#tüm delirium entry'leri

henüz tadamadığım bir duygudur. yakında hepsinin içine aşılayıp ortalardan kaybolacağım.
mağaza kalitesinin fiyat ile doğru orantılı olması, hem düşük hem orta bütçeye sahip kesime hitap etmesi yönüyle gerçekten iyi bir mağazadır. ama parası olup da kaliteli bir şeylerin peşinde olanlar, ömürlük ürün isteyenler genelde farklı markalara yönelmektedir.
rahatına düşkün olan kampçıdır. doğada bile ve hissi ararlar ve genel de maddi olarak durumları iyi olan insanlardır.
ince olmasıyla bir şeyleri kesmeye yarayan alet. bu da bildiğim kadarıyla kendi içinde alt başlıklara ayrılıyor olsa da hepsinde amaç ortak olup ayrıma sebep olan şey neyi keseceğinize göre değişiyor olması olsa gerek. her zaman, her yerde işe yarayabilme özelliği vardır. kamplarda vazgeçilmezler arasında yer almalı bence....
indirime çadır gelmiş markete onlardan al denmemesi gereken mesele. çadır sizin doğadaki eviniz olacaktır. o yüzden evinizi maddiyatınızın yettiğince iyi seçin.

-sizi yağmurdan koruyabileceği gibi güneşten de korumasına, bunaltmamasını göz önüne alın,
-büyüklüğüne ve rahatlığına düşkün olduğunuz kadar ağırlığına bakmayı da unutmayın.
-tek tenteli çadırları kesinlikle önermiyorum. en ufak yağmurda sizi içindeyken sırılsıklam yapar, her şeye küfür etmenize sebep olabilir.
eskiden büyük bir ayrıcalık olan ingilizce'yi bilmek artık size ne yazık ki size bir şey katmıyor. çünkü artık herkesin bilmesinin zorunlu olduğu bir düzen var. herkesin ikinci ana dili oldu gözüyle bakılıyor.

artık yabancı dilim var demek için önce türkçe'yi öğrenmek, ardından yetecek kadar (en az) ingilizce ve en az ingilizce kadar iyi bildiğiniz bir başka yabancı dil bilmeniz gerekiyor.

ama unutmayın genellikle sizden bunu isteyen insanlar daha kendi dillerinin kurallarını bilmeyen insanlardır.
benim lüks düşkünlüğüm yok ama her şeye ait çözümlerimin olmasından hoşlanıyorum. yani evet otostopla gezmeyi seviyorum, insanların evlerinde konaklayıp çevre yapmayı seviyorum ama bir iş gelirse başıma anında dönebilecek rahatlığını da hissetmek istiyorum. acil durumda kullanabileceğim paramın yanımda olması gerek. bu alışkanlık neden oluştu bilmiyorum ama hastalığımdan dolayı ya da çevremde çok hasta olması sebebiyle ani memlekete dönüşler yapmak zorunda kalmış olmamla alakalı olabilir.
kendi kabuğuna çekilmenin, yeni yerler keşfetmenin ve yolun verdiği heyecanla çok enerjik olur insan. ama olur da döndüğün gibi yapılacak işin varsa vay haline nereden nereye kavramı suratına suratına vurur, o insanın enerjisini biraz sömüren bir durumdur.