#tüm nes entry'leri

yooook artık! zaytung haberinden farksız. yazıklar olsun!

içinde yaşamıyor olsak eğlenceli memleket aslında*

ilk hedefim

slovenya - metelkova / predjama kalesi / bled
hırvatistan - pula / rovinj

kamp için, piknik için, denize girmek için... herhangi bir nedenle doğaya kaçıp bütün atığını o alana bırakanlar nedeniyle oluşan doğa deformasyonu. o kadar üzücü ki cennet köşeler çöp içinde. büyük beklendilerle gittiğiniz cennet koylar, güzelim ormanlar plastik atıklarla, çöplerle dolu. araştırmalar bu hızla doğayı kirletmeye devam edersek 30-40 yıl sonra denizlerde balıktan çok plastik olacağını gösteriyor. yapmayın! yazıktır, günahtır!

yiyeceğin tadını güzelleştirmek için yapılan işlem. sadece etle, tavukla değil peynirle yapılanı da harikadır. güzel bir tarif paylaşayım sizinle: tadını sevdiğiniz sürülebilir kıvamlı beyaz peyniri küp küp doğrayın ve bir kavanoza koyun. 1 diş sarımsak (üzerine çizikler atın ki aroması geçsin), biberiye, kekik, kırmızı pul biber ekleyin. peynirlerin üzerini kaplayacak kadar erken hasat zeytinyağı ile doldurun. (ben uzun arayışlardan sonra zeytinyağımı tadını, aromasını ve kalitesini çok beğendiğim için sadece (bkz: asiltane) alıyorum. 1-2 gün bekletin ki tüm aromaları çeksin peynir. sonra kızarmış ekmekle afiyetle yersiniz.

dünya sinemasının güzel örneklerini alt yazılı olarak izleyebildiğiniz devlet kanalı.

bob hope'a göre banka: "ihtiyacınız olmadığını kanıtlarsanız size ödünç para verebilecek bir yerdir" (bkz: banka kredisi)

tadı sandoz'a benzediği için sevemediğim içecek.

sosyal medyada cinsiyet eşitsizliğine dikkat çekmek için başlatılan akım. kadınlara söylenen sözler erkeklere uyarlanıyor.

* erkeğin sütyeni dışarıdan belli olmayacak!
* erkeğin yeri eşinin yanı
* kocam isterse çalışabilir ama öyle parfümü falan dikkat çekmeyecek
* o saatte dışarda ne işi var?
* erkeğin yeri mutfaktır, elinin hamuruyla kadın işine karışma!
* eksik pantolon
* erkekler tek başına güvenle gezebilir mi? korkmaz mı?

herkese, her kültüre göre değişkenlik gösteren anlayış. yıllar önce cemil ipekçi, günseli kato gibi modacıların olduğu bir programda cemil ipekçi "örneğin japonlar dikdörtgen vücut severler. bu yüzden de kadınlar göğüslerini sımsıkı sararlar ki vücudu düz görünsün. afrika'da kadınlar kocaman takılarla güzel görünmeye çalışırlar, türkler balık etli kadın sever. daha dolgun hatları olan kadınlar beğenilir özünde. sıfır beden karısı olup keyfini 40 beden kadınla süren çok adam gördüm" demişti. (bkz: netflix) sayesinde tanıştığım ispanyol dizilerinde en çok sevdiğim şey bu oldu. her yerde şişkin dudaklı, kocaman göğüslü kadın görmekten sıkıldım sanırım. hem gerçek hayatta hem de ekranda kendi tarzı olan ve karakteriyle güçlü kadınları çok beğeniyorum.