#tüm dunyadabiryerdeyim entry'leri

google haritaların çevrimdışı bölge seçeneği ve google çevirinin çevrimdışı sözlük desteği yurtdışında internetin olmadığı yerlerde hayat kurtarır, tabi bir de kamera destekli çeviri özelliği
arkadaşlara, eşe, dosta anlata anlata bitiremediklerimi buraya yazıyorum artık. umarım birilerine faydası olur.
çok okuyarak çok gezin, daha çok bilirsiniz.
yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın
bu şehir arkandan gelecektir
sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın
aynı mahallede kocayacaksın
aynı evlerde kır düşecek saçlarına
dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda
başka bir şey umma
ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte
öyle tükettin demektir bütün yeryüzünü de

konstantinos kavafis
( çeviren; cevat çapan )
porto'da yaşadığım 13 aylık mükemmel bir erasmus sürecinden sonra türkiye'ye dönerken kendi kendime sorduğum soru:
-eve mi dönüyorum yoksa evden mi ayrılıyorum?
genelde kırmızı veya mavi renkteki su geçirmez mont olmazsa olmazdır... biz öyle gördük
(bkz: pastel de nata)
portekizin meşhur tatlısıdır. kısaca yumurtalı milföy diyebiliriz, üzerine pudra şekeri ekleyince çok daha güzel oluyor tadı. bu tatlıyı yapan en meşhur ve eski yer lizbonun belem bölgesindeki pasteis de belem dükkanıdır. buna alternatif olarak farklı şehirlerde şubeleri de olan the world needs nata 'ya da gidilebilir. onu da bulamazsanız marketlerde 1 euroya satılıyor.
portekiz'in başkenti olan büyüleyici güzellikteki şehirdir. ing: lisbon pt: lisboa
bartolomeu dias, vasco da gama ve ferdinand macellan gibi dünyaca ünlü portekizli denizciler yolculuklarına buradan atlas okyanusuna açılarak başlamışlar ve coğrafi keşifler yapmışlardır. bir gezgin olarak bu şehir benim için en büyük ilham kaynaklarından biridir. özellikle belem bölgesinde yer alan kaşifler anıtı (bkz: padrão dos descobrimentos) insana öyle bir gaz verir ki insanın tejo nehrine atlayıp atlas okyanusuna doğru ve hatta oradan aşağıya ümit burnuna doğru yüzesi gelir.
mayıs, haziran aylarında gidin ki havalar aşırı ısınmadan o geniş ve aydınlık sokaklarda yürüyebilin. bonus olarak da tüm şehri mor renge boyayan jacaranda çiçek ağaçlarını görebilirsiniz.
fado, nata, festivaller, şarap, okyanus, kum, güneş, futbol ve latin kültürüne doymadan dönmeyin.
laz kökenli karadeniz müziği ile rock'n'roll müziği sentezleyerek kendi tarzını oluşturan hopalı müzisyen, söz yazarı ve oyuncuydu bu güzel insan. 25 haziran 2005 yılında çernobilin ülkemize mirası olan kanser yüzünden koyverdi gitti bizi.
giderken de bize çoğumuzun sözlerini anlamadığı ama hepimizin aynı duyguyu paylaştığı didou nana'yı bıraktı.

...her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik, teşekkürler dünya!