#tüm songlkaradeniz entry'leri

Küçükken kendi kendime olduğumu hayal ettiğim meslektir. Hatta öyle ki kendime doktor diyip çirkin yazımla reçete yazmışlığım da vardır. Evde hala bir klasör içinde yazdığım uydurma reçeteler duruyor.*
Ayrıca doktorları severim genelde iyi doktorlar denk geldi hep. Gıcık olduğum tek bir doktor olmuştu, o da zaten ufaktan travma gibi bir şey yaratmıştı bende. O sebeple erkek jinekolog tercih etmiyorum ama bunun dışında bir doktor korkum ya da daha doğrusu çekincem yok.

Son bir yılda yaşadıklarım ve yaptıklarımda gelecek için sağlam bir karma yarattığımdan eminim. Karmaya da inanırım ve karmamın bedelini ödemek beni fazlasıyla geliştirecektir. Esasen karma yaratmaya karşı değilim, yaşamın doğası bu ve karma yaratmadan dersimizi gerçekten alamayız. En büyük karmamı aşktan dolayı yapacağımı düşünmezdim orası ayrı tabi. Eh daha da büyütmeyeyim karmayı dedim sonrasında ama kendi içimde yaşamaya devam ederek zaten büyümeyi sürdürüyor. Ulan sanki bilerek aşık olunmayacak adamları bulup kendime bir savunma duvarı örüyor gibiyim. Sonrasında anında topukluyorum çünkü. Sonu olmadığı baştan belli olan hikayeler yaratmakta üzerime yok. Belki de bu yüzden yazdığım hiçbir öyküyü bitirememişimdir. Bilemiyorum altan, bilemiyorum…

Bugün başıma gelen durumdur. Dün arayıp görüşelim dedikten sonra bugün haber alamadığım kişinin en iyi ihtimalle hastanede filan olduğunu mu ummalıyım nedir yani? Bu ilk ekilişimdir, devamı gelmez herhalde, gelmez değil mi ya?* Gelirse de yapacak bir şey yok, dünyanın sonu değil ya.

Geleceğin para birimidir. Teknolojinin durdurulamaz yapısını ve çağın gerekliliklerini düşünürsek eğer ödeme yöntemlerinin de değişime ayak uydurması kaçınılmaz olandı. Pandemi döneminde geçiş yaptığımız her şeyin yeni çağın kollektif yapısına geçisin bir adımı olduğunu görebiliriz. Artık kabul etsek de etmesek de dijital dönüşüm geri dönülmez biçimde ilerledi. Mantığına uyum sağlamaya tam anlamıyla başladığımız anda şu anki bankacılık ve borsa sistemleri gibi belirli bir sisteme oturmaya başladığına tanık olacağız. Galen daha aslında bebek adımlarıyla emeklemeye başlayan bir alan. Bu alanda yatırım yapmadım ama buna rağmen geleceğin yatırım aracı olduğunu öngörebiliyorum. Yine de ekonomi denen alanda yer almak ve kar odaklı düşünme kaygısında değilim. Bunlar benim için pek bir anlam ifade etmiyor. Yaşamımı sürdürmek için ekonomiye ihtiyacım var buna bir muhalefetim yok fakat sadece çağa uyum sağlayacak düzeyde bu konular hakkında bilgi sahibi olmak ve arkaplanını incelemek mesleki açıdan gerekli bir şey benim için. Bir gazetecinin en azından haber yapabilecek kadar temel seviyede de olsa her konuya hakim olması faydalı oluyor. Neyse lafı çok uzattım.

İlk olarak harvard günlükleri içeriğiyle tanıdığım kanaldır. Bayağıdır YouTube içeriği izlemiyorum ama kanalın olmaz öyle saçma felsefe ve türevindeki içerikleri bayılarak izliyordum. Kaliteli işler yaptıklarını düşünüyorum.

Kültürünü ve sanatını merak ettiğim ülkedir. Şu aralar anadilleri olan farsça’yı öğreniyorum ve gidip iran’ı fotoğraflamayı çok istiyorum. Edebiyatı, sineması ve müziği kendine has bir ülke.

Figüranlık yaptığım zamanlarda bir defasında yönettiği dizinin setine gitmiştim. O diziye noldu hiç bilmiyorum. Dijitale çekiyorlardı adı da farklı bir şeydi hatırlamıyorum bile. Neyse bayağı tatlı biri gibiydi iş yapma şekli vs eğlenceli bir yönetmen. En azından gözlemlediğim kadarıyla eğlenceli bir şekilde yürütüyorlardı işi ama çok uzun sürmüştü set yavaşlıktan ötürü. O gittiğim diziden sonra da leyla ile mecnun tekrar çekildi exxen’e. Fakat izlemediğim bir dizi olduğu için merak etmiyor değilim. Çevremdeki birçok insan leyla ile mecnun’u öve öve bitiremiyordu genelde.

Ayrıca (bkz: ah muhsin ünlü)

Şiirlerini beğendiğim kişilerden biridir. Ah muhsin ünlü ile onur ünlü’nün aynı kişi olduğu bilgisinden bihaberdim. Şimdi fark ettim bunu.

Özellikle şarkıya da uyarlanmış şu şiirini çok beğeniyorum:
“zaten kırılmış bir kızsın şimdi dövülmüş bir av
yanmış ırmaklar öneriyorsun toy bedenine
kavmin yanlış tufanlardan geçip duruyor
gözlerime baka baka ağlayıp aşk diyorsun
bir tekkenin ortasına sirk treni devriliyor.”

Yoksa da cesaretlendiriyorum zaten yola çıkmaya ve hop bir yol arkadaşı hazır. Aile endişeleri ve konfor alanında takılı kalan insanlara yolun ne kadar keyifli bir şey olduğunu anlatmak lazım. Ayrıca onu cesaretlendirerek hayatında bir dönüşüm yaratmasına sebep olmak muazzam bir his.

Tipleri değil bir kadına nasıl davranmaları gerektiğini bilmeleri ve beyinlerini kullanmaları onları çekici kılıyor. Tek tavsiyem bunun bilincinde olmaları. Ayrıca gereksiz kibire de ne gerek var? Özgüveniniz tipinizden değil bilginizden dolayı yüksek olsun lütfen.

Sırf çok yakışıklı diye bir erkekle sevişmem, cinsel tatmin için bile beynini kullanmayan birine tahammül etmek kendi adıma imkansız açıkçası.