mantıklı kadındır, eğer yakışıyorsa saç bakımı daha kolay saçtır ve çoğuna da yakışıyor.
bu 'saçlarına nasıl kıydın' olayı da saçma. sanane birader kökü onda değil mi yine uzar.yok efendim, depresyona mı girmiş. he canım sadece depresifler kestirir saçını.
bide; erkek kısa saçlı olmalı kadın uzun saçlı olmalı toplumsal kuralına ilk kim karar verdi acaba? neden yani?
ilk çağlarda imkan yoktu hepsinin saçı uzundu kadının da erkeğin de. biri çıkıp hayır abi böyle olmaz deyip bu saçmalığa karar verdi kesin.
bu 'saçlarına nasıl kıydın' olayı da saçma. sanane birader kökü onda değil mi yine uzar.yok efendim, depresyona mı girmiş. he canım sadece depresifler kestirir saçını.
bide; erkek kısa saçlı olmalı kadın uzun saçlı olmalı toplumsal kuralına ilk kim karar verdi acaba? neden yani?
ilk çağlarda imkan yoktu hepsinin saçı uzundu kadının da erkeğin de. biri çıkıp hayır abi böyle olmaz deyip bu saçmalığa karar verdi kesin.
sayısız faydası olan, alıç meyvesinden yapılan sirke. özellikle mide ve bağırsak problemlerinde, yüksek tansiyonda oldukça faydalıymış. rahatlatıcı etkisi de olduğundan anksiyetede bile kullanılıyormuş. küçükken kolye gibi boynumuza asar bayıla bayıla yerdik alıçları. kırmızı ve sarı renkleri ile çok da lezzetli olurlardı. sirkesinin de çok faydalı olduğunu duyduğum için köyden toplanan alıçlardan sirke yaptık. şu an 5. ayında, 6. aydan itibaren de ilaç niyetine tüketeceğiz salatalarda.
kendi yaptığım elma sirkesinden sonra sirkeye bakış açım değişti. asla tüketmem dediğim bir şeydi. tadını ve kokusunu hiç sevmezdim. evde kendim yapınca aslında o sevmediğim keskin kokunun yapaylıktan olduğunu anladım. ev yapımı olan ekşi fakat hafif aromalı oluyor. boğaz ağrısı, öksürük gibi rahatsızlıklarda gargara yapın ve için. (1-2 yemek kaşığı kadar yeterli) çok faydasını göreceğinize eminim.
kendi yaptığım elma sirkesinden sonra sirkeye bakış açım değişti. asla tüketmem dediğim bir şeydi. tadını ve kokusunu hiç sevmezdim. evde kendim yapınca aslında o sevmediğim keskin kokunun yapaylıktan olduğunu anladım. ev yapımı olan ekşi fakat hafif aromalı oluyor. boğaz ağrısı, öksürük gibi rahatsızlıklarda gargara yapın ve için. (1-2 yemek kaşığı kadar yeterli) çok faydasını göreceğinize eminim.
Karaciğer tarafından salgılanan sıvıyı biriken kesilir
bunun, toplum içinde yaygın kanaat olarak gelişmiş bir "galat-ı meşhur" olduğu fikrindeyim.
burada kendisini iyi hissetmeyen veya bir tarafı ağrıyan şahıs internetten araştırma yapmaya koyulur. burada da 5 saniyelik araştırma sonucunda ilk gördüğü hastalığın kendisinde olduğunu düşünür. bir nevi (bkz: kedi kıçını görmüş kolon kanseriyim demiş) etkisi hasıl olur.
ayrıca bu olay diğer meslekler için kullanılmaz. örneğin herkes kendisinin avukatı, tesisatçısı, marangozu hatta eczacısı olmaz/olamaz. bununla beraber 6 sene tıp tahsili yapmışçasına kendisinin doktoru olur.
şüphesiz burada son on yılda basında zirve yapan "otçullar" önemli etkiye sahiptir. bunlar depresyon hastasına sarı kantaronu, ayakları ağrıyana susam yağını ya da gözleri çapak yapana yeşil çayı neredeyse reçete yazar gibi önermektedir. daha da kritiği bu tavsiyeler dozu mg cinsinden söylenmeden verilir (bir tutam vb.) ki hastanın hastalığının şiddetinin artma ihtimali sanılandan daha kuvvetlidir!
öte yandan doktor kibri diye bir şey vardır yoktur olayın burasında değilim. şu unutulmamalı ki eğitimi almış kişi eğitime uzak kişiye/hastaya bir sebepten fırça atıyorsa ben neden fırça yedim diye hasta kendini sorgulamalı derim.
ezcümle: kendinin doktoru masalindan uyanma zamanı geldi geçiyor bile.
burada kendisini iyi hissetmeyen veya bir tarafı ağrıyan şahıs internetten araştırma yapmaya koyulur. burada da 5 saniyelik araştırma sonucunda ilk gördüğü hastalığın kendisinde olduğunu düşünür. bir nevi (bkz: kedi kıçını görmüş kolon kanseriyim demiş) etkisi hasıl olur.
ayrıca bu olay diğer meslekler için kullanılmaz. örneğin herkes kendisinin avukatı, tesisatçısı, marangozu hatta eczacısı olmaz/olamaz. bununla beraber 6 sene tıp tahsili yapmışçasına kendisinin doktoru olur.
