#tüm songlkaradeniz entry'leri

Önceden kafaya çok takardım. Çocukluk travmalarım hassas biri yapmıştı beni. Duygusal bir insandım. Fakat son birkaç yılda yaşadığım zorlayıcı olaylar gamsızlaştırdı. Hissizleşiyorum gitgide ve bu hissizlik bazen can sıkıcı olabiliyor. Bu kadar gamsızlaşmak insanı rahatsız ediyor. Çünkü sadece olumsuz duyguları hissetmemekle kalmıyor olay. Ben ağaçlara sarılmayı seven biriyim ve artık bir ağaca sarılınca hissettiğim o huzuru hissetmemeye başlıyorum. Ben o içsel huzurumu geri istiyorum. Hissizlik yazmakla haşır neşir olan insanlar için bir ilhamsızlıktır. Fazlası zararlıdır. Hissizliğin bile yeri vardır. Daimi hissizlikte yorucu bir iştir. İnsanın ruhunu tüketir.
Gerçek aşk her zaman tek taraflıdır. Fakat onun bile bir ömrü vardır. Özellikle günümüzde aşk kimin eli kimin cebinde belli değil modunda yaşanmaktadır. Eskiden aşk vardı denir fakat o da yalan. Aşk hiçbir vakit yaşanmamış bir hayaldir. Aşk yazılmamış bir şiirdir. Fakat herkes aşkın şairi olduğunu iddia eder. İşte bu koca bir yanılgıdır.
Yakın arkadaşımla gittiğim güzel ada. Birlikte bisiklete binip fotoğraflar çekmiştik. Hoş bir deneyimdi. Çok tatlı hediyelik eşyalar vardı. Ordayken aldığım anahtarlığı hala kullanıyorum.
Yükselen burcumdur. Bana bıraktığı miraslarıysa takıntılı kişiliğim, düzen hastalığım ve deterjan kokusunu sevmem olmalı muhtemelen.
Neden bizim için başlık açmamışlar. yay, aslan, yengeç ve koç burcu kadınlarından neyimiz eksik ulan bizim diyerekten açtığım başlık. Deli, dışarıdan havalı sanılan fakat tanıdıkça çılgın espri anlayışlarıyla dumura uğratan hatunlardır. Gezmeyi, keşfetmeyi, araştırmayı severler. Gelenekçilikten uzaktırlar ve nerede ilginç bir konu var onu bulup araştırırlar. Ayrıca özgürlüklerine asla el sürdürmezler.
Yanlış bir genelleme. Genellemelerin hiçbirini sevmem. Gezen adamı tercih ederim ben, ne o evde kös kös otur filan. Birlikte tüm dünyayı talan edemediğim bir erkeği napayım ben. Gayette gezgin olması tercih sebebidir. Fakat olay kafa dengi olmakla ilgilidir bir ilişkide. Gezginmiş değilmiş buna bakmıyor ki ilişki dediğimiz olgu. Yine de gezgin erkeğin daha bir cazibesi vardır. Yani başlığa kesinlikle katılmıyorum. Gezgin erkekleri her zaman daha çekici bulmuşumdur.
En sevmediğim ikiliden biridir. Tahin ile pekmezi oldum olası sevemedim gitti. Görüntüsü, kokusu bile midemi altüst etmeye yetiyor. Sebebini bir türlü anlayamadığım durum. Zamanında hoşlandığım adamın biri bir seferinde tahinli kurabiye ikram etmişti “yok teşekkürler” dediğimde ısrar etmişti de içim eriyerek tekrar reddetmek zorunda kalmıştım. O an bir aşk hikayesi başlamadan bitti belki de. Ah o tahin yok mu o tahin, mahvetti beni. Düşmandan beter bir nimet benim için maalesef ki.
Uzun boyluyum kırk yılda bir giyiyorum fakat bu gerçekten bir beceridir. Her kadın ya da her erkek yapamaz. Yürüyebilenleri tebrik ediyorum. Fakat ilginçtir topuklu ayakkabıyla dans edebiliyorken yürüyememem nedendir hiç anlayamadım bir türlü. Ya da içinde rahat edemediğim için mi yürüyemediğimi düşünüyorum psikolojikman orasını da bilemiyorum. Fakat “topuklu ayakkabıyı icat edenin ben...” diye sövmüyor değilim arada. Ayrıca topuklu ayakkabıyı ilk giyenlerde erkeklerdir. Hep onların egoları yüzünden ortaya çıkmıştır. İlla zenginliklerini gösterecek üstünlük taslayacaklar ya.