#tüm bengisu entry'leri

hiç bir türünü sevemedim, çok ağır geliyor bana. yok guatemala kahvesi, yok etiyopya kahvesi... hepsinin tadı aynı değil mi yahu? ama çay öyle mi, canım çay. *
büyük konuşmayayım ama pek de yapacağımı düşünmediğim eylemdir. çok tüy döküyorlar be sözlük. ha bi de köpek insanıyım ben, kedilerin o burunlarından kıl aldırmayan tavırlarına asla gelemem.
üniversiteden bir hocamızın anlattığına göre parti toplantılarında kendisinden başka kimse konuş(a)mazmış. parti başkanı olduğundan beri sadece bir kez, o da hava soğuk olduğundan biri pencereyi kapatmak için izin istemiş, o kadar. derste işlediğimiz konu liderlik tipleriydi bu arada. *
bazen vizeye ödenen para uçak bileti ücretini geçebilmektedir. e ben ne anladım böyle işten?
muhtemelen çok sıkılırdım. bana göre ateşin başında arkadaşlarla muhabbet etmeyeceksek kamp yapmanın çok da bir anlamı yok.
turist olarak bodruma bayılıyorum ama yaşamak için tercih etmezdim herhalde. her yer birbirine uzak, illa ki araba lazım. hayalimdeki küçük sahil kasabası prototipine uymuyor. marmaris'i bodruma'a tercih ederdim yaşamak için.
asla yazın yapılmaması gereken aktivite, canınıza susamadıysanız tabii. mayıstır, eylüldür, çok ideal zamanlar.
antalya - gazipaşa - delikli koy, iotape, boklu yalak (gerçekten adı böyle, şaka değil), halil limanı, korsanların aşk mağarası. şimdilik aklıma gelenler bunlar.