Misalen kol kılları. Bu şerefsizleri kesmiyorsun 5 sene stabil durumlarını koruyorlar da ne zaman bi ağda bi jilet vs yüzü görsünler hoyrat bir şekilde “Beyler bizi kestiler haydi hunharca uzayalım” diyerek yılların suskunluğunu bozuyorlar. Hayır nasıl anlıyorsunuz bre mübarekler uzun kıl köke baskı falan mı yapıyor da hafifleyince bir alarma geçme durumu oluyor? Hani dipten kesilince yeniden uzamasını filan anlıyorsun da yarıdayken makasla kesiyorsun yine aynı. Fikirleri, hafızaları var resmen kılda bir keramet var.
90'lı yıllarda yayınlanan ve bir döneme damga vuran program. ayrıca manyak bir facebook grubu vardır. o dönem programda yer alan oyuncular ve yönetmeni grupta gayet aktiftir.
etrafındaki insanlar tarafından gezemeyeceğine ikna edilmeye çalışılan kişinin haklı narası. şimdi de piste cevapları alalım, buyrun sayın gezginler; herkes nasıl geziyor?
"yalnızca kültürlü insanlar öğrenmeyi sever, cahiller ders vermeyi tercih eder" lafını anımsatan, "şu kadar kitap okudum, ben böyle entelektüelim" demek yerine okuduğu kitabı şunu bunu kendine saklayıp zaten ciddi olan iş hayatı sonrası kafa dağıtmak isteyen kişilerin tercih edeceği ve benim de aynı zamanda yaptığım durumdur.
lütfen kapımıza birkaç kitap bırakın, bu kadar kültürlü arasında cahil kalmayalım.
Yağan sağanakla beraber yaşanmış olan kesintidir. Bir kaç dakika önce mecidiyeköy'de elektrikler kesildi. Ne kadar süreceğini kestirmek zor ama sağanağa bakınca mumlara daha sıkı sarılıyor insan
bursa ilimizin, uludağa yakın bir ilçesidir. kamp yapıcak lokasyonları olsun, şelalesi olsun (bkz: narlıdere şelalesi), sessiz sakinliği olsun, ideal bir lokasyon. kafa dinlemeye birebir.
20 yaşında okuduğum için utanç duyduğum herkese tavsiye ettiğim kitaptır. Konusu için;
Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Mustafa Kemal Atatürk zamanında Türkçeye ilk kez çevrildi. Atatürk, kitabı okuduğunda bu destansı başarıya tek kelimeyle hayran olmuştu. Derhal kitabın ülkedeki okulların, özellikle askeri okulların müfredatına dahil edilmesini emretti. Türk askerleri ülkelerindeki “yaşamı yenilemek” için mutlaka bu kitabı okumalıydılar. O vakitler, kitap o kadar çok ilgi gördü ki, Kuran-ı Kerim’den sonra en çok okunan kitap haline geldi.
Bu kitap tüm yoksulluğa, imkansızlıklara ve elverişsiz doğa koşullarına rağmen, bir avuç aydının önderliğinde; askerlerden din adamlarına, profesörlerden öğretmenlere, doktorlardan işadamlarına kadar, her meslekten insanın omuz omuza bir dayanışma sergileyerek, Finlandiya’yı, ülkelerini geri kalmışlıktan kurtarmak için nasıl büyük bir mücadele verdiklerini, tüm insanlığa örnek olacak biçimde gözler önüne sermektedir. Halkların destansı özverisiyle yoksulluktan kurtularak, ekonomik, politik ve kültürel olarak nasıl mükemmel bir ülke yaratılabileceğini gösteren, okurlara dudak ısırtan ölümsüz bir eser.

Kitapta beğendiğim yerlerden biri

beyaz zambaklar ülkesinde - beyaz-zambaklar-ulkesinde-sOw6d
bazen sizi sıkıntıya sokan kişilere verilebilecek en güzel cevaptır. karşınızdaki kişi sizden bir karşılık beklerken sessizce hayatından çıkıp gitmek. bir anlamda da o kişiden vazgeçmek. çünkü bazen öyle anlar olur ki, öyle soğursunuz ki o insanlardan onlar için daha fazla uğraşmak istemezsiniz. onlar için savaşmaya değmez bilirsiniz. hem gereksiz yorulmazsınız, hem daha az üzülürsünüz.