#tüm antabuse entry'leri

sıcak versiyonunu (glüchwine) tercih ettiğim alkollü içecek.

bir kültür olduğu doğrudur, ayrıca ülkemizin (bkz: şirince) ve dünyanın belli yerlerinde (bkz: toscana) turistik aktivite şeklinde olagelmiştir.

içene ve sevene saygım olmasıyla birlikte "ne bulursam içerim" diyenlerin köpek öldürene talim kalması gerçeği değişmemektedir.

bu ülkeye göçmenlik için başvuru yaptığınızda sizi kaz gibi yolan/yolacak olan pek çok firma bulunan yaşanılası yer.

gölyazı köyünün eski adı apolyont'tur.
bölge kirazları ve balıkçı kadınları ile ünlüdür.
hatta "apolyont kirazı" ifadesi, zaman içerisinde (tahminimce kullanım kolaylığı sebebiyle) "napolyon kirazı" olmuştur.

dişlerimden geçirdiğim 2 dolgu, 1 kanal tedavisi ve 1 periapikal operasyon (kist alınması) yaptırdığım müessese.

detaylara bakmak gerekirse;

- bu hastanede dolgu yaptırmak büyük saçmalık. aynı diş için yapılan 2 dolgu da düştü ve özel bir dişçinin muyenehanesine gitmek zorunda kaldım. puan olarak 10 üzerinden 0 veriyorum.
- kanal tedavisi için normal randevudan farklı bir randevu sistemi üzerinden randevu almanız gerekiyor. burada uzman kişiler çalıştığı için normal randevudan farklı bir sistem üzerinden randevu alıyorsunuz. bu randevu sistemi 17:00'de açılıyor ve en geç 17:05'e kadar randevular tamamlanmış/kalmamış oluyor. burada yaptırdığım kanal operasyonu başarılıydı, bir hafta beklemek zorunda kalmanın olumsuzluğunu da puantaja katarsak puanım 10 üzerinden 8.
- periapikal operasyona gelince, randevu alımı için biraz önce dediğim farklı randevu sisteminden yapılması gerekiyor. burada öncelikle sizi bir hastane personeli karşılıyor ve bu operasyona mani olan bir hastalığınız olup olmadığına bakıyor. örnegin benim bir çeşit nöroloji rahatsızlığım olduğu için nöroloji doktorumdan izin kağıdı almam gerektiğini söyledi, mail ile alınan uygunluklar geçerli değil. (mail ile doktorumdan onay aldım ve işe yaramadı oradan biliyorum.)
her neyse operasyon için gün belirleme ıvır zıvırından sonra işlem gerçekleşti. daha önce farklı bir hastanede böylesi bir operasyon geçirmediğimden ağrıli sureç hakkında yorum yapmıyorum.
buna da sürecin yersiz uzaması ve personelin beceriksizliği sebebi ile yine 10 üzerinden 5 veriyorum.

özet geçmek gerekirse; bu diş hastanesi dişleriniz benimkiler kadar bakım gerektiriyorsa gidilebilecek, yok ufak tefek işlemler dolgular vs. var derseniz tenezzül edilmeyecek bir hastanedir.

bu akşam itibarıyla şiddetli fırtına sebepli deniz otobüsü seferi iptali ile gidemediğim doğup büyüdüğüm şehrim.

muhafazakarı boldur, 17 ağustos depreminden evliyaların şehri koruduğu efsanesi anlatılır. bilumum çevreler ise konuyu altı erenler üstü g.tverenler olarak lanse etmektedir.

eskiden çeşmeden suyu içilirdi, eski belediye başkanı sonrası değişen bursa'da artık o da içilmez oldu.
eğer seyahat amaçlı gidilecekse bol bol camii ve türbe görüleceği bilinmelidir.

nilüfer ilçesi şehirde solun kalesidir. her büyükşehirde olduğu gibi parayı bulan kesim, laik olsun muhafazakar olsun şehrin bu tarafında/nilüfer ilçesinde yaşama eğilimi gösterir.

üniversite, şehri tabir-i caizse "pisliklerinden" etkilememesi amacıyla allah'ın ittir ettiği diye tabir edilen bölümüne kurulmuştur. (zaman içerisinde orası da şehre dahil edilmiştir o ayrı.)

