Üniversiteden önce olduğum kişidir. Değişim arzusuyla 18’inci yaş günümde kendime bir söz verdiğim için o asosyal halimi büyük ölçüde üzerinden attım üniversitede. O asosyallik sürecimde günde en az 8-10 saat kitap okurdum.
açıklamaya göre 2018 yılı içerisinde 137 bin kişi ülkeyi terk ederek yabancı bir ülkede yaşamaya başladı. bunların çoğu kısmı 30 yaş altı yani genç nüfus. bunların çoğu ise kalifiyeli ve donanımlı insanlar.

ülkenin bu politikaları devam ettiği takdirde sıradan bir ortadoğu ülkesine dönüşmemiz çok uzun bir süre almaz.
kişisel bakımdan kasıt; sakal tıraşı olmak, diş fırçalamak ve kadınlar için epilasyon yapmak olabilir.

bir çeşit midesizliktir, sağlığı hiçe saymaktır. daha kötüsü kendinden sonra gelecek olan kişinin ağız dolusu küfürlerine maruz kalma sebebi olabilir.

kendi evinin tuvaletinde ne halt ediyorsan et kardeşim.
herhangi bir şeyle ilgili istemsiz gerçekleşen sürekli düşünme haline sahip kişi.

Okb ile ilişkilidir çoğu zaman.
çevresinde boktan evliliklere tanık olduğu için evlilik kurumuna inanmayan aşırı mantıklı kişidir.
(bkz: ben)
olaylara farklı açılardan bakabilen fakat kendisini buna fazla kaptırması ile gerçeklik ile bağını kaybedecek olan kişidir.
Neden yapıldığını asla anlamadığım durumdur. Ben insanların yanında samimiyet sevmiyorum ya da çok vıcık vıcık geliyor gibi sözlerin arkasına sığınarak yaptıkları şeydir. Erkeklerin etrafından çevresinden ilişkisini saklama çabasınin ilişkinin temelinde net bir güven problemine neden olduğundan haberleri olduğuna eminim. Birisiyle anılmak istememek, hayatında birisi olduğunun bilinmesini istememek gibi garip amaçlar kimseyi bir şeyden korumaz sadece ilişkiyi zedeler . Yapmayın beyler. Ayıp oluyor.
Kişiliğimizi acaba renklere mi borçluyuz? Bizim renk seçimleriniz aslında bizi yansıtıyor. Yani beyaz rengi seven kadınların çoğunun asil ve nazik olma özelliği erkeklerin ise cömert ve soğukkanlı olması gibi. Şu bir gerçek ki renkler bizim tercihlerimiz ve bunlarda bizim yansımamız. Çoğu firma da satış stratejisi için renklerin insan psikolojisndeki yerini araştırır ve ona göre renk seçimleri yapar. İnsana en iyi gelen mevsimlerden biri sonbahar olduğunu düşünüyorum. Çünkü sonbarda doğa tüm renkleri üzerinde taşır. Bizim de doğayı sevmemizin sebebi yeşil olabilir mi? Eğer ağaçlar çimenler yeşil olmasaydı bu bizi nasıl etkiledi? Şuan bize yeşil normal geldiği için farklı bir renk olursa bunla uyuşmaz düşüncesi olabilir fakat yaratılışta çimenler, otlar, ağaçlar siyah olsaydı o zaman dünya nasıl bir yer olurdu? Dostlar peki sizce renkler bizim kişiliğimizi etkiler mi?
Abi oldum olası bir anda popüler olan her şeye kılım. ondan mıdır nedir benim hikayem de böyle başladı. o zamanlar üniversitede ilk yılım. Eee bolca vakit var tabi, öğrenci evinde kalan tüm arkadaşlarım dizilere sarmış durumda bende toplasan 2-3 dizi anca izliyorum. Neyse efendim bunlar sürekli bir diziden bahsedip duruyor. Sibel kekilli var olum bir izle diyorlar. Sibel ablamızın ününü bilmeyen yoktur da ben ne bileyim bu adamların bu diziyi bunun için izlediğini, daha açıp bakmadan zaten dizinin her sahnesini biliyor hale gelmiştim zaten. Aradan 1 - 2 yıl geçti gezi parkı zamanları yine vakit bol. Dizimag'in hit yaptığı bir dönem ve her dizinin yeni bölümünü, 1 bilemedin 2 gün sonra direkt izliyorsun. Yine başladı lanet muhabbet zaten soğumuşum iyice bir de üstüne bu diziyi izleyen kişi sayısı 5 ken olmuş 55, yine tüm bölümlere kulaktan duyma bir şekilde hakim olmuşum ama direniyorum izlemicem. birkaç yıl daha geçti hala izlemiyorum inatla, game of thrones muhabbetleri olan her ortamdan kaçıyorum. Vallahi bıktım, sosyal medyada capsler akıyor, görseller paylaşılıyor derken bir gün taksiye bindim. Ankara'yı bilenler bahsediceğim yerleri iyi bilir. Tunus caddesi'nden taksiye binmişim Atatürk Bulvarı üzerinden bahçeliye yolum maksimum 10 dakika. Ön kapıyı açıp oturdum. İyi akşamlar abi diye selam verip, gideceğimiz yeri söyledim. İşte hikaye burada başlıyor. taksici abi kontağı bir türlü çalıştırmıyor. Bir an acaba daldım da adresi söylemedim mi diye tekrar söyledim. Taksici abi 1 dakika kardeşim en heyecanlı yerindeyim. İşin acil değilse şu sahne bitsin öyle gidelim demez mi? Abi ne izliyorsun diye sormamla aldığım cevap beni yıktı. Geym off tıronz diye bir dizi var efsane, tüm durak izliyoruz vallahi sözünü duyunca durum oldum. Yerde ararken göte buldumun tersi neyse işte o oldu. Tam 10 dakikalık yol boyunca kulaktan duyduğum bilgiler ile diziyi bildiğimi ama izlemediğimi anlatmaktan dilimde tüy bitti. İşte o gün son noktayı koydum. Ya kafayı kırıp bu diziyi bir gün izleyeceğim ya da izleyene kadar hiç lafını etmeyeceğim. Bu arada dizinin final yapması ile allah'tan artık dilden dile dönmüyor muhabbet de rahatladım. Ama hala bir yerde ne zaman dizi muhabbeti geçse sevdiklerimi söyler sonra konunun Game of Thrones'a gelmesini bekler ve sessizliğe bürünürüm.