#tüm jackie-brown entry'leri

erkeklerin tümünün kendisini sikecek zannederek korumacı tavır takınan varoş semtlerin vazgeçilmezleridir. eğitimsiz olmaları ve şu başlıktaki şarkıları dinlemeleriyle tanınırlar.
açtığım başlığın altına yazmak adetim değildir, ekşisözlük’te de. ancak newton çağımıza kadar yaşamış olsaydı, onun olduğu yerde sayacağını, kendini geliştirmeyeceğini düşünmek de nasıl bir cahillik o da ayrı bir konu.

bizim anne ve babalarımızın sorunu unumu eledim duvara astım, benden geçti zihniyetidir. örnek vermem gerekirse peder bey türkiye’nin en iyi bankasından ikinci müdür olarak 2004 yılında emekli oldu. evde akşama kadar cep telefonuyla oynar ama daha telefonunun melodisini dahi değiştirmeyi bilmez. nasıl değiştirileceğini merak bile etmez. çevremde yaşıtlarımın anne ve babasına baktığımda da aynı şeyi görüyorum. hatta emekli öğretmen vs olanlarında da. koskoca bir rasyonaliteyi duygusallığınızla örtmeye, gözden kaçırmaya çalışmayın diyerek şu sözü ortaya bırakıyorum;

“21.yüzyıl cahilleri, okuma yazma bilmeyenler değil, yanlış öğrendiklerini unutamayan, yeniden öğrenmeye, değişime ve dönüşüme açık olmayanlar olacaktır!..." ( Alvin Tofler )
istanbul üniversitesi işletme fakültesi ikinci öğretimini 2002’de öğrenci yetersizliği dolayısıyla kapatmak zorunda kaldı. düşünsenize, türkiye’nin en iyi işletme eğitimi veren fakültesi öğrenci bulamadığı için ikinci öğretimini kapatmıştı. niye? o yıllarda türkiye’de bilişim sektörü patlama yapmıştı ve yazılımcı, mühendislik fakülteleri seçmek peak yapmıştı. hal böyle olunca adam 190 puan alıp işletme okuyacağına, 200 ea puanıyla yazılım mühendisliği falan yazdılar.
paketin açılması gereken yerinden açmayıp abuk subuk yerlerden kanırtmaya çalışmalarını, çamaşır makinesine daha iyi yıkar diye 1 tas deterjan koymalarını geçtim de, 2018 yazında yüksek lisanstan mezun olmuştum, yaşımız da kemâle erdiğinden eşten dosttan, konu komşudan kız bakmaya başlamışlar. bizim oğlan “yüksek okul” bitirdi falan diyerek kız aramışlar. yüksek okul ne?!?!.. liseden hallice bir yer. ulan ne kızlar kaçırdım sizin yüzünüzden!..

not: tok kapı sesli golf sahibi, doktora öğrencisi (kız bulamayınca phd rulazz), özel sektör kölesi ve bekarım. kedi, şarap ve kitap severim. ilgilenenler yeşillendirin anacığımm..

edit: imlâ
dikkat bedeniniz konuşuyor adlı kitabını yüksek lisansta yönetici ve liderler için iletişim dersinde dönem projesi olarak almıştım. 2016 yılında aldığım kitap 86. basımdaydı ancak kitapta verilen beden dili örneklerde özal, tansu çiller, mesut yılmaz gibi 80’li yılların siyasileri mevcuttu. üstelik yazar kitabı yazarken objektiflikten uzak kalmış ve siyasi görüşünü onu asalım, bunu keselim diyerek belli etmiştir.
denizli merkeze 65km uzaklıkta, eskiden askeri havalimanı olarak kullanılmış havalimanıdır. uçaktan inince sanki köye inmişsiniz gibi tezek ve saman kokuları karşılar sizi ki bu da denizli ili hakkında size epey ön bilgi verir.

havalimanında cezaevi görüş salonunu andıran 2 adet bekleme salonu bulunmakta. birisi giden, diğeri gelen yolcular kullanır. havalimanından denizli merkeze ve otogara baytur adlı şirkete ait otobüslerle ulaşım sağlanmaktadır. 4-5 ay önce 25 liraydı. bunun dışında avis , budget , rentgo ve baytur adlı şirketlerden araç da kiralayabilirsiniz. uçuşunuzdan epey önce havalimanına dönerseniz aracı aldığınız ofisler kapalı oluyor. çalışan elemanlar uçuşlara 1,5 saat falan önce ofise geliyorlar. bilin diye anlatıyorum bunları, sonra yıkmayın ortalığı arabayı bırakacağım, nerde bu millet diye.

havalimanında biri güvenlik kontrolünden önce, diğeri de bekleme salonunda olmak üzere 2 adet cafe, turizm danışma bürosu, birkaç tane de atm bulunmakta. en çok merak ettiğim çalışan personel işe gelmek için hergün 65+65km yol mu yapıyor yoksa havalimanının çevresindeki köylerden mi geliyorlar?

tek dış hat uçuşları qeshm, mahan, iran air havayolları ile karşılıklı (inen uçağa yarım saat sonra giden yolcuları alıyorlar) olarak iran’a, iç hat uçuşları ise yine karşılıklı olarak türk havayolları ile istanbul atatürk havalimanı’na, pegasus havayolları ile de istanbul sabiha gökçen havalimanı’na yapılmaktadır.

edit: imlâ
üst edit: konuyu açan üyenin gönderdiği videonun tamamını izlememiştim. az önce izlediğimde orijinal videonun küfürlü kısımlarının kesilmiş olduğunu farkettim. orijinali burada .

(bkz: kiev otobüsü) diye bilinen meşhur videodur. ara ara açıp izleyip, kâh tebessüm ettiğim, kâh tâbi olduğum ülke vatandaşlığından utandığım 2000’li yılların başına ait bir video. ayrıca otobüstekiler full kayserili değil, konuyu açan neresiyle dinlemiş anlayamadım. sadece rehber kayserililerin başına gelenleri anlatarak otobüstekilere dikkatli olmaları konusunda uyarıyor.

edit: olayı tiye alan bir video da hayrettin çekmişti ama youtube’da bulamadım.