kenarlardan girenleri görmedim sahil kısmı var mı ben bilmiyorum.
italya için söylenen diğer her şey burası içinde geçerli olduğumu için onları yazmıyorum buraya.
ben yarım günden biraz fazla kaldım ama en az bir tam günü hatta kafa dinleme tatili için gidilirse birkaç günü çok rahat geçirirsiniz.
bu yaz gittim ve resmen hayran kaldım, doğa ve göl severler için biçilmiş kaftan. manzara harika nasıl ve neyle fotğraf çekerseniz çekin kart postallık oluyor resmen. gölü dillere destan. silvio berlusconi nin de oralarda bir yerlerde evinin olduğu söyleniyor. milanoya plan yapanların kesinlikle uğraması gereken bir yer, eğer yolunuz buraya düşerse mutlaka bir tekne kiralayıp gölde gezintiye çıkın gölün ve muhteşem doğanın karşısında tamamen kendinizden geçin. benim tekne kiraladığım yer "Boat rental with driver - Rent motor boat with driver
Noleggio Barca con conducente - Rent motor boat with driver (prenotazione Telefonica Obbligatoria)" fiyatlar ise 5 kişilik tekne 75€ 7 kişilik tekne 90€ 8-9 kişilik tekne 100€ pek fazla kalabalık olmamasından dolayı galiba çok fazla bilinmiyor ama mutlaka yapılması gereken bir aktivite bu arada tekneyi size kiralarken yanında sürecek kimse olmuyor kiralayan kişi size tarif ediyor ve devam ediyorsunuz. göle girmek isterseniz biz girdik ama kenarlar da değil tekneyi gölün ortasında durdurup yüzebilirisiniz temizlik konusunda bir sıkıntısı yok ancak kenarlardan girenleri görmedim sahil kısmı var mı ben bilmiyorum.
italya için söylenen diğer her şey burası içinde geçerli olduğumu için onları yazmıyorum buraya.
ben yarım günden biraz fazla kaldım ama en az bir tam günü hatta kafa dinleme tatili için gidilirse birkaç günü çok rahat geçirirsiniz.
pigmelerle dans - meltem yaşar.
oğuz atay - tutnamayanlar.
çanakkale geyikliden 20 dklık feribot yolculuğu ile varılabilecek harikulade ada.
üç günlük kamptan yeni dönen ve ilk defa ada kampı yapmış biri olarak; öncelikle ada, kampçılar için çok güzel bir lokasyon, ancak ada da bir tane kamp alanı var eğer çadır kiralarsanız kişi başı 50 tl kendi çadırınızda kalacak iseniz kişi başı 35 tl(fiyatlar çadır başı değil kişi başı). biz kampımızı sahile attık oradaki diğer kampçı arkadaşlarla sohbet ederken öğrendiğimiz kadarı ile jandarma ara sıra gelip çadırları kaldırtıyormuş ama biz oradayken ne gelen oldu nede uyaran.
çadır yeri ayarlandığına göre şimdi koylara doğru yol almanın zamanı geldi kesinlikle deniz gözlüğü, şnorkel ve deniz ayakkabılarınızı yanınıza alın, akvaryum koyunda rengarenk balıklar ile yüzmeye başlamadan önce suya biraz alışsanız iyi olur zira su soğuk. bir kaç koy daha gezdikten sonra gün batımına yakın, gün batımını izleyeceğiniz ve harika fotğraflar çekeceğiniz güzel bir yere geçmeye başlayın, gün batımı için illaki ada da gösterilen yere gitmenize gerek yok aynı güzellikler çoğu yerden izleniyor. koy koy gezdikten sonra bence tatilinizin son anlarını sakin ve huzurlu geçireceğiniz ayazma plajına ayırın ve buraya yerleşin deniz, kum, güneş ve kitap ada hayatınızın son demlerini ayazma plajında geçirin bence.
yüzme, plaj ve gün batımı işlerini de hallettiysek artık adaya has bazı şeylerin farkına varmaya başlayalım kesinlikle ve kesinlikle damak çatlatan ve sakızlı bademli kurabiyeleri denemeden dönmeyin. bozcaada nın bulgar taşlı sokaklarını keşfederken çatlak kurabiyelerden atıştırmayı da unutmayın, tüm kurabiyeler harika ama azami bu saydıklarımı pas geçmeyin derim ha unutmadan gözkırpan kız resminin yanında, önünde falan kesinlikle fotoğraf çekilin, kurabiye için çiçek pastanesi ve veli dedeyi tercih edebilirsiniz.
reçel kısmına gelmek gerekirse adanın yerlisi bir abladam aldığım bilgilere göre adada üretilen tam 30 çeşit reçel varmış, domates ve karpuz reçeli de dahil. benim favorim ise cevizli süt reçeli ile gelincik reçeli, denemedim ama yaban incir reçelininde çok iyi olduğu gelen tavsiyeler arasında. yemek konusunda benim bir favorim yok ancak balık restoranları içerisinde iyi olanlar varmış kendim denemediğim için buraya bir isim ve adres yazamıyorum malesef.
son bir tavsiye bence adaya kesinlikle araba ile gilinmeli çünkü yürüyerek gezilecek kadar küçük değil ve tatilinizin büyük bir kısmı ulaşım sorunu ile geçmesin.
geyikli - bozcaada feribot sefer saatleri için tık tık
üç günlük kamptan yeni dönen ve ilk defa ada kampı yapmış biri olarak; öncelikle ada, kampçılar için çok güzel bir lokasyon, ancak ada da bir tane kamp alanı var eğer çadır kiralarsanız kişi başı 50 tl kendi çadırınızda kalacak iseniz kişi başı 35 tl(fiyatlar çadır başı değil kişi başı). biz kampımızı sahile attık oradaki diğer kampçı arkadaşlarla sohbet ederken öğrendiğimiz kadarı ile jandarma ara sıra gelip çadırları kaldırtıyormuş ama biz oradayken ne gelen oldu nede uyaran.
