#tüm songlkaradeniz entry'leri
Uzay boşluğunda savruluyorum.
Lüks hayat demek ego temelli bir şeydir. Gezmek ise insan ruhunu terbiye etmekle ilgili bir olaydır. Lüksün olduğu yerde sadece ego gelişir fakat gezgin insan egosunu terbiye etmeyi öğrenir. Gezmek için lükse filan ihtiyacımız yok. İnsan yola yeni insanlar keşfetmek, farklı kültürler tanımak ve kendi sığ bakış açısına derinlik katmak için çıkar. Lüks sadece tüketimi teşvik eder. İnsan gezerken bir şeyler üretmeyi esas alırsa tüketim ihtiyacı hafifler. Fotoğraf çekmek, yazın sanatıyla uğraşmak ya da sanat icra itmek için insan deneyime ihtiyaç duyar, bu ihtiyacıysa lüksten uzak bir şekilde seyahat ederek sağlarsın. İlla çok para harcayıp ego tatmini yapmaya gerek yoktur yani gezmek için. Kendine bir şeyler katabiliyor musundur asıl mühim olan. Yani başlık yanlış bir genellemeyi savunmaktadır.
Başlığı görünce geçmişten bir anım geldi aklıma. Günlerden bir gün ığdır’ın dağlarındayız yaşıtım olan teyzemle. Koyunları otlatıyoruz. Sonra tatlı mı tatlı yavru bir keçi vardı sürüde. Sevmek için tuttum keçinin bacağından yakaladım. Sevdim. Keçi bacağı diye bildiğim tek şey budur yani. Keçinin bacağı.
Sürekli yaptığım şey. nedenini bilmediğim şekilde çoğunlukla geceleri giriyorum entry. Mezun olduğumdan beri uyku düzenim bozuldu. Sanırım depresyon başlangıcında filan olamamın etkileri. Depresyona girmeyeceğim ulan dedikçe koynuna çekiliyorum bildiğin. Eh bu sebepten entryleri de gece giriyorum. İşsizliktir. Uykusuzluktur. Hep depresyondandır valla bak yoksa benden sebep hiç değil yani.
uzay. İnanıyorum, kavuşacağım bir gün yıldızların memleketine, memleketime.
Doğa, kamp ateşi, arkadaşlıklar, yıldızlar, aşk ve huzur. Kamp mükemmel bir aktivitedir. Test edildi, onaylandı.
Normal olan menemendir. Menemenin soğansız olması gibi bir durum düşünülemez. Çünkü ona menemen denmez, biberli domatesli yumurta denir. Menemende soğan zorunludur, olmazsa olmazdır. Net.
Onların deyişiyle bureg’dir. Aşırı lezzetlidir. Türkiye’de yapılan haliyle pek ilgisi yoktur. Kesinlikle Saraybosna’da yenmesi gereken yöresel bir lezzettir. Üzerine yoğurt dökülür. Tadı hala damağımdadır. Tekrar Bosna’ya gitmek için geçerli bir bahanemdir, bir gün bu bahanemi kesinlikle kullanıp gideceğim.
Mostar’da yediğim yöresel köftedir. Çok lezzetlidir. Bosna-Hersek’e yolunuz düşerse mutlaka yiyin.
(bkz: ben) sen yıllarca oku, çabala üstüne iş bulama. Gerçekten zor bir süreç. Bi umut her yere, her ilana başvuruyorsun, geri dönüş alamayınca depresyona girmemek için uğraş dur. Çoğu yer en az 4-5 yıllık tecrübe istiyor. Hani hiç tecrübesiz de değilsin diyelim benim gibi ama o kadarıyla bile sadece 3 yıllık tecrübeye sahibim. Okula başlar başlamaz üniversite gazetesinde 3 yıl çalışıp, en prestijli yerlerden olan National Geographic Türkiye dergisinde 4 ay staj yaptım o bile yeterli değil. Yeni mezun olmuşuz biz fakat bizden istedikleri atomu parçalayıp önlerine koymamız mı acaba diye düşündürten bir durum. Her yeni mezun depresyona girmemekle mi boğuşsun, yüzlerce başvuru arasında öne çıkmaya mı çalışsın yoksa ailesinin çoğu zaman istemeden dahi olsa yaptığı psikolojik baskıyla mı uğraşsın ne yapsın? Nitelikli biri olsan dahi iş bulmak o kadar zor ki şu dönemde. Ülke ekonomisi yerle bir edilmiş yönetenler tarafından. Gençler mağdur, emekliler mağdur, öğrenciler mağdur, ebeveynler mağdur. Mağdurlar say say bitmez ben en iyisi kısa yoldan mağdur edeni söyleyeyim: İktidar.