#tüm antabuse entry'leri

evli bir erkek olarak naçizane birkaç kelam:

- aşırı makyaj yapmayın, dışarıdan bakınca peluş oyuncak gibi görünüyorsunuz.
- aşırı parfüm kullanmayın, kokuya hassas bir erkek için baş ağrıtıcı olabilir.
- mini etek giydiyseniz, çekiştirip durmayın. çekince uzamadığının farkına varın.
- birkaç kadın biraraya geldiğinizde bulunduğunuz ortama göre ortamın seviyesini aşağı çekici konuşmalardan (bolca dedikodu gibi) sakının.
- karşınızdaki erkek size yazma amacı gütmeden iltifat ettiyse "oha bu adam bana ne diyor ya, yazıyor mu yoksa" diye tereddüt etmeyin, saçma sapan düşüncelere kapılmayın.

şimdilik bu kadar, dönem dönem bu entry editlenecektir.
sözlükte format bilincinin zaman içerisinde oturacağını düşünenlerdenim. şöyle ki, burada yazan kullanıcılar malum sözlükten atılmış veya çaylak olarak uzun süredir bekleyen kişiler olabilir. takip ettiklerini açılan başlıklardan da anlayabiliyoruz.

(bkz: eksisozluk'te açılan başlığı gezginsözlük'te açmak)

ez cümle: biraz zaman dostlar, su akar yatağını bulur.
kabında da yazdığı üzere "proteinli bisküvidir." yalnız 28 gramlık bir ürün içerisinde:

- 140 kalori,
- 6 küsur gram yağ (yarıya yakını doymuş yağ),
- 3 küsur gram protein (bitkisel),

bulunduğu göz önünde bulundurulursa, ortalama bir sporcunun sırf protein var diyenlerin (bundan yiyelim de kas yapalım) uzak durması gereken bir yiyecektir.
gezginler için önereceğim şey de, çantaya bundan birkaç tane atmak yerine, çantaya daha sağlıklı ve ucuz protein çeşidi olan leblebi atmalarıdır.
fairuz derin bulut'un iyi söylediğini düşündüğüm arabesk şarkı. grubun mtv'deki canlı performansı

nedendir bilinmez, gerek türkü olsun gerek arabesk olsun şarkıların rock cover versiyonlarını seviyorum. bunun türkü versiyonlarının alternatif örneklerini doğa için çal serisinde (tabii ki daha elit şekilde) bulunmaktadır.

teknik olarak, rock müziğin perdeli gitar kullanmasından dolayı, bu tip müzik türleriyle uyumsuz olduğunu söyleyen müzik severlere saygım sonsuzdur.
online ortamlardan yaptığınız iş başvurusundan sonuç gelmeyince bireyin o talebinden vazgeçtiğinin resmidir.

şu an bir şirkette çalışıyorum fakat işimden pek çok insan gibi işimden memnun değilim. bir amacı olmaksızın yaptığım başvuruların sonuçlanmayacağını anladığım anda, alternatif iş arama platformlarında, yaptığım anlamsız başvuruları (sırf kendime olan saygımı da kaybetmemek adına) belli aralıklarla (tekrar başvurmamak üzere) geri çekiyorum.

bir detay: bu tip sitelerde yaptığınız tüm başvurular ilan veren veya sitede üyeliği olan şirketlerin ik kullanıcıları tarafından görülüyor. (yani bir de şu anlam çıkabilir, bu adam kendi yetenekleriyle ilgili ilgisiz bir kamyon işe başvurmuş, hatta yetmezmiş gibi hala başvurmaya devam ediyor. anlaşılan bu adamın kafası karışık, biz başka adayla devam edelim)

özetle, an gelir telefonunuz çalabilir, siz aramadan doğru iş sizi bulabilir. güncel cv tutmak için her gün profillerinizi güncel tutmak yeterli.(özgeçmişinizde herhangi bir değilişiklik olması zorunlu değil, sadece kaydet butonuna tıklamadığınızda zaten güncellenmiş oluyor)
manevi olarak: sıfıra düşmeyecek kadar motivasyon ve to do list

maddi olarak: su, diş fırçası ve/ya diş ipi.
bu akşam itibariyle gittiğim sinema filmidir. sıcağı sıcağına yorumlarımı iletmem gerekirse;
- avrupa yakasının daha komik bölümlerini biliyorum da bu da fena değildi.
- oyuncu kadrosu çok zengin de filmde oyuncular oyunculuk tabiriyle biraz "çapaklı" oynamış.
- gişe için yapıldığı ayan ve beyan olmuş.
*****spoiler*****
(bkz: katharsis)
(bkz: trans birey)
(bkz: lazer epilasyon)
(bkz: reklamlar)
(bkz: avize)
olarak özetlenebilecek filmdir.
*****spoiler*****
açılımı "istanbul büyükşehir belediyesi sanat ve meslek eğitimi kursları" olan ve istanbullulara ücretsiz eğitim hizmeti veren kurumun adıdır.

