genelde şehrin en dış bölümlerinde bulunan, birsürü firma/fabrikanın yan yana gelmesiyle oluşan, endüstriyel üretim amaçlı bölgelerdir. genelde ayakkabıcılar, işte metal sanayicileri, kalıpçılar filan yakın dükkanları parselleyerek ayakkabıcılar sitesi gibi isimler alırlar.
vize evraklarında iş yerinden ıslak imzalı faliyet belgesi istiyorlar
ama artık e imzalı olarak çıkarılıyor ve 6 aylık olmasına ragmen
idata'da başvuru yaparken ıslak imza olması ve yeni tarihli olmasını istiyorlar
saçma bir durum içinde başvuruyu yaptım.
Kendi hayatının kaydını tutma isteği ölümlülüğün, gelip geçiciliğin önüne geçmek, kalıcılık sağlamak için bir yol gibidir. Bedeni ya da nesneyi fotoğraflamak bir nevi ölümsüzleştirmek sayılabilir. Aile fotoğrafları da çoğunlukla bu amaç doğrultusunda çekilir; ebeveynlerimizin gençlik fotoğrafların bize dönem hakkında bilgi verirken o yaşlardaki hallerini tanımamızı sağlar, çocukken ailemizle çıktığımız bir tatil fotoğrafına bakınca, o tatilin ne kadar güzel geçtiğini anımsarız. Zamanın karşısında, bellekte silikleşen anıyı canlı tutmak, ölümsüzleştirmek; fotoğraf çekmedeki amaçlarımızdan biri de budur. Kişisel belgecilerin de temel olarak yaptıkları, kendi bellek kayıtlarını tutmak şeklinde yorumlanabilir. Tıpkı insanların yazı ile günlük tutmaları gibi, kişisel belgecilerde günlüklerini görsellikle tutmaktadırlar. Kendi hafızalarının yükünü imgeye bırakmışlardır. Dünyayı ve kendilerini görsellikle anlamlandırırken, bir yanda da unutmanın karşısında durmaya çalışırlar. Bu kendi “ölümlülüklerinin bir envanterini tutmak” gibidir.

(bkz: değişik fanteziler)
Yaklaşik 3 sene önce bir arkadaşımın abi şu adamdaki şekle bak coolluğa bak ya şeklinde tarif etmesi üzerine izlediğim ve dinlediğim en havalı fransiz elektro - tekno prodüktörü ve dj'dir.

Asıl adı Mike Lèvy olan 1985 Lyon - Fransa dogumlu Mike Levy (sahne adi Gesaffelstein) olarak tüm dünyada tanınmıştır

Bana kalırsa tüm parçalari birer başyapit niteliginde olan sanatçimizin en kral eseri "Viol" dür.

Genelde live setlerinde agzinda sigara ustünde beyaz bir gömlek ve siyah bir ceket eşliğinde görebilirsiniz. Tabii o ceket bir süre sonra çikar gömlegin kollari katlanir ve uçuşa geçilir

Gömlek ceket ya ıyy kroya bak diyen arkadaşlarımız için bkz:

https://m.youtube.com/watch?v=-KkD2gu9vBw
hollanda krallığı'na tabi ülkelerin hangi işleri birlik içinde yürüteceklerini (veya tam tersi) net bir şekilde ortaya koyan bildirgedir. özetle şu şekildedir: kraliyet bildirgesi
Amerika Birleşik devletlerinin Seattle şehrinde bulunan ağaçlık ve çöplüklerin birlikte yar aldığı alandır. Adamlar resmen G.o.r.a'da cem yılmaz'ın alışveriş yaptığı kaçak pazar alanına benzeyen yeri gerçek hayatta yapmışlar. Burada evsizler, hırsızlar, katiller vb. topluma karışamamış kişiler yer almaktaymış. Hakkında birkaç belgesel izledim birçok cinayet belgeseli de mevcut... Eğer silahınız yoksa burada olmak istemezsiniz diyor Fbi dedektifleri...
yeni mezun bir tarihçi olarak ben de kıyısından bu bilim dünyasına dahil oldum.

tarih konulu izlediğim belgesellerin pek çoğunu izledikten sonra unutuyorum. ve kullanılan belgelere şüpheli yaklaşıyorum. zannımca tarih belgeseli izlemek üstünkörü bir bilgi sahibi olmaya yardımcı olur. ancak yakın tarihi işleyen ve orjinal görüntüleri kullananlar keyif vermiyor değil.

bunun haricinde iki yıl önce kırklareli üniversitesi’nde, tarihi film, tarihsel film gibi kavramları açıklayan, anlatan çok güzel bir konferansa katıldım. beyefendinin ismi teyfur erdoğdu ve konferansın ismi: beyaz perdeye yansıyan geçmiş: tarih sinema ilişkisi.

ilgisi olanlar araştırabilir.

(bkz: tarih)
(bkz: kırklareli üniversitesi)
gezgin belgesellerinde; gezginlerin kendi hikayeleri noktasında bir çok noktaya parmak basılıyor. ancak izleyici insanların (bizlerin) merak ettiği soruların cevaplarını bulduğumuz hiç bir belgesel yok. (veya ben bulamadım.) siz olsaydınız hangi soruları sorardınız? veya nasıl cevap verirdiniz?