çadır yeri ayarlandığına göre şimdi koylara doğru yol almanın zamanı geldi kesinlikle deniz gözlüğü, şnorkel ve deniz ayakkabılarınızı yanınıza alın, akvaryum koyunda rengarenk balıklar ile yüzmeye başlamadan önce suya biraz alışsanız iyi olur zira su soğuk. bir kaç koy daha gezdikten sonra gün batımına yakın, gün batımını izleyeceğiniz ve harika fotğraflar çekeceğiniz güzel bir yere geçmeye başlayın, gün batımı için illaki ada da gösterilen yere gitmenize gerek yok aynı güzellikler çoğu yerden izleniyor. koy koy gezdikten sonra bence tatilinizin son anlarını sakin ve huzurlu geçireceğiniz ayazma plajına ayırın ve buraya yerleşin deniz, kum, güneş ve kitap ada hayatınızın son demlerini ayazma plajında geçirin bence.
yüzme, plaj ve gün batımı işlerini de hallettiysek artık adaya has bazı şeylerin farkına varmaya başlayalım kesinlikle ve kesinlikle damak çatlatan ve sakızlı bademli kurabiyeleri denemeden dönmeyin. bozcaada nın bulgar taşlı sokaklarını keşfederken çatlak kurabiyelerden atıştırmayı da unutmayın, tüm kurabiyeler harika ama azami bu saydıklarımı pas geçmeyin derim ha unutmadan gözkırpan kız resminin yanında, önünde falan kesinlikle fotoğraf çekilin, kurabiye için çiçek pastanesi ve veli dedeyi tercih edebilirsiniz.
reçel kısmına gelmek gerekirse adanın yerlisi bir abladam aldığım bilgilere göre adada üretilen tam 30 çeşit reçel varmış, domates ve karpuz reçeli de dahil. benim favorim ise cevizli süt reçeli ile gelincik reçeli, denemedim ama yaban incir reçelininde çok iyi olduğu gelen tavsiyeler arasında. yemek konusunda benim bir favorim yok ancak balık restoranları içerisinde iyi olanlar varmış kendim denemediğim için buraya bir isim ve adres yazamıyorum malesef.
son bir tavsiye bence adaya kesinlikle araba ile gilinmeli çünkü yürüyerek gezilecek kadar küçük değil ve tatilinizin büyük bir kısmı ulaşım sorunu ile geçmesin.
geyikli - bozcaada feribot sefer saatleri için tık tık
sırbistan gezim için airbnb den bir ev kiraladım. ev sahibi orta yaşların sonunda tatlı nazik bir hanım efendi yani ben öyle biriyle yazışıyordum, evin tarifi, saat kaçta geleceğim vesaire için. nikola tesla hava alanından sorunlu ve bir buçuk saat geç olarak çıktım evi aramaya başladım, kiraladığım dairenin olduğu binanın önüne doğru yürürken tam karşımdan uzun saçlı, gür bıyıklı ve deri pardesülü bir adam bana doğru gelmeye ve adımı söylemeye başladı;
+feedom?
-yes ı am
+come with me (arkasından bende binaya girmek için hareketlendim)
işte tam bu kısa konuşma esnasın da sırbistan mafyasını eline düştüğümü sandım(böyle bir şey bile yok sanırım) ve bir an için kısa bir titreme geldi, sonraki 30 saniye resmen hayatıma korku ve adrenalin olarak devam ettim.
neyse ki gerçek çok kısa bir süre de anlaşıldı beyefendi, benim yazıştığım hanım ablanın eşi imiş kendisi de çok kibar ve nazik biriydi kalan günlerim sorunsuz geçti.
+feedom?
-yes ı am
+come with me (arkasından bende binaya girmek için hareketlendim)
işte tam bu kısa konuşma esnasın da sırbistan mafyasını eline düştüğümü sandım(böyle bir şey bile yok sanırım) ve bir an için kısa bir titreme geldi, sonraki 30 saniye resmen hayatıma korku ve adrenalin olarak devam ettim.
neyse ki gerçek çok kısa bir süre de anlaşıldı beyefendi, benim yazıştığım hanım ablanın eşi imiş kendisi de çok kibar ve nazik biriydi kalan günlerim sorunsuz geçti.
güney afrika 2010. o günden sonra muhtelif rotalar oldu ama hala aklımda güney afrika var.
gezgin ruhun da böyle bir şey var mı ya!!!
eğer imkanım olsa her kıtaya hatta her ülkeye ayakbasmadan en önemli yerlerini görmeden, en meşhur sokakların da kaybolmadan, en güzel yemeklerini tadmadan asla dönmezdim türkiyeye.
buna şimdilik imkanım yok ama böyle yapanları takip etmeye ve okumaya devam, sizde okuyun ve neleri ıskaladığınızı farkedin.
(bkz: rotasız seyyah)
eğer imkanım olsa her kıtaya hatta her ülkeye ayakbasmadan en önemli yerlerini görmeden, en meşhur sokakların da kaybolmadan, en güzel yemeklerini tadmadan asla dönmezdim türkiyeye.
buna şimdilik imkanım yok ama böyle yapanları takip etmeye ve okumaya devam, sizde okuyun ve neleri ıskaladığınızı farkedin.
(bkz: rotasız seyyah)