efsane yönetmen quentin tarantino imzalı filmin fragmanı bugün meraklılarının beğenisine sunuldu.

23 Ağustos'da sevenlerinin beğenisine sunulacak film 1969 yılında geçiyor; oyuncu kadrosu ile göz dolduran cinsten:
brad pitt, leonardo dicaprio, al pacino, kurt russell...

fragmanı için;
once upon a time in hollywood ilk fragman!
cumhurbaşkanının eşi sayın emine erdoğan'ın bir sözü.

“biz, sadece kendi çeşmemizden, ampulümüzden, soframızdan değil, yeryüzünde halife olmanın sorumluluğunu taşımaktan mesulüz. afrikalı bir çocuğun, temiz su bulamadığı için maruz kaldığı hastalıkları çocuklarımıza doğru anlatabilirsek, 1 dilim ekmeğin undan çok daha fazla anlamı olduğunu da kavratmış oluruz.”

kaynak: birgün
Nehir, ırmak, gibi mümkün olan sulu yerlere inşa edilmiş olan, otel ve/veya hostellerdir. Odaları bir gemi kamarası şeklinde tasarlanmış olanlar daha samimi ve gerçekçidir.

En bilineni Amsterdam’dadır ancak çeşitli örnekleri dünya genelinde vardır.

Botel örneği;

botel - turuncuyolcu-xQz9n
Macaristan'ı kuran 7 kabilenin liderlerinin heykelleri yer almaktadır. UNESCO Dünya Mirası listesinin bir parçasıdır.

budapeşte kahramanlar meydanı - turuncuyolcu-U2PCp
Kuzey Avrupa'da yer alır. Kuzeyinde Botni Körfezi vardır. Beyazdeniz'e Beyazdeniz Kanalı ve Kuzey Denizi'ne Kiel Kanalı ile bağlanmıştır.

Kıyısı olan bazı ülkeler: Danimarka, Estonya, letonya, litvanya, finlandiya, almanya....
Hindistan’dadır.

temizlik alışkanlığını insanlara kazandırmak için tarih öncesi dönemlerden günümüze hijyen ve temizlik tarihini anlatan bir müzedir. Müzede Roma İmparatorluğundan, Ortaçağ tuvaletlerine kadar geniş bir seçki mevcut.

ister bkz ister bkmynz;

uluslararası tuvalet müzesi - turuncuyolcu-69VT6
3 hürel grubu tarafından mükemmel yorumlanan şarkıdır.

Sözü ve müziği feridun hürel’e ait olan şarkının sözlerinin yanı sıra sonuna doğru muhteşem bir gitar solosu da sizi sizden alır.
bizden önceki dönemleri bilemem, günümüz türkiyesi’nde ise zordur genç olmak. iki ucu b.klu değnektir. diğer birçok ülkedeki yaşıtların hobiler edinirken, çeşitli sporlar yaparken, ne bileyim dünyayı falan gezerken sen sınav stresi, ekonomik sorunlar, gelecek kaygıları, bir de toplum baskısıyla boğuşur durursun.

sevgilimle gezeyim desen, abisi babası görür mü biri yetiştirir mi ailesine..

hobi edineyim ona zaman ayırayım desen, dershaneye kim gidecek? sınava kim hazırlanacak? hadi hepsini erteleyip üniversite kazanınca yapayım desen, hooop geldi mi konu ekonomik sorunlara.

amerikalı yaşıtının üç-beş ay en fazla, parasını biriktirip aldığı otomobili sen belki yetişkin hayatında bile alamayacaksın. hadi aldın, benzin doldurup gezemeyeceksin. hadi gezdin, sevgilini yanında gezdiremeyeceksin.. avrupalı yaşıtının şehir değiştirir gibi gittiği ülkelere vize almak istesen dönem tatili için, aylarca vize için kapılarda gezeceksin. hadi aldın diyelim, kur farkı falan.. liste uzar gider.

herkes için mi böyle? elbette değil. herşey para mı? elbette değil. ama çoğunluk için durum böyle ne yazık ki.. bir de bayılana kadar gezip, yorulduk hadi hemen bir otel bulup yatalım demek var, aylar öncesinden couch ayarlamaya çalışmak var.. manhattanda temiz bir odayı 50 dolara kiralarsın. amerikalı genç için iki günlük harçlık. peki bizim gencimiz için?
bizden kötü durumda olan farklı ülkelerde gençler yok mu? elbette var, ama iyi örnek dururken kötüyü neden örnek gösterelim ki? şükür şükür diye bugünlere geldik resmen. her geçen gün öncekini aratır oldu. baksanıza doksanların eğlenceli deli dolu klipleri, reklamları, çılgın bedişleri bile yok artık. nesinden tat alalım?

edit: hayatının baharında şehit olma ihtimalini atlamışım, özür diliyorum.