#tüm songlkaradeniz entry'leri

26 saat diye çıktığım ama 31 saati bulan yolculuktur ve şu an içinde bulunuyorumdur. Hala varamadım Kars’a, bir varsam railini de yapacağım ama neyse.

Kaptanları yolundan eden, denizcilik hikayelerinde türlü efsanelere konu olan deniz varlıklarıdırlar. Büyülü sesleriyle sizi kendine çekip sonrasında suretinin güzelliğiyle sizi aldatarak denizin dibine sürüklerler. Düşünüyorum da insan varlığı olarak ne hoş efsane ve hikayelere sahibiz böyle. En ürkütücüsü dahi romantik bir yan taşıyor.

Şu anda yaptığımdır. Doğum günümde doğu ekspresi yapıyorum tek başıma ve insanlar halen daha tek başına yola çıkmana şaşırıyor. Bu bana daha ilginç geliyor, yani biz zaten hayat yolculuğuna da tek başımıza çıktık zaten. Bir tatile ya da geziye tek çıkmışız nolacak.

Her role girebilen ve gerçekçi bir biçimde bunu yansıtabilen kişidir.

Var olan her şeyin karşıtı olan hiçlik halidir. İçine çektiği her şeyi yok etme potansiyeline sahip evrendeki en büyük güçtür. Esasen tanrıyı bir tanıma indirgememiz gerekseydi bunu en iyi kara delik karşılardı diye düşünüyorum. Düşünsenize evrendeki her şeyi hiç edebilecek eşsiz bir potansiyelden bahsediyoruz ve bunun ötesinde bir boyut mümkün müdür bilemiyorum. Bilinen hiçbir önermenin ya da yaratılış teorisinin evrendeki sonsuzluğu doğru şekilde açıklayabileceğini düşünmüyorum. Bütün önermeler inanç ya da düşünce boyutunda kalıyor çünkü. Bu bilginin bize bir yerlerden verildiği yanılgısındayız yüzyıllardır ama buna katılmıyorum. Sadece bildiğimizi sandığımızı iddia ediyoruz. Aydınlanmaya fazlaca uzak varlıklar olarak daha çok yolumuz var fakat yine de tarihsel bağlamda insanlık ölçeğine indirgersek büyük de bir adım diyebiliriz sanırım.

jinekolojik muayene esnasında kadınların ve lgbti+ bireylerin doktor tarafından uğradığı sözlü ya da eylemsel şiddettir. En yaygın örnek olarak “evli misin bekar mı?” sorusu dahi jinekolojik şiddete bir örnektir. Bireyin cinsel özgürlüğünü toplumsal normlara göre yargılamak ya da sağlık sorununu buna göre değerlendirmek bir hak ihlalidir. Doktorun muayene sırasında hiçbir ayrım gözetmeksizin işini düzgünce yapmaması birçok bireyde travma yaratmıştır. Özellikle hastanın en savunmasız olunduğu sağlık dalı olduğu için muayene eden doktorun yaptığı işlemlerin tümünde konuşarak aşamaları hastaya aktarması daha sağlıklı bir süreç yaşatacaktır. Jinekolojik muayene sırasında birçok birey kendini cezalandırılıyormuş gibi hissetmektedir.

regl olan bireylerin maddi nedenlerden ötürü ped, tampon ya da hijyen koşullarına yeterli seviyede ulaşamamasından ötürü yaşadığı durumdur. Sadece hijyenik ped alamamakla ilgili değildir, ayrıca temiz suya ve hijyenik koşulların sağlandığı tuvaletlere erişememek de regl yoksulluğunu kapsar. Özellikle yoksulluğun yüksek olduğu bölgelerde hijyenik ped alacak gücü olmayan bireyler kullanılmış bebek bezlerinin görece temiz kısmını, gazete kağıtlarını, kumaştan kestiği bezleri ya da yaprakları kullanarak regl dönemini atlatmaya çalışır. Halen daha regl olmayı bir tabu gören geleneksel toplumlarda regl olan kişi evden uzaklaştırılıp bir barakada tek başına bırakılmaktadır. 2016 yılında nepal’de regl sürecini soğuk ve havalandırmasız bir barakada geçiren genç kız soba dumanından ötürü boğularak ölmüştür. Yaşam ve sağlık şartlarını fazlasıyla etkileyen bu süreç ciddi sonuçlar doğurmaktadır. Ayrıca şu aralar gündemdeki sıcaklığını koruyan hijyenik pedlerden %18 kdv alınması da regl yoksulluğunun belirgin örneklerindendir. Regl ürünleri lüks değil zorunlu bir ihtiyaçtır ve ücretsiz olarak sağlanması gereklilik arz etmektedir.

Regl yoksulluğu alanında çalışan Konuşmamız gerek derneği ’nin çalışmalarına göz atmanızı ve hazırladıkları regl kılavuzunu okumanızı öneririm.

Bir tarafı Galatasaraylı biri olarak futbol konusundaki başarısını tebrik ettiğim teknik direktördür. Fanatik bir takım taraftarı hiçbir zaman olmadım ama sevdiğim bir takımın temsilcisi olabilecek türde futbol başarısına sahiptir. Kişilik olarak tanımam fakat gündemde bazı şiddet olaylarında adının geçmesi sorgulayıcı bir gözle bakmama da yol açmıyor değil.

Küçükken kendi kendime olduğumu hayal ettiğim meslektir. Hatta öyle ki kendime doktor diyip çirkin yazımla reçete yazmışlığım da vardır. Evde hala bir klasör içinde yazdığım uydurma reçeteler duruyor.*
Ayrıca doktorları severim genelde iyi doktorlar denk geldi hep. Gıcık olduğum tek bir doktor olmuştu, o da zaten ufaktan travma gibi bir şey yaratmıştı bende. O sebeple erkek jinekolog tercih etmiyorum ama bunun dışında bir doktor korkum ya da daha doğrusu çekincem yok.

Son bir yılda yaşadıklarım ve yaptıklarımda gelecek için sağlam bir karma yarattığımdan eminim. Karmaya da inanırım ve karmamın bedelini ödemek beni fazlasıyla geliştirecektir. Esasen karma yaratmaya karşı değilim, yaşamın doğası bu ve karma yaratmadan dersimizi gerçekten alamayız. En büyük karmamı aşktan dolayı yapacağımı düşünmezdim orası ayrı tabi. Eh daha da büyütmeyeyim karmayı dedim sonrasında ama kendi içimde yaşamaya devam ederek zaten büyümeyi sürdürüyor. Ulan sanki bilerek aşık olunmayacak adamları bulup kendime bir savunma duvarı örüyor gibiyim. Sonrasında anında topukluyorum çünkü. Sonu olmadığı baştan belli olan hikayeler yaratmakta üzerime yok. Belki de bu yüzden yazdığım hiçbir öyküyü bitirememişimdir. Bilemiyorum altan, bilemiyorum…