#tüm songlkaradeniz entry'leri

esasen korkulmaması gereken ama aynı ölçüde korkulması gerekendir. delilik, toplumun çarpıklığını net bir şekilde görebilen insanın yaşama katlanamama ve kendini topluma göre delilik olan hal ile yansıtabilmesi durumudur.

bu korku insana zihni durdurma ya da susturma isteği verir. korkuyu kabullenmek ve onunla harmanlanmak lazım. Bu korkuyu özellikle şu aralar duyumsamaktayım. bazı günler bunu daha yoğun hissediyorum ve özellikle son zamanlarda bir halat ruhumu sıkıca sarıyormuş gibi hissediyorum. Boğuluyorum ve sesimi duyan yok. Gerçekten kimim ben? Ne hissettiğimi önemseyen biri var mı gerçekten? Bir kurtarıcı istemiyorum, benimle birlikte boğulacak birine ihtiyacım var. Sadece yanında ben varım diye boğulmaktan ya da delirmekten korkmayacak birine... ya da boşver, kimseyi istemiyorum. Yapayalnız boğulmak ve ciğerimin tuzlu suyla dolduğunu hissetmek.

Delilik neden ölümü çağırıştırıyor bana onu da bilmiyorum ya neyse siktir et.

(bkz: deliliğe övgü)
C- hiçbiri

Çünkü içinde duygunun olduğu her şeyden bir bokluk çıkıyor. Seviyorsun olmuyor, seviliyorsun sevmiyorsun filan zor iş ya. Her türlü bir çıkmaz.
Ağaçkakan woody çizgi filminden başka bir şey hatırlatmayan başlıktır. Ulan ne severdim bu çizgi filmi.
İngiliz yazar. vasiyet isimli kitabı romantik, polisiye türündeki kitabıyla bilmekteyim kendisini. Sürükleyici ve maceralı bir kitap kaleme almış. İçindeki romantik öğeler kesinlikle sıkıcılaştırmamıştır kitabı. Ben lisedeyken okumuştum ve gerçekten çok beğenmiştim. O zaman dahi iyi ve seçici bir okut olduğumu düşünüyorum o sebeple yazarın vasiyet isimli kitabını seveceğinizi temenni ediyorum.
Bir ara deneme sürümünü kullanıp bayıldığım olay. Normalde kitap okumak eylemi varken tercih edeceğimi asla düşünmezdim ama ikisinin de yeri ayrıymış onu anladım. Bu aralar kullanmıyorum beleşçi bir insan olmamdan mütevellit ama şahane bür uygulama olduğunu düşünüyorum. Bunun dışında podcast olayının da çok keyifli olduğunu düşünüyorum özellikle fiziksel olarak bir şeylerle uğraşırken izlemekten çok dinlemenin kolay olduğunu düşünüyorum ve keyifli oluyor.
gain medya içeriklerinde rastladığım 12 dakikalık romantik kısa film. Çok minnoş bir bebek olan harry’nin aşk hayatını bize anlatıyor. Neşeyle izlediğim bir yapım oldu. Bayıldım.

harry grows up - songlkaradeniz-pYHHs
(bkz: adrenalin bağımlılığı)

Hoş bir bağımlılık çeşidi gibi görünse de hiçbir şeye karşı bağımlılık geliştirmemek lazım.

Tanım: kalp atışlarını hızlandıran ve kişide anlık mutluluk hissi bırakan bağımlılık türü.
Virginia Woolf tarafından kaleme alınan parodi otobiyografi olarak nitelendirilen eser.

Yazdığı kitapların çoğunda cinselliğe ve tutkuya yer vermeyen Virginia sadece Orlando kitabında bu kalıbını kırmıştır. Ki Orlando karakteri pek çok açıdan Woolf’un aşk yaşadığı Vita’ya benzetilir. Bu eser Virginia ile Vita aşkının bir meyvesi olarak görülmektedir.

Orlando androjin bir karakterdir, hayat hikâyesinin ilk yarısında erkekken sonraki döneminde uzun süreli bir uykudan uyanıp kendini kadın olarak bulur. Bu değişimin nedeni belirsizdir fakat herkes bir şekilde bu duruma uyum sağlamıştır. Bu geçiş Orlando’nun karakter yapısında hiçbir değişim yaratmaz. Kişilik özellikleri cinsiyetle ilgili değildir zaten. Ayrıca Orlando ilginç bir şekilde ölümsüzdür, 1600’lü yılların İngiltere’sinde başlayan hikaye 19’uncu yüzyıla kadar sürer ve Orlando hala yaşamaktadır. Parodi bir biyografi olarak nitelendirilmektedir bu eser. Orlando 1992 yılında filme uyarlanmıştır.