#tüm begemos entry'leri

15. yy'da yaşamış büyük sanatçı. Hayati hakkındaki bütün bilgiler resimlerinden anlaşılabildigi kadar. Ama eserlerinin ve üslûbunun kendinden önce veya sonra bir devamı yok. 'insanların ve cinlerin ustası' onun için kullanılan en güzel tabirmiş gibi geliyor bana.
Resimlerine, nakışlarına bakmaktan kendimi alamıyorum. Resimlerindeki yoğun Şamanizm, Budizm etkisi çok açık olmakla beraber Hristiyanlık ve İslamiyet etkisi de görülüyor. Ama özellikle sosyal yaşamdan resimler ve acayip yaratıklar bana mükemmel görünüyor.
Sanat anlamında ülkemizin en büyük sıkıntısı olan tanıtım bu büyük sanatçı içinde geçerli. Avrupa'da böyle bir sanatçı olsa diye düşünüyor insan. Şu an ne filmler, ne hikayeler, ne romanlar, ne araştırmalar yapılmıştı.
Yine de bizde hiç çalışılmamış değil. Özellikle barış müstecaplıoğlunun Mehmet siyah kalem' e özel bir yaklaşımı var. Hakkında yazdığı bir roman... Çizimlerinden çıkardığı bir resmi de fantastik romanında iyi bir şekilde kullanmışlığı var.
'Bomba çelebi de yenilecek' mottosuna sahip bir arkadaş tarafından uzun bir bekleyişin ardından alıp da yiyemediğimiz ürünlerin sahibi mekân.
hasan ali toptaşın rezilliğine karşı yaptığı savunma... Bu ne demek şimdi? Ben yapmadım çüküm mü yaptı demek? Böyle adice bir şey olamaz.
"eril faillik" ile başlayıp "bilmeden, fark etmeden, düşünmeden" diye devam eden ve sonunda " samimiyet" kelimesi kullanılan bir şerefsizlik açıklaması olabilir mi? Taciz etmişsin üstüne üstlük boş edebiyat yapıyorsun.
Türk resminin en büyük ressamlarından... Yıllarca süren arayışından sonra Anadolu'yu gezip resimde kendi kimliğini oluşturmuştur. Ama şairliği ressamlığı kadar muazzam olmasa da can evinden vurduğu şiirleri küçümsemek pek mümkün değil. üç dil, karadut, yiğidim aslanım muazzam şiirlerdir.

"En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Ana avrat dümdüz gideceksin
En azından üç dil
Çünkü sen ne tarih ne coğrafya
Ne şu ne busun
Oğlum mernus
Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun"
Psikiyatriye veya psikologa gitsek konuşacaklarımız sır olarak kalmayacak demekki...
"Ölüm getiren, her şeyi kurutan, bu dünyayı varlıksız bırakan" rüzgârdır. Türk mitolojisinde 'kara' kuzey yönünün bir sembolüdür. Kara kış deyimi de buradan geliyor.
Gerçek bir edebi eser çıkarmak zor iştir. Yaşamaktan fedâkarlık edip -mış gibi bir yaşam yaratmaktır.
Bir de diğerleri var tabi... Yaz dizilerimiz gibi.. "sen pizza değilsin."