1560-1615 yılları arasında macaristan'ın zengin ve köklü ailelerinden birinde doğmuştur. Tarihte adından kanlı kontes olarak söz edilir. 40 yaşına geldiğinde, yaşlanıp güzelliğini kaybedeceği telaşına düşer. Genç kızların kanının kendisine gençliğini ve güzelliğini geri kazandırdığı inancına kapılır. Bu sebeple 600 kadar genç kızı kaçırtıp öldürdükten sonra kanlarıyla duş almıştır. Önceleri sadece köylü kızlarını katlederken kocasının ölümünden sonra işi büyüterek soyluların kızlarına da göz diker. Böylece görgü ve terbiye öğrenmeleri için sarayına kabul ettiği kızların tamamının sırra kadem basması ve bölgedeki kız kaçırma olaylarının artmasıyla dikkatleri üzerine çeker. sapkınlık ve cadılık suçlarından mahkemeye çıkmış ve suçlu bulunarak kazığa bağlanıp diri diri yakılmaya mahkum edilmişse de soylu bir aileden gelmesi sebebiyle cezası kendi şatosunda duvarlarla çevrili tek bir deliği olan bir odaya ömür boyu hapis cezasına çevrilmiştir. Kalesinde ki bu odada 3 yıl sonra ölmüştür. Ölümünün ardından bir daha kullanılmayan Csejte şatosu şu an'da slovakya sınırları içerisinde harabe olarak durmaktadır ve bölgede ki vampir hikayelerinin ilham kaynağı olduğu düşünülmektedir.
Hepinizin bildiği üzere ülkemiz vatandaşları olarak çoğu ülke tarafından dışlanmış, mimlenmiş, istenmeyen vb. vasıfları içinde barındıran bir durum içindeyiz. Rahatça, kafa nereye biz oraya kafası yaşayabilme durumumuz pek yok. Bazılarımız anadan, babadan, atadan gelen bir takım avantajları vesilesi ile çoğumuzdan daha şanslı durumdalar. Çoğu kişi ben gibi özgürlüğüne düşkün bu oluşumda ve bu sebepten ötürü bir aile olabilmeyi başarabildik.

Şimdi her ülkenin kendine göre bir işleyişi olduğundan kimisi şu kadar yaşa al sana vatandaşlık diyor, kimisi bas parayı al vatandaşlığı, kimisi AGS(avrupa giriş sınavı) ile sizin hayatını dakıkalara sığdırıyor, kimisi evlenmeden olmaz diyor vs.

En kolayı nedir? nasıl yapılır? doğru zaman ne zaman? doğrusu ne? vs. gibi sorular ile aklımızı daha da bir meşgul edecek gibi...

Aramızda bu yollardan geçen varsa şuraları bir yeşillendirirse sevinirim.

Dipnot: kız arkadaşımla(İspanyol) evlenme durumum söz konusu bu aralar. Vatandaşlık, ülke giriş-çıkışları nasıl olur vs bilemiyorum. Hem bana hem de sizlere gayet faydalı bilgiler olacaktır burada.
Van Gogh'un kulagini kesmesine neden oldugu soylenen, turkiye'de illegal olan ve "yesil peri" olarak bilinen yesil renkli, yuksek alkollu bir icki.
Orjinalinin icinde bulunan bitki yaglarinin aromasindan ve ozelliklerinden dolayi halusinasyon gorulmesi pek muhtemel oldugundan ve intihara suruklediginden ortaya ciktigi fransa ve ingiltere gibi ulkelerde yasaklanmistir eski caglarda. Sonra tekrar gundeme gelmistir. özellikle cek cumhuriyeti son yillarda bu ickinin atesli sunumuyla baya turist cekmektedir.

Genel olarak %70 alkol oraniyla bulunuyor fakat legal olan ulkelerde marketlerde %50 alkol oraninda olanlari satiliyor. %90'ini da gördü bu gözler. ilk olarak portekiz'de tecrube etmistim. 70cl %50'lik alkol orani olanlar 14-15€ idi.
Nanelisinin tadini pek begenmedim acikcasi. Alkole alisik olmayan bir kisinin ilk raki icme tecrubesiyle ayni tecrubeyi yasadim. Sek sevdigimden tadi biraz daha yogun geldi.
Ama iyi kafasi var, tavsiye edilir.
Madagaskar'la özdeşleşen geniş gövdeli ve çok uzun ömürlü bir ağaç türü.

Küçük Prens kitabında da yer alan bu efsanevi ağaç türü aslında Afrika ve Avustralya'da da yetişmektedir. Meyvesi ve taze yaprakları yenir.
Rivayete göre Şeytan baobab ağacını topraktan koparırcasına ayırır ve ters olarak, kökleri dışarıda kalacak şekilde, dallarını toprağa daldırarak yeniden diker.

Diğer bir efsaneye göre ise yeryüzündeki ilk ağaçlardan biri olan baobab, zarif ve narin palmiye ağacı ile karşılaştığında kıskançlık krizine kapılır ve onun gibi uzun boylu olmak dileğiyle ağlamaya başlar. Ateş ağacının kırmızı çiçeklerini gördüğünde bu sefer de çiçek açmak arzusuna kapılır. Azametli incir ağacını ve olgun meyvelerini gördüğünde de o da meyve verebilmek için Tanrı’ya dua eder. Bu bitmez tükenmez istekler karşısında Tanrı kızar, baobabı kökünden koparırcasına söker ve tepetaklak bir şekilde tekrardan toprağa diker

Bilhassa günbatımında manzarası enfestir, fikir vermesi bakımından kendi çektiğim bir fotoyu ekliyorum :)
baobab ağacı - civciv-x3NF4baobab ağacı - civciv-x3NF4
Ödülünü aldıktan sonra farklı olmaktan ve farkınızı ortaya koymaktan korkmayın diyen koca yürekli sanatçı.
2000'li yılların başında yapılan kaliteli işlerden biri. yunan niko ve türk nazlının aşkı üstüne kurulan bir diziydi.
Güney Afrika'da 25 yaşındaki otostopçu genç, bindiği araçtaki iki kadın tarafından tecavüze uğradı. Kadınlar, tecavüz ettikleri genci yol kenarına atıp kaçtı.
bolu’nun doğal güzellikleriyle ünlü Gölcük Tabiat Parkı'na dağ köşkü, 25 bungalov ve göl gazinosu yapılması için 19 Aralık'ta ihale açılıyormuş. Göl kenarında bulunan konuk evi de ihale sonrası günlük olarak kiralanmaya başlayacakmış. detaylar için; haber linki
edit: ihale sonucu aylık 116.000₺ ye kiralandı.
m..ö. 64 yılında amasya'da doğmuş yunan gezgin , coğrafyacı ve tarihçi. ilkçağ'da eski dünyanın bir çok noktasını gezmiş (avrupa , asya , afrika) ve gördüklerini 17 ciltten oluşan Coğrafya adlı eserinde toplamıştır ve eserinin 7. 8. ve 9. Ciltlerinde Anadolu ve Trakya'dan bahsetmiştir. o dönem hakkında sahip olduğumuz bir çok bilgiyi strabon'un çalışmalarına borçluyuz.