#tüm antabuse başlıkları

benim için çocukluğumda yediğim abur cuburlardır efendim.

varan 1: leblebi tozu ile şekeri karıştırıp yemek.
sözlüğümüzde dayanışma adına açılması gereken başlık olduğunu düşünüyorum.

burada hayrına referans link paylaşmak isteyenler vardır/olabilir. bu kapsamda entry altına girilen referans linklerine tıklayacağımın ve kaydolacağımın sözünü veriyorum (antabuse sözü)

bu kapsamda ben de linkimi bırakıyorum referans linki

3-5 de olsa umarım hepimiz için kazançlı olur.
sunuculuğunu ahmet hakan'ın yaptığı programın tarafsız olmaması durumudur.

iktidara yakınlığı ile bilinen bir kanaldan daha fazlasını beklememek lazım. ne de olsa bitaraf olan bertaraf olur.

malumun ilamıdır, olmasa daha iyidir.
başlığın uzun hali: "insanlardan destek mahiyetinde dualarımız seninle dendiğinde kimsenin el açıp tanrıya dua etmemesi" olacaktı. malum karakter sınırı.

ulan madem iki supaneke, elham vb okumayacaksın ne diye durumu ajite ediyorsun? destekmiş, lazım değil öyle destek. hep tribünlere oynamak bunların işi gücü, hatta (bkz: istemem eksik olsun).

bazen bilhassa efkar bastığında yaratıcıdan başka bu dünyada dostum olmadığına kani oluyorum.
madde madde yazacağım, edilecek linç varsa ona istinaden sözlerinizi iletirsiniz:

1- ferdi tayfur'un başarılı beste ve şarkıları var ama adamın sesi bok gibi, resmen kusmuk.

2-yunanistan seyahat için gittim en kötü ülke, bedavaya tonla uçak/vize parası verdim. izmir 10 basar buraya.

3-eşcinsel erkeklerle kendimce "yazları sıcak ve kurak kışları ılık ve yağışlı" diye dalga geçiyorum. sizce komik olmadığına eminim fakat ben nedense gülüyorum. homofobik biriyim herhalde.

4-evli olmayanlardan bana evlilikle ilgili tavsiye verdiğini duyduğumda kıçımla gülüyorum.

5-bana çocuk sahibi ol diyenlerin "iq" ve/ya "eq" seviyesinin gerizekalı düzeyinde olduğuna inanıyorum. (ispat edemem belki ama bundan eminim)

şimdilik aklıma gelenler bunlar, daha aklıma gelince ekleyebilirim de.
ülkemin 81 vilayetinde olduğu yadsınamaz bir gerçekliktir.

(flütle çalınacak başka şarkı yokmuşçasına) sokak çocukları siluetindeki dilenciler arasında popülerliği katiyen kaybolmaksızın ve mütemadiyen bu şarkı çalınmaktadır. bir diğer şarkı da izmir marşıdır.

mesela ben yılan hikayesi jenerik dizi müziğini çalan dilenci görürsem çeyrek altın takmayı tahayyül ediyorum.
yunanca orijinli bir kelime olan sinestezi "birleşik duyu" demektir. sinestezik kişilerde herhangi bir duyunun uyarımı otomatikman farklı duyu algısını tetiklemektedir.

bunun belki de en güzel örneği müzik notalarını gören kişilerin şarkıların ne şekilde olacağını duymaları/hissetmeleri olabilir. krzysztof kieślowski yönetmenliğindeki 1993 yapımı "üç renk mavi" filminde bir sahne vardır ki müzik notalarına parmaklarını dokunduran hanım kızımız bunları melodi olarak zihninde canlandırmaktadır.

esası bir algılama bozukluğudur ancak ortamlarda benim sinestezim var diye çok matah bir olaymış gibi gerinebilirsiniz.
yurt dışı şehir isimli kıyafet giyimi ülkemizde yaygın. benim tercihim ülkemin şehirleri.

(parantez) bir gezginin sahip olmasının kendisine yakışacağını düşündüğüm giysidir. bir klasik olarak kabul edilebilir.

şahsım adına hayatımın önemli bir bölümünün geçtiği şehir isimli kıyafet giymenin bir çeşit onur olduğunu iddia edebilirim. örneğin ankara'da 5 sene kaldım ve ankara baskılı kıyafetin oradaki acı/tatlı günlerimi hatırlatması/anımsatması güzel bir his.
başlığın uzun hali: "çocuk sahibi olmak için evlilik yapanların eşlerine damızlık muamelesi etmesi" olacaktır. (bkz: karakter sınırı sebebiyle yazamadıklarımız)

çalışmaya başladığımdan bu yana çevremdeki insanların birbirlerine yaptığını düşündüğüm son derece aşağılayıcı hareket. ille de benim çocuğum olsun diyen kitle de eğitimini orada burada almış, iyi gelire sahip kitledir, hemen öyle eğitimsiz etiketi yapıştırılmamasını dilerim.

bana biri ben seninle çocuk için evlenmek istiyorum dese, bas git derim ve ışık hızıyla yol veririm. bana ne senin çocuk sahibi olmak istemenden? senin bu dünyada kalıcı olma hedefin çocukla gerçekleşecekse öncelikle "loser" bir yapın var ve kendini gerçekleştirmekten öte haldesin, hatta acınası durumdasın.

seversin birini ve onun rızasını alırsın ve fikir birliğine varırsın da çocuk sahibi olursun, buna amenna derim. burada kadim bir sevgi bağı ve nihayetinde ortaklaşa alınmış bir karar vardır. burada sonrası yaradan çocuk verirseye kalıyor, tevekkül oluyor.

bu kişilerden birinin de hali hazırdaki yöneticim olması kaderimin bana bir oyunudur. dertliyim sözlük!
defaatle pompalamanıza karşın bir damla su vermeyen nesnedir ve bir çeşit ömür törpüsüdür. dahası, ev yaşamında en çok küfür yiyen plastik aparat bu olabilir.