#tüm songlkaradeniz entry'leri
Sakarya üniversitesi’nde oynadığı bir tiyatro oyununa gidip haber yaptığım ve kendisiyle fotoğraf çektirme şansını bulduğum usta sanatçı. Canlı olarak oyunculuğunu izlemek enfes bir duyguymuş.
Ağustos sonunda Bodrum’dan İstanbul’a otostopla geldiğimiz sırada son kamp noktamız olan balıkesir.
gerçek-ötesi anlamına gelen ve olayları olduğundan farklı şekilde yansıtarak kişileri yanlış yönlendirmeye sebep olan söylem çeşidi.
2016 yılında donald trump, başkanlık seçimi sürecinde twitter üzerinden gerçek-ötesi siyasal söylemleriyle attığı tweetler sebebiyle post-truth kelimesi oxford sözlüğü tarafından yılın kelimesi seçildi.
2016 yılında donald trump, başkanlık seçimi sürecinde twitter üzerinden gerçek-ötesi siyasal söylemleriyle attığı tweetler sebebiyle post-truth kelimesi oxford sözlüğü tarafından yılın kelimesi seçildi.
esasen Donald trump’un post-truth(gerçek-ötesi) kavramını 2016 yılında oxford sözlüğü tarafından yılın kelimesi olarak seçilecek kadar Twitter üzerinden politik söylemlerinde uygulamasıyla yaşanan olaydır. 4 yıllık başkanlık dönemi boyunca gerçek-ötesi politik söylemlerine izin verilmesinin tek sebebi Twitter kuralları gereği bir ülkenin devlet başkanı sıfatıyla sosyal medya hesabının dokunulmazlığa sahip olmasında kaynaklanmaktaydı. Ve bu sıfatı kaybetmesiyle birlikte doğal olarak twitter tarafından hesabı kapatıldı. Ayrıca halkı galeyana getirerek meydana gelmesine yol açtığı olaylar son hatırladığım rakama göre 4 kişinin ölümüne ve yüze yakın kişinin yaralanmasına yol açtı. Bu cinayete azmettirmek sayılır. Toplum sağlığı açısından engellenmesi gereken bir hesabın kapatıldığını düşünüyorum.
Hayali bir hedefin peşinden koşmaktan dahi daha hayali bir başarı hissidir.
Bahisi abim çok oynar ve işin şans değil bahisin matematiğini çözmekle ilgili olduğu ifade ederek oynadığı oyunun kumar sayılmadığını iddia eder. Fakat bu benin çoğu zaman istemsiz olarak onu babamla özdeşleştirerek kendisini de kumara meyilli algılamama yol açıyor. Sırf bu psikolojiyi anlayabilmek için dostoyevski’nin kumarbaz kitabını okumuştum. Kişilerin insanlarla “sağlıklı” bir bağ kuramadığı durumlarda böyle şeylere yöneldiğini düşünüyorum. Fakat bahis ya da diğer şans oyunlarının matematiği filan yoktur çünkü bunu permütasyon, kombinasyon gibi temel matematik bilgilerinden söz ederek kanıtlayabilirim. Bir oyun ile ikinci oyun arasında olasılık bağı yoktur, birbirinden tamamen bağımsızdır her zarın atılma ya da he oyunun oynanma hali. Amma da uzattım böyle benim için manasız ve aslında bir açıdan da olumsuz açıdan manalı bir konuda.
Bahisi abim çok oynar ve işin şans değil bahisin matematiğini çözmekle ilgili olduğu ifade ederek oynadığı oyunun kumar sayılmadığını iddia eder. Fakat bu benin çoğu zaman istemsiz olarak onu babamla özdeşleştirerek kendisini de kumara meyilli algılamama yol açıyor. Sırf bu psikolojiyi anlayabilmek için dostoyevski’nin kumarbaz kitabını okumuştum. Kişilerin insanlarla “sağlıklı” bir bağ kuramadığı durumlarda böyle şeylere yöneldiğini düşünüyorum. Fakat bahis ya da diğer şans oyunlarının matematiği filan yoktur çünkü bunu permütasyon, kombinasyon gibi temel matematik bilgilerinden söz ederek kanıtlayabilirim. Bir oyun ile ikinci oyun arasında olasılık bağı yoktur, birbirinden tamamen bağımsızdır her zarın atılma ya da he oyunun oynanma hali. Amma da uzattım böyle benim için manasız ve aslında bir açıdan da olumsuz açıdan manalı bir konuda.
