yeğenlerimle 8 saat boyunca;

- noel babacılık (wtf!),
- jenga
- fruit ninja

ve dahasında bilumum çocuk oyunları oynayarak elde ettiğim başarıyla konuya hızlı bir giriş yapıyorum.
hiç görmediğiniz ama enerjisini een içten hissettiğiniz, sevgisi kalbinize dokunan insanlardır.

sevgi böyle bir şey işte, ne kadar becerebilirseniz sevmeyi o kadar yayılır enerjisi sonra etrafınızdaki insanları aşar, onların yakınlarına, sonra onların da yakınları derken derken şehirleri ülkeleri aşar.

duygular şelale, sımayli.
sevgilisiyle pastaneye gidip limonata içiyordur kesin. bunu orada belirtmenin amacı ne anlamadım. iki muhabbet edersin, konunun nereye gittiğini ya da ne düzeyde olduğunu anlarsın zaten. böyle kezban tavırlarla nereye kadar? hayır uygulama sanki bir tek bizim ülkede amacı dışında kullanılıyor. avrupa’da ciddi ilişki arayanların müdavimi olduğu bir uygulama haline gelmiş durumda. ne yani oradan tanıştığın ve sevgili olduğun adamla sevişmeyecek misin? “hmm ben seninle tinder’da tanıştım, sevişemeyiz”.
Netflix için hazırlanmış ingiliz yapımı mini belgesel serisi.

Şahane doğa olaylarının, muhteşem varlıkların ve onların içine eden bizim anlatıldığımız yapım.

Netflix’in en iyi yapımı bu diyebilirim. Ayrıca türkçe dublajını ingilizcesinden daha çok beğendim.

Trailer
İnterrail Türkiye gruplarında yer alan ve insanların duygularıyla oynayarak kendi menfaatleri doğrultusunda çıkar sağlayan kişilerdir.

En büyük vurgunu yanılmıyorsam, 2016 yılında kendini borsacı olarak tanıtan ve tüm ekibin sempatisini kazanan aziz adlı kişi yapmıştır.
fark edildikleri an da kimi insanlar için umut olurlar ve hayatın iyisiyle kötüsüyle devam ettiğinin simgesidirler.

iyi ki varlar.
a-sosyal medyadan uzaklaşarak gerçek anlamda sosyalleşme eylemine atılan ilk adım.

yaklaşık 1 yıl kadar önce yaptım bunu ben bütün hesaplarımı kapattım, neredeyse 30 yıllık hayatımın toplamında tanışmadığım kadar gerçek insanla tanıştım.

peki nasıl mı yaptım? iki adet yeni sayılabilecek (blackberry keyone ve lg g6) telefonumu sattım. Onlardan gelen parayla Evime masa, sandalye, vantilatör vb. eksik ve önemli ihtiyaçlarımı aldım.

Şu anda sadece iş için zorunda olduğum e-mail ve whatsapp’ı kullandığım eski (iphone 5s) bir telefonum var. Sadece Bilgisayar başındayken sözlükleri okuyorum ve yazıyorum. Hatta whatsapp mesajlarımı bile direkt mesaj ya da gruplarda etiketlenmediğim veya iş ile ilgili olmadığı durumlarda kontrol etmiyorum bile.

benimle özel bir işi olan direkt arasın diyorum çevremdekilere. çok önemliyse görüşelim kahve, bira içelim diyorum. hatta Kız arkadaşımla da eskilerdeki gibi ya smsleşiyor (sadece gün içinde 1-2 sms) ya da çok önemliyse arayarak görüşüyorum. ne oluyor biliyor musunuz? Fotoğraf, video gönderemediği veya görüntülü arayamadığı için daha sık görüşüyoruz.

Ve bunu Herkese tavsiye ediyorum.
almancı rapstar mero'nun 2019 yazına girerken tarzının epey dışında bir çalışmayla türk dinleyicilere yönelik çıkardığı parçası. youtube ve spotify'ı kilitlemiş durumda günlerdir.

ve evet bu yaz en çok duyacağınız parça başka bir hit gelmezse bu olacak:

mero - olabilir | youtube
dün gerçekleşen siyasi münazaradan sonra aklıma gelen hadisedir. buradan çıkarım yapmamın sebebi binali yıldırım'ın oğlunun kilo bakımından babasını katlamasıdır.

herhalde oğlanın rahat yetişmesi ya da anneye çekmesi sebepli olsa gerek.

not: babasından daha zayıf yazar bozuntusu bildirdi.