şüphesiz burada son on yılda basında zirve yapan "otçullar" önemli etkiye sahiptir. bunlar depresyon hastasına sarı kantaronu, ayakları ağrıyana susam yağını ya da gözleri çapak yapana yeşil çayı neredeyse reçete yazar gibi önermektedir. daha da kritiği bu tavsiyeler dozu mg cinsinden söylenmeden verilir (bir tutam vb.) ki hastanın hastalığının şiddetinin artma ihtimali sanılandan daha kuvvetlidir!
öte yandan doktor kibri diye bir şey vardır yoktur olayın burasında değilim. şu unutulmamalı ki eğitimi almış kişi eğitime uzak kişiye/hastaya bir sebepten fırça atıyorsa ben neden fırça yedim diye hasta kendini sorgulamalı derim.
ezcümle: kendinin doktoru masalindan uyanma zamanı geldi geçiyor bile.
Kestane, kayıngiller familyasından Castanea cinsini oluşturan ağaçların ve bu ağaçların yenilebilen tohumlarına verilen ad.
Doksanlı yıllara damga vurmuş ve hala vurmaya devam eden karakterlerdir.
sarı bıyık, beyaz çorap, kaleci saçlı adam, hacer, playboy ercan ve çakma mükremin başlıca karakterleridir.
sarı bıyık, beyaz çorap, kaleci saçlı adam, hacer, playboy ercan ve çakma mükremin başlıca karakterleridir.
whatsapp yazışmalarınızın ve fotoğraflarınızın facebook ile paylaşılacağını açıkça duyurdu. "özel hayatınıza saygılı olmak DNA'mızda var" derken biz bunları başkalarıyla paylaşmayız ama size doğru reklamları göstermek için aile üyemiz olan facebook'la paylaşırız dediler. zaten bildiğimiz ancak dillendirilmeyen bir gerçeği kullanım politikasına ekleyiverdiler. özel yazışmalarının bu şekilde kullanılmasını istemeyen pek çok kişi alternatif chat programlarına başvuracaktır.
(bkz: great hack)
(bkz: great hack)
Türk edebiyatınım ilk gotik romanı. Selim Nüzhet gerçek tarafından tefrika edildikten sonra basılıyor. Sonrasında da unutuluyor.
Korku edebiyatı pek tarzım değil ama edebiyatta ilk olunca ve ölümsüz yerine canvermez kelimesi geçince merakla okumak istedim.
Türk edebiyatının o yıllarından beklenmeyecek kadar iyi bir eser ortada. Sürükleyici, abartmadan, dozajında gerilim ile edebiyat tarihine girecektir.
Korku edebiyatı pek tarzım değil ama edebiyatta ilk olunca ve ölümsüz yerine canvermez kelimesi geçince merakla okumak istedim.
Türk edebiyatının o yıllarından beklenmeyecek kadar iyi bir eser ortada. Sürükleyici, abartmadan, dozajında gerilim ile edebiyat tarihine girecektir.
Birini her yerden silmişsindir, iletişimi kesmişsindir ve bir anda merkür retrosunda yazdığı mesajla “bir bu eksikti” dedirten durumdur. Hayatımın kısa süreli manik bir döneminde sarhoşluğun da etkisiyle yaptığım sıralı hatalarımdan birinde az biraz olan güveni de kıran ve aslında karaktersizlik göstergesi olan bir durumu fark ettiren anın ardından beyninin bir önünü gör dediği olaydır. Aylar sonrasındaysa başlıkta gerçekleşen durumla birlikte yine benzer bir yolla kariyer saplantınızdan yakalamaya çalışan fakat karşısındaki kişinin bir beyni olduğunu fark etmemesi ayrı bir gülünçtür bu insanın. Neyse, ne dediğimin anlaşılmadığı bu olayı anlatarak rahatlama yaşamam dışında sorunu anında başımdan savdığım için sıkıntı yok aslında. Sadece insan ilişkilerinden cidden sıkıldım artık. Neden böyle oyunlar, saçmalıklar ve samimiyetsizliklerle uğraşıyoruz ki?
Edit: imla
Edit: imla
nuri bilge ceylan 'ın bir zamanlar anadolu'da filminde canlandırdığı muhtar karakteriyle yeni nesil oyunculara ders niteliğinde performans sergilemiş, aynı zamanda filmin senaryosunda da imzası bulunan oyuncu ve senaristtir kendileri. Kamuoyundaki bilinirliği çukur adlı diziyle tavan yapmıştır.