Fotoğraf karesi.
2000 yılının ilk gününde oynamak için sakladığı kibritle oynadığı sıra kıyafetini tutuşturmuştu. 25 gün hastanede yatmış ve tam benim doğum günümde verilen bozuk ya da yanlış kan yüzünden vücudu şişerek hayatını kaybetmiş. Olayı ve abime dair anıları o sıra 3 yaşından küçük olduğum için hiç hatırlamıyorum. Fakat tek bir fotoğraf karesi var ikimizin de aynı kadrajda olduğu. O fotoğrafı bulduğumda hüzünle karışık bir mutluluk hissetmiştim. En azından bir fotoğraf karesinde yan yanaydık.
2000 yılının ilk gününde oynamak için sakladığı kibritle oynadığı sıra kıyafetini tutuşturmuştu. 25 gün hastanede yatmış ve tam benim doğum günümde verilen bozuk ya da yanlış kan yüzünden vücudu şişerek hayatını kaybetmiş. Olayı ve abime dair anıları o sıra 3 yaşından küçük olduğum için hiç hatırlamıyorum. Fakat tek bir fotoğraf karesi var ikimizin de aynı kadrajda olduğu. O fotoğrafı bulduğumda hüzünle karışık bir mutluluk hissetmiştim. En azından bir fotoğraf karesinde yan yanaydık.
Halen daha okuma fırsatı bulamadığım ama edebi dilini merak ettiğim yazar.
Türk edebiyatı, özellikle de yaşayan yazarlar konusunda fazla hevesli olmayı bir türlü beceremedim. İlla ölmüş yazarları okuyacağım sanki edebiyat anlamında yaşayan yazar olmak ayıp bir şeymiş gibi. Garip takıntılarım var edebiyat konusunda. Konuyu nereden nereye sürükledim ben yine.
Türk edebiyatı, özellikle de yaşayan yazarlar konusunda fazla hevesli olmayı bir türlü beceremedim. İlla ölmüş yazarları okuyacağım sanki edebiyat anlamında yaşayan yazar olmak ayıp bir şeymiş gibi. Garip takıntılarım var edebiyat konusunda. Konuyu nereden nereye sürükledim ben yine.
Duyumsayacağımı hiç düşünmediğim bir istek. Birine sarılmak ve huzur hissini duyumsamak. Şu an tek isteğim bu ve neden bunu istediğimi hiç bilmiyorum. Normalde soğuk ve insanlarla temastan kaçınan biriyim.
Polisiye türü denince akla ilk gelen ingiliz yazar. 80 civarında polisiye eser yazmış olan agatha christie’nin eserlerinde can bulan ve birçok romanına konu olan hercule poirot karakteri önemli bir yere sahip.
ölüm sessiz geldi, 16.50 treni ve üçüncü kız kitapları yazarın okuduğum ve beğendiğim eserleri arasında.
ölüm sessiz geldi, 16.50 treni ve üçüncü kız kitapları yazarın okuduğum ve beğendiğim eserleri arasında.
stefan zweig’in çoğu kitabı hem dil hem de uzunluk bakımından tek oturuşta bitiyor. En soluksuz okuduğum “bilinmeyen bir kadının mektubu” oldu. Bunun dışında agatha christie eserlerini ve birçok polisiye türündeki kitabı tek oturuşta bitiriyorum çünkü iflah olmaz bir polisiye bağımlısıyım. Bir polisiye okuru için genelde her kitap özeldir ve polisiye dışı türlerde de iyi bir okuyucu olma niteliği vardır polisiye türünü sevenlerin.
Ek olarak dostoyevski’nin yeraltından notlar yapıtını da tek oturuşta ve soluksuz okumuştum.
Ek olarak dostoyevski’nin yeraltından notlar yapıtını da tek oturuşta ve soluksuz okumuştum.