yakında tek tek aktroll yazarları ifşa edeceğim başlık.

bizzat dahil olduğum insan grubudur, arkadaşlarım, sonradan bu durumu öğrenen insanlar, iş çevrem vb. gibi kişiler öğrendiklerinde ilk tepkileri bunu dine bağlıyor olmalarıdır ancak hiç alakası yoktur bu durumun din ile.
kullanmıyor olmamdaki sebep küçükken alt komşumuzun içip içip oğlu olan arkadaşımın kolunu kırması, eşini ise ciddi darp etmesidir.
babama emre ye ne olmuş diye sorduğum karşısına alıp;
"emre nin babası içki içiyor dün gece yine içmiş ama bu sefer fazla içmiş sarhoş olunca ....." diye devam eden cümlesinden hareketle alkolün kötü bir içecek olduğu fikrine kapılmam, babamın her içtiğinde korkarak odama gidip ağlamam ve bunun bende yarattığı travmadan kaynaklıdır.
tabi soran olunca uzun uzadıya anlatmak yerine tadını sevmiyorum diyip geçiyorum, gün itibariyle 36 yaşındayım, asla ağzıma sürmedim kendi bilincim ile, 2 kere arkadaşlarım meyve suyuna cin karıştırıp verdiler tadından anlayıp içmedim.
olayın genel durumu budur, bundan sonrada içmeyi düşünmediğim içecek grubudur.

eksiği değil fazlası var olan ablalar. phuket ve pattaya'da bol bulunurlar. bıyığı yeni terlemiş ergen sesi duyduğunuzda diğer lady lerden ayırt edebilirsiniz.

Bana divan edebiyatını sevdiren adam. Ama sadece bana değil galiba bir nesli divan edebiyatıyla tanıştırıp, anlatan, sevdiren 1958 doğumlu edebiyat araştırmacısı.
Matematik okumaya çalıştığım yıllarda nerden düştü elime bilmiyorum ama 4-5 kitabını okuyup sonra gaza gelip kocaman divan sözlüğü vs aldım ama tabii tez yazmayacağı için saçma bi hareket olmuştu

Bu adamı okurken zaten rezil olduğunu bildiğim eğitim sistemini iyicene iliklerime kadar hissedip kendim için üzüldüm. Çünkü edebi yanıyla birlikte tarihte var tabii içinde ve tarihe de merak sarmaya falan başladım derken aslında neyi sevip sevmediğim hakkında hiç bir fikrimin olmadığını, 22 yaşıma kadar edebiyat ve tarihten iğrenen bir insan olduğumu düşünürdüm. Üzüldüm kendim için.

Başka bu tarz kitap elime alıp okudum desem yalan olur divan edebiyatını sevdik ama gidip divan şiiri okuyacak kadar olduğunu sanmıyorum, bu adamın eski şiirlerden alıntıları kullana kullana tarihi hikayeleştirerek yaptığı anlatımlar çok güzel. adamın dilini, tasvirini, aşkı algılayışını sevdim.

4-5 kitabından sonra ara verdim kitaplarına çünkü bi yerden sonra tekrara düşer gibi geldi dedim biraz araya başka şeyler sokayım bitmesin sürsün bu düş, sıkılmayayım.

Not. siyasi duruşu beni hiç ilgilendirmiyor. Ben onu divan edebiyatı araştırmacısı bir yazar olarak değerlendiriyorum.

1800'lü yıllara kadar alt soy-üst soy'unuzu öğrenebileceğiniz yeni ve güzel bir hizmet. Şu sıralar yoğunluk nedeniyle siteye girilemiyor.

edit: taktiği veriyorum, 10 saniye de bir yenilerseniz sisteme giriyo. saatlerce beklemeyin çünkü belli bir süreden sonra sistem size çıkış yapıyor ama o loading ekranı dönmeye devam ediyor. yani 10-15 saniyede bir güncelleyin.

Tıklayarak girebilirsin

yaklaşık 3 saat önce zaten açmış olduğum başlık. başlık açmadan önce bir kontrol edin gündemi en azından.

maalesef toplumun içine sinmiş hatta sayısalcıların da kendilerini böyle hissetmelerini sağlayan düşünce.toplumda bunu söyle görürsünüz eğer doktorsa o kişi ''waovwww'' falan olur insanlar, ama öğretmensen yada herhangi bir memur ''olsun o da güzel'' diye cevap verirler.sayısalcı kişiyse kendini diğer insanlardan üstün görür. okullarda mesela herkes fen lisesine gitmek ister yada çocugunun öğrencisinin fen lisesine gitmesini ister.bunu yapan kişi çoklu zeka kuramından bi haberdir. öğretmenlerin içinde daha vardır bu, okulların kazanan listelerine önce fen liseleri büyük harflerle yapılır.

Türkiye'de görmeye, duymaya alışık olmadığımız tarzda bir imam. İmam diyorum çünkü kendisinin youtube'da bir çok cuma namazı hutbesi var. Aynı zamanda yazar ve düşünür. Adam hutbelerinde bir bilim adamı kadar fizikten, biyolojiden, bir edebiyatçı kadar şiirden, bir tarihçi kadar islam tarihinden bilgi dolu konuşmalar yapıyor. Özellikle bir imam olarak müslümanların akıllarını kullanmamalarını, bilimden, eğitimden uzak kalmalarını çok sert biçimde eleştiriyor. Bu tarz bilime, eğitime, insan haklarına önem veren imamlar çoğalırsa bu ülke adına bir ümit doğabilir. Şayet bu ülkedeki müslümanlar düzelmeden bu ülke asla düzelmez.

‘’Koyu Antoloji’’ albümünden
teo

şuradan görebileceğimiz, son yıllarda en çok güldüğüm ve etkinlendiğim olaylar silsilesi. mustafa resmen kürşad gibi bir ayaklanmanın başlangıcı olmuştur. ödetilen bütün hesapların öcünü alacağız mustafa!