Birine veya bir şeye karşı aşırı sevgi ve tutku besleyen kimse. Arapça kökenli bir kelimedir.
flow radyo youtube kanalında yayınlanan ünlü rapçilerin katılarak uzun uzadıya eteğindeki taşları döktüğü ve benzer işlere göre nitelikli muhabbetlerin döndüğü program.
son olarak konuk olan saian'la gönlümdeki yerlerini sağlamlaştırdılar.
saian - hip hop klinik | youtube
hip hop klinik tüm programlar - flow radyo | youtube
son olarak konuk olan saian'la gönlümdeki yerlerini sağlamlaştırdılar.
saian - hip hop klinik | youtube
hip hop klinik tüm programlar - flow radyo | youtube
kaybolması durumunda oracıkta yıkar insanı. (bkz: dünyanın en kısa korku filmi)
aynı zamanda modern prometheus'ta denir. mary shelley tarafından kaleme alınan korku ve bilim kurgu temalı başyapıttır. kitapta doktor frankenstein tarafından yaratılan insanımsı varlığın hikayesi anlatılmaktadır. eserin özüne bakacak olursak eğer, canavardan çok o canavarı var eden doktorun ve canavarı görünen insanların onu dış görünüşü yüzünden yargılayarak deyim yerindeyse canavara dönüştüklerine tanık olursunuz.
didem madak'ın başlığı ucuz edebiyatçıların ağzında pelesenk olmuş müko şiiri.
didem madak - siz aşktan n'anlarsınız bayım | youtube
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Alt katında uyumayı bir ranzanın
Üst katında çocukluğum...
Kağıttan gemiler yaptım kalbimden
Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı.
Aşk diyorsunuz,
limanı olanın aşkı olmaz ki bayım!
Allah’la samimi oldum geçen üç yıl boyunca
Havı dökülmüş yerlerine yüzümün
Büyük bir aşk yamadım
Hayır
Yüzüme nur inmedi, yüzüm nura indi bayım
Gözyaşlarım bitse tesbih tanelerim vardı
Tesbih tanelerim bitse göz yaşlarım...
Saydım, insanın doksan dokuz tane yalnızlığı vardı.
Aşk diyorsunuz ya
Ben istemenin allahını bilirim bayım
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Balkona yorgun çamaşırlar asmayı
Ki uçlarından çile damlardı.
Güneşte nane kurutmayı
Ben acılarımın başını
evcimen telaşlarla okşadım bayım.
Bir pardösüm bile oldu içinde kaybolduğum.
İnsan kaybolmayı ister mi?
Ben işte istedim bayım.
Uzaklara gittim
Uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin
Uzaklar seni ister, bak uzaklar da aşktan anlar bayım
Süt içtim acım hafiflesin diye
Çikolata yedim bir köşeye çekilip
Zehrimi alsın diye
Sizin hiç bilmediğiniz, bilmeyeceğiniz
İlahiler öğrendim.
Siz zehir nedir bilmezsiniz
Zehir aşkı bilir oysa bayım!
Ben işte miraç gecelerinde
Bir peygamberin kanatlarında teselli aradım,
Birlikte yere inebileceğim bir dost aradım,
Uyuyan ve acılı yüzünde kardeşimin
Bir şiir aradım.
Geçen üç yıl boyunca
Yüzü dövmeli kadınların yüzünde yüzümü aradım.
Ülkem olmayan ülkemi
Kayboluşumu aradım.
Bulmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm.
Bir ters bir yüz kazaklar ördüm
Haroşa bir hayat bırakmak için.
Bırakmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm.
Kimi gün öylesine yalnızdım
Derdimi annemin fotoğrafına anlattım.
Annem
Ki beyaz bir kadındır
Ölüsünü şiirle yıkadım.
Bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım
Öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım.
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Acının ortasında acısız olmayı,
Kalbim ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi bayım.
Kendimin ucunu kenar mahallelere taşıdım.
