#tüm tarteltarantel entry'leri

beylikdüzü'nde yaşayan kankilerimle takılmaya başladıktan sonra sevmeye başladığım yer. yaşam yerlerini güzel yapan insanlardır çünkü.
türkçe şarkılar çalan kafelerin, tatlıcıların önünden geçerken bir anda türkiye'deymişim gibi hissettirirken; heykellerini, binalarını, sanatçı ve bilim adamlarının heykellerinin bulunduğu köprüden geçerken duyduğum klasik müziklerle yurtdışında olduğumu hatırlatan şehir. makedonya'nın başkenti.
turla gelen birçok türkle karşılaşabilir, satıcılarla makedonca ya da ingilizce anlaşamayınca türkçe deneyerek sonuç alabilirsiniz.
balkan turu yapan 10 küsür gönüllüyle üsküp'te buluşmuştuk.
makedonya'dayken fransız arkadaşlarımın trileçe diyemeyip milk cake milk cake diye bayılarak yedikleri yimuşacık tatlı.
''hiçbir şeyiniz yok. hiçbir şeye sahip değilsiniz. hiçbir şey sizin malınız değil. özgürsünüz. sahip olduğunuz tek şey ne olduğunuz ve ne verdiğinizdir.''
-ursula k. le guin / mülksüzler
aşure ayı dışında sanki hiçbir yerde bulunamıyormuş gibi davranılıp, camlarda komşu bekleten tatlı.
doğada olmanın yanında denize de girebildiğim için iki kat mutlu olduğum güzelim kamp. kahvaltıya misafirlerimiz gelmişti bi de ay ne güzeldi bak.
senelerce İzmit-İstanbul arası mekik dokuduğum, özellikle bayramlarda içinde deli gibi bir trafiğin olduğu otogardır. böyle günlerde yolcuların bavullarıyla inip yürümeyi tercih ettiği bir trafiğe sahiptir. ''angara var mı angara, otobüs kalkıyo?'' diye üstünüze yürüyen insanlarla doludur.