#tüm delirium entry'leri
biz basketbol severlerin görmek istediği tablolardan biridir. tebrikler efes!
sizi sarıp sarmalayan fermuarlı kapalı bir yongan gibi düşünebilirsiniz. sizi soğuktan korur, herkesin kaliteli bir uyku tulumu olmalı.
-gereksiz eşyalar ile kendinizi yormayın.
-kullanacağınız her eşyayı iyisinden alın. yürüyerek gezecekseniz iyi bir ayakkabı alın mesela, verdiğiniz paraya acımayın gibi.
-gezeceğiniz yere uygun eşyalar kullanın.
-belirli bir rotaya sahipseniz ön araştırma yapmayı unutmayın.
-kullanacağınız her eşyayı iyisinden alın. yürüyerek gezecekseniz iyi bir ayakkabı alın mesela, verdiğiniz paraya acımayın gibi.
-gezeceğiniz yere uygun eşyalar kullanın.
-belirli bir rotaya sahipseniz ön araştırma yapmayı unutmayın.
çantanın alabildiği kadar çok eşya götürmektir. o kadar şey doldurup da kullanmadığımı fark ettiğimden beri daha az eşya götürüyorum. açılan boşluklara rahatlık seviyemi arttıracak şeylerle dolduruyorum, keyfime bakıyorum.
bu beni en iyi başlık olabilir. çadırım yok, annemi ikna edemem, o kamptan dönmesi var diyerek katılamam diyorum. ama gidince de dönmek istemiyorum, doğa bana çok iyi geliyor.
bursa mudanya'dan tirilye'ye gitmek için minibüslere bindik. üniversitemin ilk yılları ve hiç kimse daha önce tirilye'ye gitmemişti. biz bindik minibüse gidiyorken biri küçük bir bölgede inmek için şoföre seslendi. içimizdeki mimar arkadaş burası çok güzel isterseniz inelim dedi. biz o gazla aceleyle indik. deniz kenarına indik, fotoğraf çekindik derken hadi gidelim oldu. kıza diyoruz ki nereden gidiliyor, kız diyor nereye nereden gidiliyor. biz inerken yürüme mesafesinde sandık, meğer kız bizi otoban yolunun kenarında indirmiş. neyse minibüs yoluna çıktık, tekrar minibüs bekliyoruz. yarım saati geçti biz hala bekliyorken bizi orada indiren arkadaş demez mi benim ödevim var, yurda dönüyorum. kız dönen minibüse bindi, gitti.
baktık hala minibüs gelmiyor, dedim illa gidecek miyiz, herkes onay verdi. dedim böyle olmaz bari otostop çekelim. daha önce içimizden de kimse denememiş. arkadaş grubunda da herkes böyle şeylere ön yargılı. neyse araba modeline, arabanın içindeki kişilere göre otostop çekmeye çalışırken bir çiftin bulunduğu araba geçti.
ya keşke durdursaydık, iyi insanlara benziyorlardı derken ben şimdi elimi kaldırsam dururlar mı acaba diyerek dalga geçip elimi kaldırmıştım. ileride araba durup da kadın dışarı çıkınca biz olaya baya gülmüştük. o günden sonra çok güzel bir hikayeye dönüştü.
bu olay yıllar önce gerçekleşse de biz hala o insanlarla görüşüyoruz. allah razı olsun.
baktık hala minibüs gelmiyor, dedim illa gidecek miyiz, herkes onay verdi. dedim böyle olmaz bari otostop çekelim. daha önce içimizden de kimse denememiş. arkadaş grubunda da herkes böyle şeylere ön yargılı. neyse araba modeline, arabanın içindeki kişilere göre otostop çekmeye çalışırken bir çiftin bulunduğu araba geçti.
ya keşke durdursaydık, iyi insanlara benziyorlardı derken ben şimdi elimi kaldırsam dururlar mı acaba diyerek dalga geçip elimi kaldırmıştım. ileride araba durup da kadın dışarı çıkınca biz olaya baya gülmüştük. o günden sonra çok güzel bir hikayeye dönüştü.
bu olay yıllar önce gerçekleşse de biz hala o insanlarla görüşüyoruz. allah razı olsun.
bir anda kesişen hayatlar sonucunda size yeni hayatlar tanıma sunan alışkanlıklardan biridir. yeniliğin verdiği heyecanı yaşatır insana. neler yaşamış, ne hikayelere sahiptir bilinmez. bir anda bir sohbetin ortasında bulursunuz kendinizi. bazen kötü sonuçlar doğursa da alınabilecek bir risktir. ya bir daha karşılaşmayacağınız insanla tatlı hoş bir sohbet etmiş olursunuz ya da güzel bir arkadaşın başlangıcı olabilir. üçüncü seçeneği akla getirmek istemiyorum.
(bkz: çok gezen mi çok okuyan mı) sorusuna en güzel cevaptır. hem okuyun hem gezin. ikisi de güzel alışkanlıklardır. kendinize yapabileceğiniz en büyük iyilik olur.
extra olarak dinlemeyi de ekleyip triple etki yapabilirsiniz.
extra olarak dinlemeyi de ekleyip triple etki yapabilirsiniz.