#tüm antabuse entry'leri
karanfil.
"ma -r- lboro" doğrusu "ma -l- boro" yanlışı ve en çok kullanılanı.
"r" harfini söylemesi zor geliyor herhalde.
"r" harfini söylemesi zor geliyor herhalde.
uyumaya çalışırken kafada konunun konuyu açması sebebiyle oluşan hadisedir. saatlerce sürebilir, mümkündür.
üstesinden gelmek için yuval noah harrari'nin "21. yüzyıl için 21 ders" kitabında belirttiği taktiği uyguluyorum, nefes alış verişlerini saymak!
insanın nefeslerini sayması "koyun saymaya" benzese de bunun daha mantıklı yolu ve algıyı dağıtıp insanı uykuya dalma konusunda olumlu etkiliyor.
üstesinden gelmek için yuval noah harrari'nin "21. yüzyıl için 21 ders" kitabında belirttiği taktiği uyguluyorum, nefes alış verişlerini saymak!
insanın nefeslerini sayması "koyun saymaya" benzese de bunun daha mantıklı yolu ve algıyı dağıtıp insanı uykuya dalma konusunda olumlu etkiliyor.
"bornova bornova", "her şey çok güzel olacak", "eşkıya", "bir zamanlar anadolu'da", "v for vendetta" ve daha bir sürü filmi izlediğim sıra yakın çevrem tarafından şahsıma yönletilen sorudur.
insanın bildiği filmi izlemesi bir çeşit terapi. bu aktivite insanı rahatlatıyor, hayattan, daha doğrusu hayatın sorunlarından uzak durmak için bir tür "teneffüs arası" sağlıyor. (boğulmamak için nefeslenmek de diyebiliriz)
tabii bu kadar çok izledikten sonra filmin repliklerini ezberler hale geliyorsun ve filmi ilk kez izleyen birine rast geldiğinde replikleri tekrar etmeniz itici oluyor.
işin bir de aksi durumu vardır ki çokça çam devirdiğim söz konusudur. mesela "12 kızgın adam" filmini izlediğini gördüğüm birine bu soruyu yöneltir ve "oha bu yaşa geldin ilk kez mi izliyorsun, yazık sana" dediğim ve nobran olduğum anılarım da evet mevcuttur.
insanın bildiği filmi izlemesi bir çeşit terapi. bu aktivite insanı rahatlatıyor, hayattan, daha doğrusu hayatın sorunlarından uzak durmak için bir tür "teneffüs arası" sağlıyor. (boğulmamak için nefeslenmek de diyebiliriz)
tabii bu kadar çok izledikten sonra filmin repliklerini ezberler hale geliyorsun ve filmi ilk kez izleyen birine rast geldiğinde replikleri tekrar etmeniz itici oluyor.
işin bir de aksi durumu vardır ki çokça çam devirdiğim söz konusudur. mesela "12 kızgın adam" filmini izlediğini gördüğüm birine bu soruyu yöneltir ve "oha bu yaşa geldin ilk kez mi izliyorsun, yazık sana" dediğim ve nobran olduğum anılarım da evet mevcuttur.
eski eş transparan elbise giyip sahneye çıkıyorsa, tetikçi tutulup topuğundan vurulabilir.
başlığın daha uzunca hali "daha genç gözükmek ve kırışıklıklarını ortadan kaldırmak için botoks yaptıran insanların ağzının burnunun dayak yemiş şekle dönmesi" olacaktır. (bkz: karakter sınırı sebebiyle yazamadıklarımız)
insanların doğuştan gelen özellikleri ile dalga geçmem ve geçenin çarpılacağına inanırım (çarpılmazlarsa da ben çarparım!). bununla beraber daha güzel ve daha genç (ve belki de daha ebesinin nikahı) gözükmek için botoks yaptırıp görüntüsünü değiştirme girişiminde bulunan insanlarla dalga geçerim.
mesela bu arkadaşların yanakları da yılan zehrinin etkisi ile şiştiği için sanki ağızlarına top sokmuş gibi yuvarlayarak konuşurlar ve ben de kendi içimden bunu tiye alırım. (hatta baya maytap geçer, eğlenirim)
hatta bazıları bildiğin dayak yemişe döner, buradaki dayaktan kastım yüzün gözün morarması değil alınan darbelerin etkisi ile yüzün şişmesidir. hatta bu zehrin zaman içerisinde azaldığını ve birkaç etap zehrin enjeksiyounun da yenilendiği bilgisi tarafımda mevzuttur. (dayak yemeye doyamamak gibi bir şey olmalı bu)
velhasıl günümüz insanının başkasının gözündeki yansımasına aşık olmasını sağlamak için yaptığı botoks ve türevi yüz şişiren ve gerdiren cerrahi müdahalelere karşıyım. fırsatını bulduğumda alaya alırım ve yüzüne karşı da hiç çekinmeden şakkadanak diye eleştirimi söylerim.