burada pek çok çeşit dil, aşçılık, pastacılık, sql, ios-android işletimi, karakalem, uygulamalı tyatro vb. kursları bulunmaktadır. kursun hizmet verdiği yerler de sadece birkaç ilçedeki kurumlar ile sınırlı da değildir.

kurs sonunda ağırlıklı katılımcılara katılım sertifikası verilmektedir, geçerlilik anlamında çok önem atfedildiği söylenemez. ben bu konuda bir şeyler öğreneceğim derseniz, evet burası size konu hakkında bir şeyler öğretir.

yıl içerisinde uzun süreli 2 kursa gitme hakkınız bulunmaktadır, kısa süreli olan kurslarda böyle bir koşul bulunmamaktadır. bununla beraber uzun veya kısa süreli kurs olsun, sağlanması gereken koşullardan bir diğeri de aldığınız bu kursların birbiriyle çakışmaması şartıdır. (yoksa sistem bunu otomatik reddeder)

bir kısıt da aynı sene içerisinde hakkınızı aynı kurstan yana birden fazla defa kullanamamanızdır. (mesela ben almanca b1 aldım, sonrasında tekrar b1 eklemek istediğimde sistem otomatik olarak kursu eklememi reddetti)

bazı kurslar çok uzun ders saatlerinden (örneğin uygulamalı tiyatro 6 ay 300 saat gibi) oluşmakta, bazı kurslar ise oldukça az ders saatinden (makaron yapım atölyesi 2 gün 12 saat)

naçizane önerim alternatif dil öğrenme amacıyla gidilebileceğidir. ilgili kurun (a1-a2-b1) ilk dersleri katılım açısından karaborsa olsa da sonrasında katılım oranı düşmekte, dersler neredeyse özel ders tadına gelmektedir.

başvuru için http://www.ismek.ist/tr/default.aspx adresinden, tc kimlik numaranız ve doğum tarihiniz ile giriş yapmanız yeterlidir. yabancı kişiler de kendilerine verilen yabancı kimlik numarası ile sisteme giriş yapabilir, ayrıca diledikleri kursa kayıt da (üstte saydığım istisnalar dışında) yapabilmektedirler.
ciddi ciddi gitmek isteyen fakat henüz bir çözüm önerisi geliştirememiş arkadaşlara şöyle birkaç bilgilendirmem olacaktır:

- (erkek bir kullanıcı için) almanya'da olan gurbetçi bir kızla evlenilmesi durumunda 3 sene sonra alman vatandaşı olabildiğinizi bilin. (naylon evliliği önlemek için aile ziyareti de yapılıyor bu arada)
genelleştirmek için dememekle beraber gurbetçi hanım kısmısı evlenilecek erkek konusunda, türk damat olsun da çamurdan olsun manasında takıldıklarından, sizin de "evlenirim ya ne olacak" demeniz durumunda, gitme ihtimaliniz ciddi bir seviyeye gelmektedir.
evlendikten ve oraya gittikten sonra alman hükümeti size "blue card" verilmektedir. bu size çalışma izni sayılabilecek bir karttır, vatandaşlık değildir. a1 seviyesinde almanca ile sürece başlayabilirsiniz. (yakın zamanda bir arkadaşım böyle bir evlilik yaptı)

- yurtdışına çıkılması durumunda en yakın iltica bürosuna başvurup o ülkede kalınması mümkün olabilmektedir. (yakın zamanda macaristan'a giden folklor grubu üyelerinin iltica talebinde bulunması bir örnektir.)

- (abd vizesi olanlar için) abd'ye dil okuluna gitmeniz durumunda vizeniz bitse bile orada "unregistered" oluyorsunuz (kimse sizi bulup kovmuyor). bu sizin orada kalmanıza veya çalışmanıza mani bir durum değildir. (bu sistemle giden bir arkadaşım var, dil kursu ile gitti ve hala boston'da yaşıyor. hali vakti idare eder, en azından 2 arabası var.)

bu söylediğim alternatiflerden birincisi dışında hiçbirinde ülkeye dönme şansınız bulunmamaktadır. aksi durumda o ülkeye bir daha gitme şansınız bulunmuyor. (bizde suriyeliler bayramda gidiyor geliyor, orada yok öyle şeyler)

bu kadar çok biliyorsun da sen neden gitmedin diyeceklere peşin edit: almanya'ya erasmus için gidecektim, bir kızla tanıştım aşık oldum ve gidemedim.
spot mağazaları ile de ünlüdür. ucuz ev eşyası almak istiyorsanız muhakkak uğramanız gereken yerlerden biridir.

ben de gittim ve ev eşyalarımı buradan aldım, oradan biliyorum.