Aşk diyorsunuz ya,
İşte orda durun bayım
Islak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldım
Kendimin ucunda
Öyle ıslak,
Öyle kötü kokan,
Yırtık ve perişan.
Siz aşkı ne bilirsiniz bayım
Aşkı aşk bilir yalnız!
didem madak - siz aşktan n'anlarsınız bayım | youtube
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Alt katında uyumayı bir ranzanın
Üst katında çocukluğum...
Kağıttan gemiler yaptım kalbimden
Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı.
Aşk diyorsunuz,
limanı olanın aşkı olmaz ki bayım!
Allah’la samimi oldum geçen üç yıl boyunca
Havı dökülmüş yerlerine yüzümün
Büyük bir aşk yamadım
Hayır
Yüzüme nur inmedi, yüzüm nura indi bayım
Gözyaşlarım bitse tesbih tanelerim vardı
Tesbih tanelerim bitse göz yaşlarım...
Saydım, insanın doksan dokuz tane yalnızlığı vardı.
Aşk diyorsunuz ya
Ben istemenin allahını bilirim bayım
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Balkona yorgun çamaşırlar asmayı
Ki uçlarından çile damlardı.
Güneşte nane kurutmayı
Ben acılarımın başını
evcimen telaşlarla okşadım bayım.
Bir pardösüm bile oldu içinde kaybolduğum.
İnsan kaybolmayı ister mi?
Ben işte istedim bayım.
Uzaklara gittim
Uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin
Uzaklar seni ister, bak uzaklar da aşktan anlar bayım
Süt içtim acım hafiflesin diye
Çikolata yedim bir köşeye çekilip
Zehrimi alsın diye
Sizin hiç bilmediğiniz, bilmeyeceğiniz
İlahiler öğrendim.
Siz zehir nedir bilmezsiniz
Zehir aşkı bilir oysa bayım!
Ben işte miraç gecelerinde
Bir peygamberin kanatlarında teselli aradım,
Birlikte yere inebileceğim bir dost aradım,
Uyuyan ve acılı yüzünde kardeşimin
Bir şiir aradım.
Geçen üç yıl boyunca
Yüzü dövmeli kadınların yüzünde yüzümü aradım.
Ülkem olmayan ülkemi
Kayboluşumu aradım.
Bulmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm.
Bir ters bir yüz kazaklar ördüm
Haroşa bir hayat bırakmak için.
Bırakmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm.
Kimi gün öylesine yalnızdım
Derdimi annemin fotoğrafına anlattım.
Annem
Ki beyaz bir kadındır
Ölüsünü şiirle yıkadım.
Bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım
Öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım.
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Acının ortasında acısız olmayı,
Kalbim ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi bayım.
Kendimin ucunu kenar mahallelere taşıdım.
Aşk diyorsunuz ya,
İşte orda durun bayım
Islak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldım
Kendimin ucunda
Öyle ıslak,
Öyle kötü kokan,
Yırtık ve perişan.
Siz aşkı ne bilirsiniz bayım
Aşkı aşk bilir yalnız!
istanbul Havalimanına indiniz ve serüveniniz başladı. Dünyanın en büyülü şehirlerinden istanbul'u gezme hayalleriyle bu topraklardasınız.
çarpık yapılaşma, yeşil alanların giderek azalması, trafik kabusunun her geçen gün daha da çekilmez hale gelmesi, insan nüfusunun aşırı seviyelere ulaşması gibi noktaları göz ardı edip güzel bir tarihi yarımada turu yapmak istiyorsunuz.
sokakları simit, lahmacun ve kebap kokan, her cadde ve sokağı yamuk yumuk olan, boyasız, çirkin ve sıvasız tuğla binalarının arzu endam ettiği, kuralsızlığın kural olduğu bir şehir ile mi karşılaşacağız ? yoksa
Semt semt binlerce kez dizelerle buluşmuş yaşlı kent mi ? doğu roma, bizans, osmanlı gibi dünya tarihine başkentlik yapmış Eminönü, Sirkeci, Sultanahmet ve Ayasofya, Kapalıçarşı, Hanlar, Beyazıt, Laleli, Aksaray, Süleymaniye, Zeyrek, Vefa oradan Fatih, balat, haliç mi ?
dünyayı gezerken farkedeceksiniz ki en güzeli dibinizde.
