#tüm engewal entry'leri

Bir arkadaşımı yıllar evvel Leyla ile mecnun izlerken bir anda televizyonda görmem ile ulan bu nasıl oldu diye aramamla birlikte bulaştığım, bulaştığıma pişman olduğum iştir. Aradım kendisini beni yazıldığı ajansa yönlendirdi, ajansta iki üç fotoğraf çekildikten sonra akşamına aradılar. Yarın dizi çekimi var günlük kıyafet giy gel saat 7'de AKM önünde ol dediler. Ben saat 7'de gittim, anam anam ne kalabalık, meğer bu işler buradan dönüyormuş. Bütün gece hiç uyumadığını söyleyen bir arkadaş bizi toparladı, elimizde birer tane poğaça verdi ve sete gittik. O zamanlar ilk bölümü çekilen cadı kazanı diye bir diziydi gittiğimiz set ama hiç yayınlanmadı. Saat 7'de başladığım fgr serüveni ertesi gece yarısı 5'te yönetmenin paydos demesi ile sona ermişti. Bizi -allah razı olsun- evlerimize bırakan set görevlisi abiye tekrar teşekkür ediyorum. Ertesi gün öğlen tekrar arayıp beni uykumdan uyandıran ajans görevlisine abi allah aşkına benim numaramı silin demiştim. Garip bir tecrübeydi sırf leyla ile mecnun'da oynayalım diye yazılıp başlamadan biten bir serüven. O bu değil sahne sıram bile gelmemişti, boşuna 24 saat orada bekledim ama yemekler çok iyiydi, iki saatte bir yemek gelmişti sete.
Lise zamanlarında korsan oyun almak için sürekli gidip geldiğim, şu an dünyalardan çok sevdiğim güzel kızımın muhteşem annesi ile arka arkaya üç gün buluştuğumuzda evleneceğimi anladığım, bir zamanlar haftanın en az bir gününü geçirdiğim güzel semt, ilçe. Her türden insanın bulunduğu en baba restoranın da fakir doyuran mekanların da olduğu kalabalık ama neşeli yer. Bazı semtler vardır insanı kendine çeker beşiktaş'ın da böyle bir yanı var bence. İnsan istemese de hırgürden keşmekeşten sıkılsa da bir şekilde beşiktaş'a gidiyor eninde sonunda.
Bilgisayar başında oyun oynamaya müsait vakit var ise pc de kurtatıyor ise oyun oynanır. Başka gereksiz eğitici işler ile vakit öldürmeye gerek yok bence.
Yalan söylemek derken ne konuda yalan söylemek, aldatma konusunda tereddüt var ise direkt bahsi açılıp zihin temizlenmeli. Başka ufak tefek şeyler ise takmaya değmez, yalan söylemeyen mi var? Ben nikahlı karıma söylüyorum ufak beyaz yalanlar millet neler neler yapıyordur kim bilir..
Türkiye'de Yeşil Pasaportu olan birinin dünyayı gezme olanağı yok şu durumda. Standart bir işçi ya da memur maaşı yoksulluk sınırının altında kıt kanaat geçindirir bir aileyi. Yine iş dönüp dolaşıp dövize geliyor, sinir yapıyor. Ah güzel ülkem.
Marco Polo olmuşum haberim yok. Keşke sözlük daha aktif olsa da biz de daha çok yazabilsek.
Ben mi eski kafalıyım yoksa bu nft muhabbeti mi saçma henüz kendi içimde anlamlandıramadım. Elbette ki dijital sanatlar olmalı çağa ayak uydurmalıyız ama bir ressamın elinden çıkmış bir resim, önümde gerçek enstrüman ile çalınan bir müzik, dokunup gözümle görebildiğim bir (modern sanat eseri de olsa) eser benim daha çok ilgimi çekiyor, daha çok hoşuma gidiyor. Kısa süre sonra konu ile alakalı daha da bilgilenip burayı editlemeyi düşünüyorum.
Bende hemen hemen aynı tarihlerde seçim bekliyorum ama verilen yüzdeler ülke gerçekliği ile örtüşmüyor bence. Chp'nin Akp'den fazla oy alacağını düşünmek hayalcilikten başka bir şey değil. Bugün cumhurbaşkanı suratlarına tükürse ve dese ki bize değil Chp'ye oy verin yarabbi şükür deyip kendisine oy verecek %20-25 civarında seçmeni var ne yazık ki? Kılıçdaroğlu ve mevcut iktidarın siyaseti bırakması benim tek temennim çünkü o makamda ihtiyar birini görmek istemiyorum. Mevcut ekonomik durumun daha da kötüleşmediğini varsayarak bu rakamları yazıyorum, boka batışımız devam ederse tabi ki değişir ama..
Benim tahminim
akp - %33
chp - %25
iyi parti - %14
hdp - %11
mhp - %8
deva - %3
gelecek - %1
saadet - %1
diğer - %4
Baldassare yazılması gereken her bir şeyi yazmış. Akrabasından kötülük görmemiş insan yoktur memlekette, en güzelini radyocu deli emin söylemişti; piç olmak en iyisidir hocam...
Burada yazılanları görünce uzak mesafe yapan dostların kısa zaman sonra ayrılık acısını tattığı belli oluyor. Demek ki neymiş seven s.....!