öncellikle bilinmesi gereken roma'da sadece ispanyol merdivenlerinin karşısındaki sokakta olmadığı ve birden fazla şubesinin olduğudur.

bir diğer önemli husus da eğer ispanyol merdivenlerinde aldığınız tiramisuyu yemeğe niyetlendiyseniz başınıza bir polis gelip orada yemek yemenin yasak olduğunu söyleyebilir. (tecrübe ile sabit)

ayrıca burada tiramisunun çilekli, muzlu, fındıklı ve klasik çeşitleri vardır. hepsini denemiş biri olarak çileklisinin en güzeli olduğunu söyleyebilirim. (dondurulmuş çilekten bahsediyorum)

ayrıca nereden geldiğinizi/türk olduğunuzu söylerseniz size karşınızdaki mağaza görevlisi size tiramisuyu kastederek"kaşık içinde" diyecektir. (türkçe bilgileri bu kadarla kısıtlıdır)

gitme şansınız varsa gidiniz efendim, gittiğinde değecektir.

psikolog olmamakla beraber bilgim ve tecrübelerim dahilinde yardımcı olmaya çalışırım.

orman ve su işleri bakanımı versel eroğlu'nun açıklaması. haber detayı

merak ettiğim konu, bu kadar inşaat yatırımı yapıyorsunuz ve ormanları katlederek her tarafı betonla çevirdiniz, memlekette karbon emisyonunu umursamıyorsunuz, tükettiğimiz elektriğin yarısından fazla doğalgaz çevrim santrallerinden ve termik santrallerden geliyor.

bunları yazma sebebim şu: ne bekliyordunuz? aksi bir gelişme olacak değildi ya!

kendisinin ayrılık, eve dönüş, duvara karşı ve bazı mikili filmlerini izledim. üzülerek söylemek gerekir ki berbat bir oyuncudur. türk oyunculuğunu yurtdışında onun temsil etmesi ise kahredicidir.

1969 yılında istanbul ve izmir'de üretime başlamış ve hala alkollü içecekler piyasasını (özellikle dağıtım alanında) domine eden içecek markası.

firmanın ilk ve uzun süreli reklamı "bira bu kapağın altında" olmuştur. bu reklam, tema olarak lucky strikes sigarasının reklamı olan "it's toasted" reklamına benzemektedir. mantık olarak bu reklam türü sadece yönlendirici olmakta, "bira burada" veya "bu tütün kavrulmuştur" gibisinden ürünün ne olumlu (kafa yapar vb.) ne olumsuz özelliklerine (siroz, kanser yapar vb.) vurgu yapılmaktadır.

markanın vakti zamanında resmi sitesi olan www.efespilsen.com.tr adresine 11 haziran 2013 tarihli ve 6487 sayılı resmi gazetede yayımlanan "alkollü içkilerin her ne surette olursa olsun reklamı ve tüketicilere yönelik tanıtımı yapılamaz." hükmü çerçevesinde erişim sağlanamamaktadır. aynı yönetmelik çevresinde ceza gelmeden reklamı yapılması amaçlanmış ve ürünün reklamı gazetelere markasız reklam şişesi konularak verilmiş "biz ismini, logosunu görmesek de adını ve tadını biliriz" benzeri bir slogan ile reklam verilmiştir.

anadolu efes firması ayrıca nisan 2017'de aldığı karar ile istanbul'daki fabrikasını kapatmış ve 12 milyon tl'ye yakın tazminat ödemiştir. kapadığı fabrikasındaki üretimi de diğer 3 fabrikası olan adana, ankara ve izmir'e kaydırmıştır.

işbu entrynin girilmesinin amaçlarından biri bu iki üretim tesisinden çıkan ürünler arasında lezzet farkı bulunduğunu vurgulamak amaçlıdır. %95'i su olan biranın ankara suyuyla veya izmir suyuyla yapılmış olması arasında muhakkak ki bir fark vardır ve izmir suyu ile yapılanın tadı daha güzeldir.

gel gelelim bunu nereden nasıl anlarız noktasına. ürünün dağıtım merkezinin her şişe üzerine vurduğu bir seri numarası bulunmaktadır. eğer içtiğiniz bira (diğer markalar için de durum geçerlidir) tr06 ile başlıyorsa bilmeniz gereken şey suyu pek iyi olmayan ankara suyundan yapılan birayı içtiğinizdir. doğal olarak izmir'de üretilmiş biranın üzerinde tr35 ibaresi bulunacaktır.

peşinen izmir'in de suyu iyi değildir diyen olacaktır belki ama ankara suyundan yapılan biradan daha iyi olduğu bu markayı kullanan kişiler tarafından bilinmesi gereken bir önermedir.