çarpık yapılaşma, yeşil alanların giderek azalması, trafik kabusunun her geçen gün daha da çekilmez hale gelmesi, insan nüfusunun aşırı seviyelere ulaşması gibi noktaları göz ardı edip güzel bir tarihi yarımada turu yapmak istiyorsunuz.
sokakları simit, lahmacun ve kebap kokan, her cadde ve sokağı yamuk yumuk olan, boyasız, çirkin ve sıvasız tuğla binalarının arzu endam ettiği, kuralsızlığın kural olduğu bir şehir ile mi karşılaşacağız ? yoksa
Semt semt binlerce kez dizelerle buluşmuş yaşlı kent mi ? doğu roma, bizans, osmanlı gibi dünya tarihine başkentlik yapmış Eminönü, Sirkeci, Sultanahmet ve Ayasofya, Kapalıçarşı, Hanlar, Beyazıt, Laleli, Aksaray, Süleymaniye, Zeyrek, Vefa oradan Fatih, balat, haliç mi ?
dünyayı gezerken farkedeceksiniz ki en güzeli dibinizde.
Bodrum’un bir mahallesidir. Marina’nın kurulmasından sonra değerlenmiş ve zengin bir turist kitlesine hitap etmeye başlamıştır. Güzel koyları ve sahilleri vardır.
Edit: ben bodrum’lu olduğum halde 3 kere filan gittim sadece.
Edit: ben bodrum’lu olduğum halde 3 kere filan gittim sadece.
Kışları huzur, yazları hüzün demektir. Çünkü bodrum’un güzelliğini en iyi kışın görebilirsiniz. Bodrum o sakinliğini, huzurunu ve güzelliğini size sadece kışın gösterir. Bu tıpkı bir sevgilinin tüm güzelliğini baş başa kalınan o romantik dakikalara saklaması gibidir. Sadece iki sevgiliye özeldir yani.
Bodrum’da yaşamak demek her sabah insanlara, hayvanlara ve denizin dalgalarına günaydın demektir. Mutluluktur yani. Dünyanın en güzel gün batımına her gün tanık olmaktır. Çatal adasının kıyısında kaybolan güneşe ruhunu vermektir. Edebidir, coşkuludur, şairanedir. Mandalina bahçesinde yürümek gibidir. Zeytin güzeli edasıyla salınmaktır bodrum’un dar sokaklarında. Beyaz evden gayrısını bilmemektir, sevmemektir. Begonvil döşeli evleri selamlamaktır. Ah be cancağzım sende yaşamak aşktır. Seni yaz aşkına düşenler anlayamaz sen mevsimsiz bir kara sevdasın. Ömürlük bir tutkuyla sevilmeye layıksın.
Bodrum’da yaşamak demek her sabah insanlara, hayvanlara ve denizin dalgalarına günaydın demektir. Mutluluktur yani. Dünyanın en güzel gün batımına her gün tanık olmaktır. Çatal adasının kıyısında kaybolan güneşe ruhunu vermektir. Edebidir, coşkuludur, şairanedir. Mandalina bahçesinde yürümek gibidir. Zeytin güzeli edasıyla salınmaktır bodrum’un dar sokaklarında. Beyaz evden gayrısını bilmemektir, sevmemektir. Begonvil döşeli evleri selamlamaktır. Ah be cancağzım sende yaşamak aşktır. Seni yaz aşkına düşenler anlayamaz sen mevsimsiz bir kara sevdasın. Ömürlük bir tutkuyla sevilmeye layıksın.
amerikan yapımı kara komedi - dram dizisidir. eşleri tarafından aldatılan kadınların kocalarını öldürmesini işleyen dizi fazlasıyla başarılı bir yapımdır.