fake olmadigini varsaydigim kişiler de bir daha sözlüğe girmiyorlar zira merak ettiklerim için mesaj attığımda geri dönüşü olmadı. madem bir başlık açıp öneri sunuyorsunuz o halde takipte kalınız. girilen entryler aydan aya olursa. sözlük yazarliginin anlamı sorgulanmalı? nacizane önerim sözlük ile ilgili bazı düzenlemeler getirilmesi gerektiğidir.
Nefret edilesi durum. Hele bir de gurbetteyseniz ve hoşlantıdan öte nişanlıysa, eliniz kolunuz bağlanır. Tanımadığınız görmediğiniz bir insandan nefret etme durumudur. Bu acıyı kullanıp kendinizi derse verirseniz iyi ortalama yaparsınız ama haberiniz olsun. Çok güzel gülüyor ama zalımın kızı.
25 yaşındasındır, ve ingilizceyi yeni sökmüşsündür.onuda öyle zaten okulda filan değil anca erasmusla yada amerikada ingileterede dil okullarında öğrenmişindir. instagramda fotoğraf mı paylaşıcaksın hemen afilli bir kaç ingilizce cümle. yeni yıl dileği mi dileyeceksin, mutlu yıllar diye bir şey yok ''happy new year'' var.sanki dili öğrendiğinde yerde sana senet imzalatırlar bundan sonra gram türkçe bişey yazmayacaksın diye. bana kalırsa gösteriş merakı.

edit: arkadaşlar eleştirdiğim şey dili öğrendikten sonra kişinin hiçbir sosyal mecrada türkçe kelime kullanmamasıdır, ingilizce yada vesaire diller üzerinden dil biliyorum primi kasmasıdır. teşeke mi geçiyosunuz günbatımına instagramda ''sunset'' yazmakla dil pratik mi edilmiş olur saçmalamayın rica ediyorum güldürüyosunuz.dili geliştirmenin yolu mu bitti de son çare bunlara sardınız. ben çevremdeki gözlediğim durumu anlatıyorum . adamlar 25inden sonra anadan doğma ingiliz olduğunu sanıyor.
tanıştığımız, konuştuğumuz; dostluk ettiğimiz insanların fikrine ve şahsi deneyimlerimize dayanarak her bireyin kendi mizacına göre farklı bi' coğrafyaya sempati duyduğunu söyleyebiliriz.
işin garibi, çok güzel olan hatta dünya mirasına girmiş toprakları bile mutlaka beğenen ve hiç beğenmeyen insanlar olabiliyor. buradan anlayabileceğimiz kadarıyla bu kişisel sempatinin ölçütü kesinlikle sadece coğrafi güzellikler değil. o yüzden bence yurtdışına eğitim, iş ya da bireysel olarak taşınma kararı alırken (özellikle uzun süre için ikamet edilecek yeri seçerken) ilk önce kendi kişilik analizimizi incelememiz gerekiyor.

bazı insanlar doğuştan dakik, işlerinde dikkatli olup toplum kurallarına son derece önem verdiği için böyle bi toplulukla yaşama isteği içinde olur. bulunduğu düzenin kurallarını hızlı benimseyip kendisini disipline edebilen bireyler için kuzey avrupa ülkeleri; batı avrupanın bi kısmı çok mutluluk verici olabilir.

bazıları ise, güneşin enerjisini, mimarideki çarpıklığın o ritmik havasını, insanlardaki hoşgörü, samimiyet ve sıcak kanlılığı vazgeçilmez bulur. çıkan ufak aksaklıkları tölere etmekte sorun yaşamazlar. bu yapıdaki insanlar için akdeniz'e kıyısı olan ülkeler (özellikle türkiye'de büyümüş bireyler için) kolay uyum sağlanabilen keyif verici bi yaşantı sunabilir.

bu örnekler çoğaltılabilir elbette... yine de dostlar bunların hepsi birer çıkarım; her ne olursa olsun imkan varsa, mümkün olduğu kadar çok farklı memlekete gidip görmeli, kendi mizacımıza uygun o toprakları kendimiz keşfetmeliyiz...
ağzında 10 kadar çürük dişi olan ,yemek yiyemeyecek duruma gelip diş ağrısınıdan sabahlara kadar uyku uyuyamayan!!!!
ancak '50 yaşıma geldim bir evim bile yok' diye düşünerek para biriktirmeye çalışan çok sayıda ülke vatandaşının ;dişlerini yaptırması gerektiğini bilmiyor olması durumu !
augustus caesar: azmiyle ve akılcı güç anlayışıyla ülkesinin tüm düşmanlarını* dize getirmiş, kısa süre içinde tek adam konumuna gelmiş, roma imparatorluğu'nun başlangıcı olmuştur. tarihte korku uyandırarak değil, saygı uyandırarak gücü ele geçiren çok az liderden biridir. onun özelliği, planladıklarını hayata geçirmedeki başarısıdır.
Bu özellik gelirse kimse 150 kişi arasında “o” hikayeme bakmış mı diye listeyi 3-5 kere incelemek zorunda kalmaz direkt hikayeye bakanlar listesine girer ara butonuna tıklar kişinin adını yazar böyle bir kullanıcı bulunamadı yazısıyla karşılaşır ve kapanış
Kendisiyle barışık insanlara söylerler. Ama durum sanıldığı gibi değil ...

Hiçç iyi bir özellik değil. Alkol gibi bağımlılık yapıyor. Bazen kendimi yerin dibine öyle sokuyorum ki etraftakiler püf uçuyor.

Saatler sonra gelen edit: Vay arkadaş kendime gerizekalı diyerek iiyi bir şey mi yapıyormuşuz? Saçma abi tamamen aşağılık kompleksi ... veya onun gibi birşey ama iyi bir şey değil .
Misal:
Aynanın karşısına geçiyoruz ve “ ula bugün de çok çirkiniz.” Diyerek gülüyorsak bence az Huhu uçuyoruz. Gerçi ben hep uçarım öeh .
Yüzüne karşı yalan söyleyip 1 hafta sonra doğruyu herkesin içinde söylemek yeterli olur sanırım.