#tüm songlkaradeniz entry'leri

Olağan bir durumdur. Depresifken hareketli müzik dinlemek zor gelir çünkü insana. Ya da enerjikken slow müzikler dinlemek filan. Ben de her türde müzik dinlerim. Bu insana her fikre karşı saygılı olma erdemini de verir. Hiçbir şeye karşı önyargılı olmamak gerektiğini düşünüyorum. Bundan sebep her türde müziği de o anki ruh halimin ihtiyacına göre severek dinliyorum.
Acaba eskiden de o dönemin süper gücü olan osmanlı için bu sığ tanımlamayı kullanıyorlar mıydı diye düşündüren başlık. Her ülkenin dünya sahnesinde stratejik hareketleri olur. Bu bir güç savaşı çünkü. Amerika bir şey yapar, avrupa başka bir şey yapar, türkiye de boş durmaz, hele rusya olmazsa olmaz. Her ülkenin bir hamlesi vardır. Fakat elin ne kadar güçlüyse hamlen de o kadar yıkıcı olur. Bu gerçek bir dünya ve içinde bolca savaş barındırıyor. Ne yani adamların strateji belirlememesini mi bekliyordunuz? Lütfen gerçekçi olalım, bunu her ülke yapıyor.
Maslak’ta muazzam bir iç yapıya sahip şirket. O girişten girdiğin anda kaliteyi tepeden tırnağa hissediyorsunuz. Bekleme kısmı bile sizin rahatınıza göre döşenmiş. Beklerken sıkılma olayını sıfırın bile altına indirmişler. Yayın grubunun olduğu kısımdan içeri girdiğimde işte ben böyle bir yerde çalışırım be dedirtecek nitelikte bir yer.

Not: atv stüdyolarının bekleme kısmının kalitesizliğini görünce iyice düşüyorsunuz doğuş grubunun binasına.
Tamam iyi hoş ama cnbc-e ile e2 kanallarını izlemiş birini yeterince tatmin etmiyor. Özellikle içeriklerin türkçe dublaj olması ve yayın akışının kendisi hoşuma gitmiyor. Eskiden ne güzel diziler olurdu, doktor who’dan tutun the big bang theory’e kadar. Şimdiyse sadece tv şovları ağırlıklı. Onun da bir dozu var abicim abartınca tadı kaçıyor. Ayrıca zırt pırt uydunun taşınıp tlc’yi bize arattırması da ayrı sinir bozucu. Yani sevemedim gitti ya.
Şanslıyım ki pek fazla öyle doktora rastlamadım. Bodrum’da gayet anlayışlı ve güler yüzlü doktorlar var. Sakarya’da okurken de birkaç defa hastaneye gittiğimde iyi doktorlara denk geldim. İstanbul’da bile çok sıkıntı yaşamadım. Yani bir iki sefer dışında genel olarak iyi doktorlara denk geldim. Fakat hastanelerde en çok hemşire, danışma ve hastalarda gerginliğe rastladım ben. Çünkü çoğu hasta beklememek için sırası olanın önüne geçmeye çalışıyor. Sakin bir insan olduğum için yerime kaynak yapan o kadar çok insan oluyor ki. Ben hastanelerde esas sıkıntıyı hastalarda gördüm. Çok saygısızlar gerçekten. Özellikle de İstanbul’daki hastanelerde. Sanki tek sıra bekleyen kendileriymiş gibi davranıyorlar. Bizim de işimiz olabilir yani ne gerek var böyle hareketlere?
Bu aralar konu tekrar canlanmışken bu başlığın da canlandırılmasının şart olduğu köydür. Yakın zamanda somutlaşacağı söylendiği için hevesle beklenmektedir. Facebook grubunda da herkes köyün neyi olacağını belirlemekle ilgilenmektedir. Umarız ki bir an önce hayata geçer ve “orda bir köy var uzakta o köy bizim köyümüzdür” diyerekten köyümüzün yolunu tutarız.
Kısa saç konfordur, özgürlüktür ve en önemlisi mutluluktur. Fakat kendi adıma en kısam çene hizasıdır çünkü bana daha kısası yakışmıyor yani denemedim o kadar kısasını ama kendimde sevmiyorum zaten. Fakat bazılarına aşırı yakışıyor çok kısa saç.
Korkunç bir durum gerçekten, benim için hiçbir cinayetin diğerinden farkı yoktur. Ayrıca baltayla öldürmek nedir ya? Uyuyan insana hele hiç yapılmaz. Bu olayın hiçbir haklı yanını göremiyorum.

Ayrıca şu ötekini suçlama olayını da bırakalım lütfen. Cinayetlerin kadını erkeği yoktur. Sırf birinin işlediği suç yüzünden o kişiyle aynı cinsiyeti paylaşan insanları toptan sorumlu tutmak kadar saçma bir şey de yoktur.
Tadını sevemediğim tatlı. Peynir ile şerbetli bir tatlının bir arada olması kadar rahat edici bir şey yok bence. Zaten şerbetli tatlıları da sevmem pek.
İşi geleceği yaratmak olan kutsal bir vazifedir. Öğretmenlerim benim için hep özel olmuştur. Özellikle de başöğretmenim. Sınıfta bazı zamanlar gözüm kayardı asılı portresine. Gizliden gizliye bana “aferin çocuğum” demesini ne çok isterdim anlatamam. İyi ya da kötü bir şey yaptığımda istemsizce göz ucuyla ona bakar ve bir ifade takınmış gibi hissederdim. Bir bağ kurmuştum o portreyle, bundan sebep öğretmenlerime karşı hep saygılı olmuşumdur. Bugün de öğretmenlerimi bu özel gününde emeklerini borç bilir kutlarım.