alakam olmamasına rağmen, karaborsacılık işi erbabı olsaydım satmayacağım bilet genco erkal'ın oynadığı herhangi bir tiyatro oyunu bileti olurdu. oyuna muhakkak giderdim, fazla aldıysam da sevdiğim bir arkadaşıma hediye ederdim.

onun dışında her türlü konser, maç, etkinlik vb. biletini (aldığım fiyatın üstünde olması kaydıyla) üçüne beşine bakmaz okuturdum.
aslında bu başlık benim için bir araştırma niteliğindedir. artık yıllardır aniden çekip gitme isteğimin başlangıç noktasıdır, karar aşamasıdır.
sanıldığı kadar kolay iş değildir. gürcistan'ın geçim kaynağı haline gelmiştir. derdi ve katakullisi bol olan hadise.
ÜNLÜ BİR TABLOYA BAKTIĞINIZDA, YAPAN RESSAMI BİLEMİYORSANIZ, KOLAYI VAR...

- Resimdeki kadın erkek, alayının poposu değirmen taşı kadar büyükse; Rubens
- Resimdeki adamlar, şaşı, kıvırcık saçlı ve travestiye benziyorsa; Caravaggio,
- Eğer herkesin vücudunda “töööbe bismillah, n’oolmuş lan buna” dedirten bariz bir tuhaflık varsa; Picasso,
- Resim, kafanızın trilyon olduğu bir gece veya sabaha dair hatıralar gibiyse; Dali,
- Resim karanlık ve insanların suratında kabızlıktan ölüyormuş gibi bir ifade varsa; Titian,
- Resimde çok çok fazla insan var ve insanlar normal görünüyorlarsa; Bruegel,
- Herkes, kadınlar da dâhil %80 Putin'e benziyorlarsa; Van Eyck,
- Resimdeki insanlar, tozlanmış da grup seks yapıyormuş gibi görünüyorlarsa; Bosch,
- Herkes, solgun sokak lambasının altındaki ayazda kalmış mezarlık iti gibi görünüyorsa; Rembrandt,
- Resimde oraya buraya serpiştirilmiş en az 3 melek ve kuzular alan varsa; Boucher,
- İnsanlar çıplak, güzel ve üst üste yığılmışsa; Michelangelo,
- Balerin varsa; Degas
- Resim keskin, koyu renk, mavimsi, insanlar sakallı ve açlıktan geberiyomuş gibi görünüyorsa; El Greco,
- Tek gördüğünüz, magirus tamponu gibi yekpâre kaşlı bir kadınsa; Frida,
- İnsansız, benekli benekli bir doğa anlatımıysa; Monet,
- Kafaları güzel, mutlu parti insanlarının olduğu bir ortam ise; Renoir,
- Kafaları güzel, mutsuz parti insanlarının olduğu bir ortam ise; Manet,
- Arka plan "Yüzüklerin Efendisi"ni anımsatıyorsa, ortalıkta tuhaf mavi bir sis varsa ve saçlar asla fön konmamışçasına kıvırcıksa; Da Vinci,
- Rengarenk boyanmış excel sayfası gibi birşeyse; Mondrian,
- Bakar bakmaz, “hadi lan, bunu ben de yaparım” diyorsanız; Miro’dur.
alkol bağımlılığı olan kişilerde, bağımlılığı azaltmak için kullanılan ve diyafram içeren bir ilaçtır. eczanelerde reçetesiz satılmaktadır ve bugünün ilaç fiyat listesinde 500 mg bir kutusu 12 tl'ye satın alın alınabilmektedir.

tanım II: seray şahiner'in kitabı. kısa, birkaç gün içinde bitirilebilecek bir "türkiye'de kadın olmak" hikayesidir.

tanım III: seray şahiner'in çıkardığı bu kitaptan sonra, erdal beşikçioğlu'nun yönettiği ve nihal yalçın'ın oynadığı tek kişilik tiyatro olarak sahneye konmuştur. nihal yalçın bu oyundaki performansı ile yılın en başarılı kadın oyuncusu ödülünü almıştır.
izleme şansı olan ve henüz gidip izlemeyen kişilere şiddetle önerilir.
Sözde Ermeni Soykırımı Anıt Kompleksi Ermenistan'ın Erivan'daki Tsitsernakaberd tepesine 1967'de inşa edilen ve Ermeni Kırımı kurbanlarına ithaf edilen anıttır. Kompleks içerisinde yer alan Sözde Ermeni Soykırımı Müzesi-Enstitüsü de 1995 yılında hizmete açılmıştır.

Boş propaganda ve saf ırkçılıktan başka hiç bir şey yok. İpe sapa gelmez tutarsız iddialarla türkleri kötülemeye çalışıyorlar.
Çağdaş sanatın önemli isimlerinden biri olan performans sanatçısı. Kendisinin en çok bilinen performansı, o zamanki sevgilisi, Ulay ile gerçekleştirdiğidir.
(bkz: ulay)
başlığın uzun hali: türk sanat müziği ve arabesk müziğin aslında aynı kökenden gelmesi (bkz: karakter sınırı sebebiyle kısalttıklarımız)

türk sanat müziği bilindiği üzere makamlardan oluşur. bunlara hicaz, uşşak vb. örnekleri verilebilir. makam bir çeşit ölçüdür ve şarkının tabir-i caizse havasını belirler.

arabesk müziği de orhan gencebay'ın da zamanında yaptığı tanımla: arap türü ezgilerinden esinlenerek yapılan müzik türüdür.

her ikisinin arap türü müzikten türemesi ortak noktasıdır. söz olarak arabesk müziğin yetmişli yılların ekonomik kısıtları, gelir dağılımı adaletsizliği, politik sınıflar arası çatışmalar olması sebebiyle daha isyankar ve daha dramatik olması ise iki müzik türünü birbirinden ayıran en önemli fark olagelmiştir.