gezgin itiraf

/ 21
1 sene önceki korkum tekrar başladı... biliyorum yine aynı şeyler olacak, ben yine çaresizliği avuçlarımda hissedeceğim. sevgimin hiç bi önemi olmayacak...
sözlükte entrylerde smiley kullanılması istenmediğini şimdi hatırladım ve şimdiye kadar hayvan gibi kullandım belki de. (bkz: yerin dibine girmek)
Galata Kulesine sürekli gidip yukarıya hiç çıkmadım. (Ya da çıkacak birisi daha olmadı .)
3 yıl ona hiç belli etmeden, göstermeden sadece uzaktan sevdim.
3 yılın sonunda bir gece boşluğuma geldi ve öğrendi. seni kaybetmekten korkuyorum deyip ağladı, söz verdim beni kaybetmeyeceksin dedim 2 hafta sonra beni hayatından çıkardı. 4 yıl oldu hayatından çıkalı. 3+4 yıldır tek bir gün arkandan kötü söz söylemedim, kimselere göstermedim seni. hep "allah'ım nolur mutlu olsun" dedim, yeter ki yüzü gülsün dedim...

ve sen hep mutlu oldun kıvırcığım, hiç ağlamadın hiç üzmediler seni. dün gece gördüm şaraplar falan açmışsınız sevgilinle, mumlar romantik ortamlar falan... ben duaları doğru etmişim kıvırcığım ama senin için ettiğim dualara kendimi dahil etmeyi unutmuşum...

sanırım biraz da izlerini silmek, seni unutmak için dua etmem gerek...

ama sen hep yine böyle mutlu ol, solmasın yüzündeki gülüş.
her zaman tek basima yola ciktigim icin korkmuyorum vs diyorum ama gercekten cok korktugum dogrudur. Kadın basina tek yola cikmak evet beni gercekten korkutuyor yol arkadasi aramak beklemek vs bana zor geldigi icin ve kafamdaki planlara ben bile uyamadigimdan bu sekilde seyahat etmek daha cazip geliyor. Ayrıyetden insanlar konusa konusa degilmiydi?
Bir de haber ver konum ac vs diyorlar ya ben otostopdeyken bile telefonu saygisizlik olacak diye elime bile alamiyorum ki konum atip da karsimdaki insani kim olursa olsun rahatsiz etmek de istemiyorum zan altinda birakmak felan cünkü biliyorum lafın gelisi söylüyor kimse kimsenin umrunda degil malum.
Toplaşın gezgin insancıklar. Size ne kadar saçma ve aptalca hissettiğim bi konu hakkında itirafta bulunucam. (bkz: eg0dan hikayeler) de bugün. Bundan iki buçuk üç sene önceydi. Üniversite de final sınavlarında genellikle kütüphanede sabahlardım. O günlerden biriydi yine. Çok çok kitap okumuş artık bunalmış, gözlerim isyan ediyordu. Ankaranın ayazında ne kadar kütüphane de olsa içerisi soğuktu. Yorgunluk ve soğuğa dayanamamaktan olsa gerek kütüphanede ki koltuklardan birinde uyuyakalmışım. Uykum da ağırdı o zamanlar. Ben uyurken bi beyfendicik montunu örtmüş üzerime. Uyandığımda üzerimde çok güzel kokan mavi bir erkek montu buldum. Etrafımda bakındım oradakilere sordum ama sahibi yoktu. Ben de bi kağıda çok teşekkür ettiğimi filan yazıp cebine koydum ve montu kanepe de bırakıp üst kata çıktım. Biraz sonra (bkz: merakımdan ölüyorum tabi bu süre zarfında) tekrar aşağıya indim ve mont halen oradaydı. Dur bi bakayım cebine dedim. (montu sahiplendim o an herhalde. O cep bana ait gibi bişiydi) Notumun arkasında başka bi yazı vardı. Rica ederim prenses gibi şeyler yazıyordu. (bkz: yaşlılıktan olsa gerek) çok hatırlayamadım yazıyı. Ben de tekrar birşeyler yazdım ve gittim. Ve sonra baktığımda mont gitmişti. Ee eg0 itiraf bunun neresinde derseniz de şimdi oraya geliyorum. * geçenlerde zamanında aynı üniversite de sürekli gördüğüm ama hiç konuşmadığım birisine denk geldim o çok kullanmadığım sosyal medya üzerinden. ( facemde resmim olmadığı için benim o olduğumu bilmiyordu) Öyle sohbet muhabbet derken anılardan konuşurken bu yaşadığım olaydaki mavi montlu çocuk olduğunu öğrendim. Ve onu okulda her gördüğümde uzaktan şöyle uzunn bi ahhh çekiyordum bi aralar. Ve bu o kişiymiş ama öğrenince ona söyleyemedim. Öyle işte *
ulan adiler. ne şerefsizmişsiniz. neyse ki benim yok itirafım.
öldüğümü düşündükten sonra annemin ve sevdiklerimin çok ağlayacağı, üzüleceği aklıma geliyor ve ağlıyorum.
1,5 yıl önce sadece ortak bir arkadaşımızın doğum gününde karşılaştık. gayet kaliteli bir sohbetten sonra bir daha görüşmedik. sadece instagram’da toplu fotoğrafta etiketlenince herkes birbirini eklemişti.

bir gece doktora tezimi yazdığım sırada bir mesaj aldım kendisinden. sinema, kitap, edebiyat konularında uzun uzun yazıştık. sonra bir 6-7 ay hiç bir konuşma olmadı aramızda.

1 haftadır tekrar konuşmaya başladık. onu görmeye gittim sadece yarım saat. sarıldık.. kokladım onu ve bizi birbirimize bıraktık.

evli.. biliyorum.. işten çıkıyor ve evine, eşine ve çocuğunun yanına gidiyor. ama birbirimizi deli gibi özlüyoruz.

bu hayatta bunu da tatmak varmış

edit: imla
/ 21