insanların doğuştan gelen özellikleri ile dalga geçmem ve geçenin çarpılacağına inanırım (çarpılmazlarsa da ben çarparım!). bununla beraber daha güzel ve daha genç (ve belki de daha ebesinin nikahı) gözükmek için botoks yaptırıp görüntüsünü değiştirme girişiminde bulunan insanlarla dalga geçerim.
mesela bu arkadaşların yanakları da yılan zehrinin etkisi ile şiştiği için sanki ağızlarına top sokmuş gibi yuvarlayarak konuşurlar ve ben de kendi içimden bunu tiye alırım. (hatta baya maytap geçer, eğlenirim)
hatta bazıları bildiğin dayak yemişe döner, buradaki dayaktan kastım yüzün gözün morarması değil alınan darbelerin etkisi ile yüzün şişmesidir. hatta bu zehrin zaman içerisinde azaldığını ve birkaç etap zehrin enjeksiyounun da yenilendiği bilgisi tarafımda mevzuttur. (dayak yemeye doyamamak gibi bir şey olmalı bu)
velhasıl günümüz insanının başkasının gözündeki yansımasına aşık olmasını sağlamak için yaptığı botoks ve türevi yüz şişiren ve gerdiren cerrahi müdahalelere karşıyım. fırsatını bulduğumda alaya alırım ve yüzüne karşı da hiç çekinmeden şakkadanak diye eleştirimi söylerim.
evlilik evlendiğiniz kişiye dair aranızdaki olumlu ya da olumsuz duyguları törpüler, ortadan kaldırır veya öldürür. millet bunu hissettiği ya da anladığı zaman çocuk yapıyor zaten ki yaşamında bir anlam olsun ve partnerine katlanabilsin.
şairin dediği "biz seninle düşman bile değiliz". antabuse'un dediği "evlilik, zamanla düşmanına hissettiğin duyguyu bile bırakmaz"
şairin dediği "biz seninle düşman bile değiliz". antabuse'un dediği "evlilik, zamanla düşmanına hissettiğin duyguyu bile bırakmaz"
öncelikle birkaç yay kadını tanıdım, arkadaş olarak. her türlü genelleme yanlış olsa da birkaç kelam edeyim:
- eğlenceli insanlar, kolay kolay canınız sohbet ederken onunla sıkılmaz.
- ne yapacağını bilememesi ve alacağı ani kararlar sonucu sizi terse yatırması ihtimali muhtemeldir.
- biri daha önce vur kaç demiş doğrudur. ver kaç yapacağım diye başlayan eylemin vur kaç ile sonlanması muhtemeldir.
- denge sorunu kova kadar olmasa da vardır.
- "esneme payı var" mantığından hareketle giyildikçe yay burcu hanımefendileri evet açılmaktadır(!)
- "sen bunu nasıl yaptın hocam" denilesi işleri gönül rahatlığı ile umarsızca yapabilmektedir. burada anlatılan işin zorluğundan ziyade mezhebin genişliğinden ileri gelmektedir.
- fazla yakınlaşılması durumunda el ile gerilmiş paket lastiğinin anlık sertçe elinize çarpması etkisi yapabilmektedir. metafordan da anlaşılabileceği üzere sinirleri anlık gelir/gerilir ve sözleri çok can acıtır. sinirleri geçtikten sonra eski moduna o kadar çabuk döner ki siz bile şaşırırsınız.
- eğlenceli insanlar, kolay kolay canınız sohbet ederken onunla sıkılmaz.
- ne yapacağını bilememesi ve alacağı ani kararlar sonucu sizi terse yatırması ihtimali muhtemeldir.
- biri daha önce vur kaç demiş doğrudur. ver kaç yapacağım diye başlayan eylemin vur kaç ile sonlanması muhtemeldir.
- denge sorunu kova kadar olmasa da vardır.
- "esneme payı var" mantığından hareketle giyildikçe yay burcu hanımefendileri evet açılmaktadır(!)
- "sen bunu nasıl yaptın hocam" denilesi işleri gönül rahatlığı ile umarsızca yapabilmektedir. burada anlatılan işin zorluğundan ziyade mezhebin genişliğinden ileri gelmektedir.
- fazla yakınlaşılması durumunda el ile gerilmiş paket lastiğinin anlık sertçe elinize çarpması etkisi yapabilmektedir. metafordan da anlaşılabileceği üzere sinirleri anlık gelir/gerilir ve sözleri çok can acıtır. sinirleri geçtikten sonra eski moduna o kadar çabuk döner ki siz bile şaşırırsınız.
"bayan", "kocam", "karım"
cinsiyetçilik öldürür.
cinsiyetçilik öldürür.